Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şeymaharmandar.

Şeymaharmandar.
@seymmm
Sports Trainer
418 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
385 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Öz olarak Osmanlı Padişahı I.Selim ile Safevî hükümdarı Şah İsmail arasında,1514’te İran sınırları içinde yer alan,Çaldıran Ovası’nda yapılan meydan muharebesini konu alan İskender Pala, elbetteki müthiş hikâyeleme yeteneği ile tarihî kısımdan ziyade, insanı hissiyatın tam ortasında bırakmayı başarıyor. Savaşın asıl nedeninin Osmanlı Devleti ile Safevî tarikatının arasında bulunan kötü ilişkilerden doğduğu biliniyor, zaten anlatım o kadar net ve etkileyici ki yaşıyorsunuz. Muharebe detayları o kadar güzel anlatılmış ki buna ayrıca hayran kaldım, nefesimi tutarak okuduğum bölümler oldu diyebilirim. Tarikatlar ve mezhepler hakkında sizi araştırmaya iten pek çok neden olduğundan, harici olarak çok fazla araştırma yapma ihtiyacı hissediyorsunuz. Bu da bence kitabı özümseyerek okuma yönünden çok faydalı. Bunun yanında “Aşk” kavramı büyülüyor. Sevginin derinliğinin dışa vurumu,sevgiliyi anlatan her kelime,yazılan şiirler, derinlik, dönemin şartlarının gerektirdiği şekilde yaşanılması hepsi ayrı ayrı çok etkileyiciydi. “Sevgi, güzel bir kokunun adı mıydı? Sevgiliye dair bir koku, sevgiliden beklenen bir koku…Hani seher vakti saba rüzgârı eserken dimağı doldurması için içe çekilen o bahar kokusu gibi! Hani sevgilinin bulunduğu bulunduğu tarafa yönelip başını kaldırarak derin bir nefes alır gibi! Sevgilinin kendine özgü bir kokusu vardır ya hani! Hiç unutulmayan ve başka bir kokuyla karıştırılmayan bir koku! Bazen bir saç telinden, bazen bizzat sevgili elinden gelip gönülleri sarhoş eder hani! Yalnızca burna değil, kalbe de giren bir kokudur ya o!” Keyifli okumalar dilerim…
Şah ve Sultan (Midi Boy)
Şah ve Sultan (Midi Boy)İskender Pala · Kapı Yayınları · 202132,5bin okunma
Reklam
408 syf.
·
Puan vermedi
·
29 günde okudu
Günümüz Londra'sı ve 1970'lerin Kıbrıs'ı...Kıbrıs'ta biri Türk diğeri Rum iki genç aşık. Bir incir ağacının hisleri ve bu iki genç aşığın kızları Ada'nın gözünden yaşanılanlar. Geçmişe dönüş yolculuğu... Dünyanın tel örgülerle bölünmüş tek başkenti Lefkoşa... Kıbrıs'ın kederli tarihini ilk kez bu kadar yalın bir hâlde okuduğumu düşünüyorum. Evet hikâyeleştirmenin fazla olduğu, asıl konunun gölgede kaldığı kısımlar olmuş kanaatimce fakat bu hali ile işlenen tarihin daha derin ve duygusal hissettirdiği de bir gerçek. Bazı konular biraz daha fazla merak oluşturduğu için irdelenebilirdi. Köklerinden koparılan insanların hayatları boyunca nasıl bir enkazın ortasında kaldıklarını, iç savaşlar ve milliyet ayrımının doğurduğu sonuçların verdiği hasarların ne kadar geri dönülemez olduğuna şahit oluyorsunuz. Kimi insan bir ağacın önünde duruyor ve ilk fark ettiği şey gövdesi oluyor. Bunlar, düzeni, güvenliği, kuralları, sürekliliği ön planda tutanlar. Sonra, her şeyden önce dalları fark edenler var. Onlar değişimi, özgürlük duygusunu arzularlar. Ve bir de, her ne kadar toprağın altında gizlenmiş olsa da köklere doğru bir çekim hissedenler var. Onları miraslarına, kimliklerine, geleneklerine derin bir duygusal bağlılıkları vardır. “Dünya haksızlıklarla dolu. Yumurtanın üstüne taş düşecek olsa, olan yumurtaya olur; yumurta taşın üzerine düşecek olsa, yine olan yumurtaya olur.” Keyifli okumalar.
Kayıp Ağaçlar Adası
Kayıp Ağaçlar AdasıElif Şafak · Doğan Kitap · 20231,532 okunma
324 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Tam 33 sene Osmanlı Padişahı olarak hüküm süren II. Abdülhamid'in, tahttan indirilişinin ardından, Selanik sürgünü yıllarını anlatan, sade bir dil içeren ve tarih konuları açısından gayet anlaşılır bir roman olmuş. II.Abdülhamid Osmanlı'nın çöküş sürecinde devlette mutlak hakimiyeti sağlayan son padişahtır.Bu nedenle sürgün döneminde
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 20229,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
533 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Hangisi daha kolay gelir insana? Bedeni sağ iken zihnini yok edip yalnızca nefes almak mı, düşünceleri karmakarışık bir halde, en dipteyken bir zerre gibi görünen mutluluğa ulaşmaya çabalamak mı? “Kendimi defalarca buldum,defalarca kaybettim.” İki ayrı karakter…Tek bir noktada kesişen iki ayrı hayat.Araf… Hakan Günday’ın kalemine hayran bırakan bir cümle okyanusu,harika bir kurgu.Farklı.Okuyucuyu karakterlerin hayatına dahil etmek ne kadar zorsa, zoru o kadar kolay başaran cesaret timsali bir yazar. Karamsar oldum,psikolojim alt üst oldu,hissizleştim,bedenim dahi hayatta kalmasın istedim.Fakat diğer tarafım zor da olsa umut etti, hayal kurdu,başarmak,çabalamak ve tutunmak istedi. Sorarlarsa, “Ne iş yaptın bu dünyada?” diye , rahatça verebilirim yanıtını: “Yalnız kaldım.Kalabildim! Altı milyarın arasında doğdum.Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından…” İyi okumalar.
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,9bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Charles Darwin1859 yılında ‘Türlerin Kökeni’ kitabını yayımlamış ve bu eserin ardından 1871 yılında ‘İnsanın Türeyişi’ kitabını kaleme almış, bu kitabın yayımlanmasının ardından evrim kuramının etkisi tüm dünyaya yayılmış,Jack London evrimin güçlü bir savunucusu olmuştur. Adem’den Önce ‘tarih öncesi edebiyatı’ adının kurucu metinlerini içeren
Adem'den Önce
Adem'den ÖnceJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201918,6bin okunma
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
·
12 saatte okudu
Yazarlık tecrübesi olmayan birinden bu kitabı okumuş olsam,belki bu kadar şaşırmazdım.Gerçekten konusu,cümleleri,kitabın seyri o kadar basit ve birbirinden kopuk ki,yalnızca acaba nasıl bitecek merakıyla okuduğum bir kitap oldu. Yazarın diğer kitaplarını okumuş olanlar nasıl değerlendirir bilmiyorum,fakat ben üzülerek okunmaya değer bulmadığımı belirtmek istedim.Kapak tasarımı ve ismi dışında,hayal dünyanıza veya edebi olarak kelime haznenize katabileceği bir nitelik barındırdığını düşünmüyorum.
Kara İblis Firarda
Kara İblis FirardaOsman Balcıgil · Kara Karga Yayınları · 2021171 okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Başkalarının ruh halinden beslenen Madame de Prie, XV.Louis döneminde Fransız sarayında etkili bir aristokrat iken,kraliyet emri ile Normandiya’da bir malikaneye sürgün gönderildiği haberi ile Paris’in şaşalı yaşamına veda eder. Başlarda bir oyun gibi gelen bu durum,zaman geçtikçe ruhsal bir çöküşe dönüşür.Yalnızlık,şaşaalı bir yaşamın ardından,bir insana verilebilecek en büyük ceza olarak gösterir kendini.Arzulandığı zaman güzel,zeki insanların arasında nüktedan,gururu okşanınca kibirli,sevildiği zaman aşık olan bu kadın,günler ilerledikçe bir hayalete dönüşür.Ve akla hayale gelmeyecek bir son için,son kozlarını kullanır. İz bırakmak,fayda sağlamak,etkilemek ile kendini gösterir oysa ki her daim.Bazı insanlar son yaşarken bile,bir fısıltı şeklinde geçip giderler toplumların arasından.Eski yaşamın yansıması ise sadece kandırmacadan ibarettir. Kitap kahramanının psikolojisi çok iyi yansıtılmış,kısacık zaman diliminde bile sarıp sarmalıyor gerçekten,Zweig’in okunması gereken kitaplarından. İyi okumalar.
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202177,1bin okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Gülseren Budayıcıoğlu’nun okuduğum ikinci kitabı Camdaki Kız.Gerçek hayat hikayelerinden uyarlandığı için midir bilmiyorum,çok severek ve üzerinde çok düşünerek okudum her satırını. Her hayat kendi içinde sevinçten çok hüzün barındırıyor aslında.Farkında olmadan kendimize veya çevremize yansıttığımız her olumsuz davranış,aslında çocukluğumuzdan gelen bir iz.Burda anlatılan her yaşam öyküsü de,önyargılarınızı bir kenara bıraktırıyor,anlamak ve değişmek için fırsat sunuyor bizlere.Önemli olan geçmişi silip atmak değil asla,geçmişteki yaralarımızı kabullenmek ve hatta onlarla büyüyüp olgunlaştığımızın farkında olup,hepsini sevebilmek.Belki hepimiz burda yer alan hayat hikayelerinden bir parça bulabiliriz kendimizde.Biz isteyelim,sadece adım atmak ve cesaret etmek ihtiyacımız olan.Unutmayalım ki her varlığın içinde yokluk var.Yokluğu sadece maddiyat olarak ele alamayız.Sevgi açlığı bence yokluğun en derini ve acımasız olanı. Herşey bir insanın kendini sevmesiyle başlar.Ve kendini seven insan,kendinden emin olan insandır.Duruşu,düşünceleri,tavırları nettir ve başka bir insana veya eşyaya bağımlı hissetmez kendini. Bizler hiçbir zaman camdan seyreden olmayalım hayatı,karşıdan baktığımız hayatın içindeyiz çünkü.Hayata karşı durmayalım,hayatın akışına bırakalım kendimizi.Ancak o zaman gerçek iç huzurunu yakalayabilir ve doya doya yaşayabiliriz. Keyifli okumalar.
Camdaki Kız
Camdaki KızGülseren Budayıcıoğlu · Doğan Kitap · 201924,3bin okunma
154 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Alışılmadık sağaltma yöntemleri yüzünden,Amerika’da atıldığı cezaevinde ölen Wilhelm Reich’ten, alışılmadık derinlikte ve gerçeklikte,psikolojik çağrı niteliğinde bir kitap! Yazarın yaşamından ve acı deneyimlerinden çıkardığı milyonlarca cümlenin,bu zamanın gerçekliğine tıpatıp uyuyor olması sarsıcı geldi bana.Bilimsel bir inceleme bile diyemiyorum,kesinlikle insanca bir belge niteliğinde. Küçük adamın yüzyıllar boyunca palavracıların peşinden koştuğunu,onun kötü çığırtkanlıklarını içine attığını ve yaşamı onu çağırdığında ise kör ve sağır olduğunu,kendi yaşamından ölesiye korkup,kendisi dışında savunulan tüm ideolojilere bağımlı hale geldiğini gözler önüne seriyor.Oysa ki küçük adam sefaletini kendisi yaratıyor,toplumsal sefalet yüzünden topluca ölünceye dek yolunu şaşırıp yolunu kaybediyor.Yolunu bulması,varlığının dehşeti ile,kendini kavraması için ilk zayıf ışığı yakmasına bağlı. Cesur cümlelerle bezenmiş,kendini bulma ve farkında olma yönünde,iddialı bir eser.Ben geç kalmışım,okunmak için geç kalınmamalı.
Dinle Küçük Adam
Dinle Küçük AdamWilhelm Reich · Payel Yayınları · 201913,1bin okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Eisner-En İyi Grafik Albüm Adayı bu çizgiroman, bugüne kadar okuduğum en farklı kitaplar arasında yerini aldı. On sekiz karakter,on sekiz ayrı hayat ve bu hayatlar arasında yer alan bir geçiş töreni...Birbirinden bağımsız da olsa,yaşanacak tek bir hikâyenin olduğunu hatırlatıyor insana.Hırs,hile,kararlılık,yalnızlık,rekabet,kabulleniş ...Doğumdan ölüme kadar,arada kaldığımız süreçte yaşadığımız herşey.Ana rahmine düştüğümüz andan itibaren,içimizde susmayan tek bir ruh,bedenimize dar gelen... Başlarken görsellik ve hikayeyi karmakarışık hissettiriyor,adapte olmak zorlaşıyor,çünkü farklı bir tarza sahip.Ağır bir üslubu var.Yaratıcılık konusunda ise tartışmaya girilmez,kesinlikle alışılmışın dışında. Keyifli okumalar dilerim.
Tek Ruh
Tek RuhRay Fawkes · Kara Karga Yayınları · 202024 okunma
Reklam
186 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bir hint atasözü der ki: ‘’Dünya rüya içinde rüyadır.’’ Rüyanın içinde rüyadasınız,gerçekle rüya arasında bir yerdesiniz,hem uyanıksınız hem de mışıl mışıl uyuyorsunuz.Beyin yakan kurgu dünyasına hoşgeldiniz. Her Murat Menteş kitabı gibi uçuk kaçık bir hikaye olmuş.Elektro-psikanaliz yöntemi temeline,bilimsel terimler serpiştirilerek zenginleştirilmiş bu saçma macerayı farklı buldum evet.Ama ne yazık ki komedi mertebesine erişemedim,ya da bilemiyorum o ruh halinde okuyamadım kitabı.Bunun dışında hakkını yemeyeyim elbette,yaşattığı beyin fırtınası tatmin edilir düzeyde.Hayatınıza kısa süreli renk katmak istiyorsanız,kaybedeceğiniz zamana yaraşır bir hikâye. Unutmadan,yaşadığımız hayat sadece bir olasılık.Bizi bekleyen sonsuz sayıda yaşam var.Kimbilir belki birgün kendimizle başka bir yaşamın içinde karşılaşırız. Çok beğendiğim bir alıntı ile noktalayayım incelemeyi: ‘’Freud’un ışığı üzerinizden hiç eksilmesin ve hepinizin sapığı bol olsun.’’ Keyif alacağınız okumalar dilerim.
Tatlı Rüyalar
Tatlı RüyalarAlper Canıgüz · İletişim Yayıncılık · 20136,8bin okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabı ve okuduklarım arasında en enteresan anlatıma ve konuya sahip ,dikkat çekici ve ürkütücü bir roman. Polonya’nın ıssız bir dağ köyünde,birkaç hanede hayat süren,bir dizi garip huylu insana komşu olan Janina,astroloji bilimi ile ciddi olarak ilgilenmekte ve ardı ardına gelen cinayetleri,yıldız haritalarına göre yorumlamaktadır.Kendisi bu nedenle kaçık olarak adlandırılsa da,avcılığa ve avlanmaya sonuna kadar karşıdır ve mücadelesini tek başına sürdürmekte,hayvanların insanlardan intikam aldığını savunmaktadır.Peki ya doğru olmama ihtimalinin yanında doğruluk payı da varsa? Betimlemeler çok yerinde,ayrıntılar asla sıkmıyor,astrolojik bilgiler asla kafanızı bulandırmıyor,gerildiğinizi de hissedebiliyorsunuz.Yaşanılan yere bile o kadar adapte ediyor ki sizi,masalsı bir dünyaya girmeniz kaçınılmaz. Farklı bir tarz denemek isteyenlere tavsiye ederim.Keyifli okumalar.
Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde
Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri ÜzerindeOlga Tokarczuk · Timaş Yayınları · 20201,854 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
2007 Çizgi Roman Eleştirmenleri Büyük Ödülü ve 2006 Le Point Dergisi En İyi Albüm Ödülüne layık görülen Pascal Rabate’nin Küçük Irmaklar çizgi romanı daha çok psikolojik yönde ve sinema tadında bir roman. Beklentimin biraz altında kaldığını düşünsem de,Edmond ve Emile’nin dostluğu ve yaşları gereği yaşadıkları olayları çok trajikomik buldum.Bir dostu kaybetmenin boşluğu ve bunun size getirdiği yalnızlık hissinin,yaşlı bir insanın hayatını nasıl değiştirdiğine hem gülerek hem şaşırarak şahit oldum :) Yazarın çizimleri ustaca ve gayet sade,bu yönden gerçekten başarılı. Hangi yaşta olursak olalım,geç kaldığımız hiçbir şey yok bence.Tek eksikliğimiz istemeyi bilmemek. Keyifli okumalar...
Küçük Irmaklar
Küçük IrmaklarPascal Rabaté · Karakarga yayınları · 2019130 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Elia Kazan,Kayseri doğumlu,Rum asıllı 4 yaşında Amerika’ya götürülüp,ismini 20.yüzyıl Hollywood’unu yaratanlardan biri olarak duyuran ,hayatı boyunca üç Oscar ödülü ile onurlandırılmış ve okuduğum kadarıyla güçlü duruşunun altında hem gizemli hem de duygusal karakteri saklayan bir isim. Livaneli bu kitabında Elia ile yollarının nasıl
Elia ile Yolculuk
Elia ile YolculukZülfü Livaneli · Karakarga Yayınları · 202010,8bin okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
Kahramanın,ışık hızıyla gelişen,iflah olmaz arzusunu,amok koşucusu ile bağdaştıran,harikulade bulduğum bir çağdaş klasik. Bir sırra ne kadar sahip çıkabilirsiniz mesela?Veya hangi sırrın yoluna canınızı koyabilirsiniz? Psikolojik kitaplarda,insanı derine çeken,kendini kahramanın yerinde hissedebilmektir bence.Sayfa sayısı ile tamamen ters düşen,daha çok sayfa olsa ne olurdu kim bilir diyecek kadar etkilendiğim ve beğendiğim bir kitap oldu.İnanılmaz bir hayal gücü ve tartışılmaz betimlemelerle dolu.Anlatım olağanüstü. Nereye nasıl gittiğimizden çok,neden gittiğimiz önemli aslında... Kesinlikle tavsiyemdir.İyi okumalar.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Puslu Yayıncılık · 2020111,5bin okunma
66 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.