Spoiler içerebilir.
“Bu kitapta önemli olan
Oblomov değil, Oblomovluktur.”
O Oblomov, ah o Oblomov…
Beni resmen elektrik çarpmışa çevirdi. Çoğu kitabı okuduktan sonra genelde oturup düşünürüm, ama Oblomovun son sayfasını kapattığımda direk ayağa kalktım, yerimde duramadım.
Ne kadar da Oblomovuz…
Hepimiz, her birimiz…
“Ya şimdi kurtulursun ya
Alt metninde otobiyografik ögeler bulunduran bu eser Peyami Safa'nın yine o harika kalemiyle yazılmış. Peyami Safa'yı biraz araştırdıktan sonra bu eser daha da anlam kazanıyor. Kitap 15 yaşında ayağında eklem rahatsızlığı olan bir gencin psikolojik devinimleri ve aşkla ilk tanışması yer alıyor. Hastalığının da etkisi ile yaşadıklarını daha da ağır olarak atlatması okuyucuya hissettiriliyor.
Kitap aynı zamanda bir dönem yansıması da. O zaman insanlarının bölünmüşlüklerini, Türkçülük fikrinin ne durumda olduğunu aslında Türkçe'nin ne gibi yozlaşmalardan geçtiğini de görüyorsunuz. Örneğin Fransızca kelimeler kullanmanın aydın-eğitimli sayılması gibi ve buna ek olarak 15 yaşındaki bir genç bir doktor ve paşayla bu konular üzerine tartışmalar gerçekleştirebiliyor çünkü çok okuyor.
Alt metinde bulunan otobiyografik ögeler ise şu şekilde; baş kahramanın ismi yok ve Peyami Safa'da sağ kolunda kemik veremi isimli bir rahatsızlıkla mücadele etmiş ve şu cümleleri kendinden de bahsettiğini kanıtlar nitelikte:
"Büyük bir hastalık geçirmeyenler, her şeyi anladıklarını iddia edemezler."
Ve beni en çok etkileyen o rahatsızlığına, yıllardır boğuşmasına rağmen bitmek bilmeyen umuduyla "Dayanırım!" diye haykırmasıydı.
Herkese keyifli okumalar dilerim.
Merhaba arkadaşlar, bir süredir muhakkak okunması gereken çocuk kitapları arayışına girdim. Gerek çevremdeki küçüklere önermek için gerekse kendim okumadıklarımı okumak için 🫠 Ve belirli bir liste oluşturdum. Eğer ki sizin de muhakkak bunu da listeye al dediğiniz kitap önerileriniz varsa listeme almayı çok isterim. Şimdiden kitap öneren herkese teşekkür ederim…🫠🤍😇