Sonra bir anda içimden gelen bir dürtüyle aklıma geldi: sana hatırlatmayı bir kez daha istiyordum.
" Beyaz güllerinden bir tane verir misin bana?" "Memnuniyetle" dedin ve vazodan hemen bir gül çıkardın.
" Ama belkide onları sana bir kadın, seni seven bir kadın hediye etmiştir" dedim " bilmiyorum. Onları bana birisi gönderdi ama kim olduğunu bilmiyorum: zaten bu yüzden onları çok seviyorum"
Sana baktım, "belki de unuttuğun bir kadından gelmişlerdir!"
Şaşırmış gibiydin. Sana dik dik bakıyordum. Bakışlarım " tanı beni, tanı artık!" Diye haykırıyordu âdeta. Fakat gözlerine yeniden arkadaşça, masum bir gülümseme gelip yerleşti. Beni bir defa daha öptün.
Ama beni tanımadın...