Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hâtime (Şu hâtime, dört çeşit hastalıkları beyan eder ve tedavi çarelerini gösterir.) Birinci Hastalık: "Ye's"tir. Arkadaş! Amele ve taate muvaffak olamayan azabdan korkar, yeise düşer. Böyle bir me'yusun gözüne, dinî mes'elelere münafî edna ve zayıf bir emare, kocaman bir bürhan görünür. Böyle birkaç emareyi elde eder etmez, diğer emarelerin saikasıyla ilân-ı isyan ederek İslâm dairesinden çıkar, şeytanın ordusuna iltihak eder. Binaenaleyh a'male muvaffak olamayanlar, yeise düşmemek için şu âyete müracaat etsin: قُلْ يَا عِبَادِىَ الَّذٖينَ اَسْرَفُوا عَلٰٓى اَنْفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللّٰهِ اِنَّ اللّٰهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمٖيعًا اِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحٖيمُ (Mesnevi-i Nuriye 65.sh - Risale-i Nur)
Şimdi hayat-ı içtimaiye-i beşeriyenin safhaları, hususan Yusufiye Medresesi bir bahçe hükmündedir. Hem çirkin, hem güzel, hem kederli, hem ferahlı şeyler beraber bulunur. Âkıl odur ki; ferahlı ve güzel şeylerle meşgul olup, çirkin, sıkıntılı şeylere ehemmiyet vermez, şekva ve merak yerinde şükreder, sevinir. Said Nursî (Şualar 510.sh - Risale-i Nur)
Reklam
مَنْ اٰمَنَ بِالْقَدَرِ اَمِنَ مِنَ الْكَدَرِ "Kadere iman eden gam ve hüzünden emin olur" sırrıyla, خُذُوا مِنْ كُلِّ شَيْءٍ اَحْسَنَهُ "Herşeyin güzel cihetine bakınız" kaidesinin sırrıyla, اَلَّذٖينَ يَسْتَمِعُونَ الْقَوْلَ فَيَتَّبِعُونَ اَحْسَنَهُ اُولٰٓئِكَ الَّذٖينَ هَدٰيهُمُ اللّٰهُ وَ اُولٰٓئِكَ هُمْ اُولُوا الْاَلْبَابِ gayet kısacık bir meali: "Sözleri dinleyip en güzeline tâbi' olup fenasına bakmayanlar, hidayet-i İlahiyeye mazhar akıl sahibi onlardır." mealinde. Bizler için şimdi herşeyin iyi tarafına ve güzel cihetine ve ferah verecek vechine bakmak lâzımdır ki manasız, lüzumsuz, zararlı, sıkıntılı, çirkin, geçici haller nazar-ı dikkatimizi celbedip kalbimizi meşgul etmesin. (Şualar 509.sh - Risale-i Nur)
Sıkıntıdır muallime-i sefahet. Demek sefahetin menbaı sıkıntı olmuş. Sıkıntı ise madeni: Yeisle sû'-i zandır, Dalalet-i fikrîdir, zulümat-ı kalbîdir, israf-ı cesedîdir. (Sözler 726.sh - Risale-i Nur)
ENVÂR NEŞRİYATKitabı okudu
خُذْ مَا صَفَا دَعْ مَا كَدَرْ kendine düstur etmeli. Güzel gör, hem güzel bak. Tâ güzel düşünmeli. Güzel bil, hem güzel düşün. Tâ leziz hayatı bulmalı. Hayat içinde hayattır, hüsn-ü zanda emeli. Sû'-i zanla yeistir saadet muharribi, hem de hayatın katili. (Sözler 711.sh - Risale-i Nur)
ENVÂR NEŞRİYATKitabı okudu
Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecelli eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. (Münâzarât 86.sh - Risale-i Nur)
Reklam
Arı su içer bal akıtır, yılan su içer zehir döker. (Münâzarât 80.sh - Risale-i Nur)
Küfrün mahiyeti yalandır. İmanın mahiyeti sıdktır. Şu bürhan kâfi değil midir ki; hayatımızın bekası, imanın ve sıdkın ve tesanüdün devamıyladır. (Münâzarât 64.sh - Risale-i Nur)
S- Herşeyden evvel bize lâzım olan nedir? C- Doğruluk. S- Daha? C- Yalan söylememek. S- Sonra? C- Sıdk, ihlas, sadakat, sebat, tesanüd. (Münâzarât 64.sh - Risale-i Nur)
Biz ruhumuzla, canımızla, vicdanımızla, fikrimizle ve bütün kuvvetimizle demeliyiz ki: "Biz ölsek, milletimiz olan İslâmiyet haydır, ilelebed bâkidir. Milletim sağ olsun. Sevab-ı uhrevî bana kâfidir. Milletin hayatındaki hayat-ı maneviyem beni yaşattırır, âlem-i ulvîde beni mütelezziz eder. وَالْمَوْتُ يَوْمُ نَوْرُوزِنَا ***** deyip, Nur'un ve hamiyetin nurlu rehberlerini kendimize rehber etmeliyiz. (Münâzarât 61.sh - Risale-i Nur) *****Ölüm, Nevruz günümüzdür, baharımızdır.
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.