Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Makbul lehçe'" olarak ifade edebileceğimiz milli dil (bizim için İstanbul Türkçesi) kimin elit zümreye dahil olabileceğini de belirliyor aslında. Neoliberal toplumun tüm referans sistemlerini altüst ettiği seksenlerden önce bu lehçeyi konuşmak, akademi ve bürokrasi gibi prestijli kurumlara girmenin ve buralarda yükselmenin ya da başka deyişle "plaja üşüşen halk" yerine "denize giremeyen vatandaş" olmanın en önemli koşullarından biriydi. Oturmuş bir şehirli eliti olmayan ve bir göçmenler diyarı olduğunu bir türlü kendisine itiraf edemeyen Türkiye'deki dilsel pazar hiçbir zaman Fransa'daki kadar katı olmadı; bunu, üst düzey bürokratlar ve jet sosyetenin üyeleri arasında bile mükemmelden uzak bir Türkçe konuşulmasından da anlayabiliriz. Ancak doksanlarda özel kanalların çıkmasıyla kamusal alanda standart dışı Türkçenin hakim olmasına gösterilen tepkiler, İstanbul Türkçesi ile elit olmanın bizde de birbirleriyle alakalandırıldığının en güzel göstergesi. Gene yakın zamanda sosyal medyaya düşen eski bir kamera arkası görüntüsü, Türkiye'nin şık ve gözde gazetecilerinden Uğur Dündar'ın "İstanbul Türkçesi ile adam dövmesi" in göklere çıkarıldığını gösteriyor bize. Demek ki şık bir konuşma stili normalde aşırı hassas sosyal medya kullanıcısının şiddet ve küfrü bile sempatik bulmasına yol açabiliyor.
Sayfa 72 - Kronik Kitap
Toplumsal gruplar arasındaki güç farkları ve hiyerarşi bir "sembolik şiddet" tarafından fikslenmiştir. Hem hâkim hem de domine edilen grupların üstünde anlaştığı bu sembolik şiddet, güç dengelerinin fiziksel şiddete dayanmadan sürdürülebilmesi ni sağlar. Max Weber'in meşruluk kazandırma (Alm. Legitimie rung) kavramından da etkilenerek geliştirilen bu konsept, kalıcı gücün meşruiyet ve inanç üstüne inşa edilmesi gerektiğine ina nır. Sadece fiziki zorlamaya dayanan bir gücün kırılganlığı orta dadır, bu güç ancak içselleştirildiği ve kurduğu sistem eşyanın tabiatından kabul edildiği zaman kemikleşir.
Sayfa 70 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
Liberal demokrasinin en büyük savunucularından Karl Poper'ın bile ifade özgürlüğüne sınırlama koyduğunu ve şiddet kullanarak demokraiyi ortadan kaldırmayı amaçlayan fikirlere izin verilemeyeceğini söylediğini hesaba katarsak sınırsız özgür düşünce bir ütopya aslında.
610 syf.
10/10 puan verdi
İnsan kuzu kılığına girmiş bir kurt mudur? İnsandaki yıkıcılığın kökenleri ile ilgili olarak şu zamana kadar 3 farklı görüş ortaya çıkmıştır. Birinci görüşe göre, insandaki yıkıcılığın kökeni içgüdüseldir; doğuştan gelir. Freud bu görüşü savunmuştur. İkinci görüşe göre, insandaki yıkıcılık sonradan kazanılmıştır; davranışsaldır. Toplumbilimciler
İnsandaki Yıkıcılığın Kökenleri
İnsandaki Yıkıcılığın KökenleriErich Fromm · Say Yayınları · 2018265 okunma
Wiesel ve Hubel'in kedilerin görsel sistemleri tam gelişmiş olarak doğduğunu söylemeleri faşist olarak adlandırmalarına yetmişti.(embryo.asu.edu/pages/david-h-h...) Görüldüğü gibi, en özgürlükçü ortamlarda bile, kendilerine ilerici sayan insanlar belki de farkında olmadan
400 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
75 günde okudu
Ezbere Yaşayanlar – ki isminin ne kadar güzel seçildiğine ayrı bir başlık açmak lazım – belki de hiç düşünmeden verdiğimiz günlük kararların arkasında hangi etkenlerin rol aldığını konu edinmiş bir kitap. Kitap birçok konuda giriş seviyesi sayılabilecek bilgiler vererek bir temel atmaya çalışıyor. Konu yelpazesinin çok geniş olması okuyucuyu biraz
Ezbere Yaşayanlar - Vazgeçemediğimiz Alışkanlıklarımızın Kökenleri
Ezbere Yaşayanlar - Vazgeçemediğimiz Alışkanlıklarımızın KökenleriEmrah Safa Gürkan · Kronik Kitap · 20221,749 okunma
Reklam
Ölçüsüz şiddet ve müstehcenliğin bent kapakları bir kez daha açıldı: ve benzer yağmacılık, zorbalık ve kan dökmek, savaş tehdidi Nefilim'in yeni bir ırkı tarafından tekrar temsil edildi.
284 syf.
9/10 puan verdi
·
32 saatte okudu
Bir #pulitzer kurgu ödüllü olan #maymunçocuk yazarı #franciscogoldman 'ın aynı zamanda biyografisidir. Ama kurgusal ve sohbet havasında. Baştaki sahneler, isimler kafamı karıştırdı ama sonra Yazarın #yüzyıllıkyalnızlık hayranı olduğunu öğrendim. Ne yazmış olabilir ki? Neden kendini anlatmış ve bu maymun çocuk kim? Bunları ben kendime
Maymun Çocuk
Maymun ÇocukFrancisco Goldman · Theseus Yayınları · 20225 okunma
Gene yakın zamanda sosyal medyaya düşen eski bir kamera arkası görüntüsü, Türkiye' nin şık ve gözde gazetecilerinden Uğur Dündar'ın "İstanbul Türkçesi ile adam dövmesi"nin göklere çıkarıldığını gösteriyor bize. Demek ki şık bir konuşma stili normalde aşırı hassas sosyal medya kullanıcısının şiddet ve küfrü bile sempatik bulmasına yol açabiliyor.
Sınırsız düşünce özgürlüğü var mıdır?
Liberal demokrasinin en en büyük savunucularından Karl Poper'ın bile ifade özgürlüğüne sınırlama koyduğunu ve şiddet kullanarak demokrasiyi ortadan kaldırmayı amaçlayan fikirlere izin verilemeyeceğini söylediğini hesaba katarsak sınırsız özgür düşünce bir ütopya aslında.
42 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.