Zamanını biliyormuş gibi
Peşinden koşarsın
Her yeni günün ardından
Hayat geçiyor sevgili
Anları yaşamadan
Her an değerli
Vakit dar
Her şeyi yaşayalım
Tez vakitte
Bir an ayırma beni yanından
Dursan bile yeter
İstemem fazla bir şey
Bir kahve, bir kadeh şarap
Bir de sen ol yanımda
Fazla bir şey istemem
Zaman dolmadan
Yaşa yanı başımda
Yeter bana
Geceyarısı, karanlık bir bozkırda
Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım
İçinde onca insan, içinde dünya...
Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum
Ve bilmeyen sonsuzluk nedir,
Haklı olan kim bu kargaşada?
Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir
Ucu bucağı olmayan bu çığlığın
Ortasında nasıl barışılabilir?
Anlamak isterim, hangi
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Sözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz, Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl