Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zorunlu iskân, bir devletin, belli bir dini, milli veya etnik grubu -iradesine aykırı şekilde- doğal yerleşim alanından uzaklaştırarak başka bir yere nakletmesi ve söz konusu grubun dil ve kül­türünü ortadan kaldırmak için yeni yerleşim yerinde de bazı tedbirleri uygulamasıdır. Bu, kimi zaman yeni yerleşim yerinde toplu oturumun yasaklanması, seyahat veya bir araya gelme engelleri, kimi zaman ise dil, kültür, ibadet veya belirli meslek­lerle iştigal etme yasakları şeklinde olur. Yasakların yanı sıra, askerlik ve vergi muafiyeti, ev ve arazi verme vb. uygulamalar ile iskân edilenlerin yeni yerlerinde kalmaları teşvik edilir.
Sayfa 43 - Zorunlu İskân: Kavramsal Çerçeve ve Tarihsel Arka PlanKitabı okuyor
aydınlanalım :d
“Birini tükenmezkalemle de öldürmek mümkünken, ne­den uçakta çatalla seyahat etmenin yasak olduğunu pek anla­yamıyordu. Business Class yolcularına, tepside sunulan ye­meklerini seçkin bir şekilde yiyebilsinler diye hem de metal bıçaklar verilirken, uçak kabinine bıçak sokmanın neden yasak olduğunu pek anlayamıyordu. Aslında, birini parmaklarıyla öl­dürmek o kadar kolayken, tüm bu güvenlik önlemlerini anla­yamıyordu. Bu mantıkla, bizleri uçağa almadan önce ellerimizi, bu tehlikeli silahları da kesmeleri gerekmez miydi? Ya da bizle­ri, bunca göz dikilen pilot kabininden yeterince uzakta, hay­vanlarla birlikte uçağın bagaj bölümünde yolculuk ettirmeleri?”
Sayfa 128
Reklam
Sen hayatında her şey yapmış bir kadınsın. Fakat hiçbirine alışamamışsın, hiçbirinde ihtisas kazanamamışsın: Evlendin, fakat tam mânâsıyla zevce olmadın; sevdin, fakat yekpare bir aşkın olmadı, birçok hadiseler en büyük ihtirasın billurunu kırdı; seyahat ettin, fakat sende bir seyyah melekesi teşekkül etmedi; birçok hafiflikler yaptın, barlarda, balolarda, tiyatroların kulis aralarında yaşadın, fakat bir kokot (Hafif ahlaklı kadın) pişkinliği elde edemedin; tercümeler yaptın, fakat bir satır yazı neşretmedin; çocuklara bayılıyorsun, fakat ana olmadın; her emelin, her gayenin büyüklüğünü ve güzelliğini anlıyorsun, fakat hiçbir emelin ve gayen yok; bir çocuk saflığıyla en basit yalanlara inanabilirsin, fakat hiçbir şeye iman etmiyorsun.
Sayfa 128
1062 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 günde okudu
Anna Karenina
Anna Karenina, Lev Tolstoy tarafından yazılmış, 1873-1977 yılları arasında geçmektedir. 125 farklı yazar tarafından belirlenmiş bir listede zamanımıza kadar yazılmış en iyi roman seçilmiştir. Değerlendirmeye geçmeden önce spoiler içerebilir. 19. yüzyıl Rus toplumunun yaşantısı, sosyete hayatı ve Rusya'nın o dönemki siyasi durumu hakkında
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,6bin okunma
İki kalbin anlaşması ilkbaharı yüz yıl uzatır.
Into The Wild
Daha iyi evlerde oturmak, daha iyi yerlerde yemek yiyebilmek, daha iyi arabalarda seyahat edebilmek gibi hep daha fazlasına endekslenmiş daha iyi bir kariyer ve daha fazla para kazanmak üzerine kurulu idealleri benimsedik. Özgürlüğü satın alınan bir şeymiş gibi algılayarak aslında yine özgürlüğümüzü sattık, satmaya da devam ediyoruz. Başka türlü nasıl yaşanır bilmiyoruz çünkü. Yaşıyor muyuz, bence onu da bilmiyoruz.
Reklam
99 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Eser Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Fransa seyahatnamesini barındırıyor. Anı-günlük-tarih türlerinden bir kitap diyebiliriz. Eseri ilk defa sosyal medyada gördüm. Öncelikle ismi ilgimi çekti. Tarih türünde olduğu tarih okumayı sevmeyenlerin bile seveceği iddia ediliyordu. Ben de pek tarih sevmem ama alıp okumayı kafama koydum bir kere. Benim en çok merak ettiğim Mehmet Çelebi’nin Yirmisekiz lakabı idi. Öğrendim ki gençliğinde Yeniçeri Ocağı’nın 28. taburuna yazılmış olduğu için bu lakapla şöhret kazanmış. Mehmet Çelebi, 1720 yılında devrin padişahı 3. Ahmet tarafından Fransa’ya büyükelçi olarak gönderilmiş. Oğlunu da yanına alarak Fransa’ya yaptığı bu seyahat ile Türkiye’ye matbaacılığın getirilmesine bile vesile olmuş. Çelebi, Fransa’yı ele aldığı sefaretnamesinde bir gazeteci gibi dikkatli davranmış. Karşılaştıklarını sadece dış görünüşü ile değil mahiyetini de öğrenmeye çalışarak anlatmış. Ve böylelikle 18. yüzyılın başında Fransa seyahatini anlatan sefaretnâmesi Türk edebiyatını süsleyen ve güzel olduğu kadar öğretici bir eser olmuş. Ben keyifle okudum. Benim için farklı olmakla birlikte öğretici bir macera oldu. Çelebi, gördüklerini çok iyi bir şekilde izah etmiş. İçimde Fransa’yı görme tutkusu oluştu da diyebilirim. İlk defa bu tarz okudum. İyi ki de okudum. Faydalı oldu.
Paris'te Bir Osmanlı Sefiri
Paris'te Bir Osmanlı SefiriYirmisekiz Mehmet Çelebi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023703 okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.