Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mel

Mel
@siirvari
Şiirleşelim, Şiir gibi yaşayalım
öldüren aynılıklar
aynı evde uzun yaşamanın sıkıcı sorusu duvarın nefesi musluğun akış sesi haftanın günlerinden biri hep salı ekmek uçmuş mutfaktan halıda salgın bir güneş tepesi dışarıda yaprak farkıyla ayrılırken ağaçlar . .
Sayfa 80
Reklam
Kış Kahrı
aslında önce evleri sevmeye giderdi sesin caddeleri sokak gibi sevmeye giderdi sesin giderdin! ödü kopardı bütün eşyaların sonra kuyu kuyu dolaştığım mahcup sular söyledi yüzünüze güller üzgün evler bozuk rüyalar aslında bana herkesin uzağı var dendi
Bir hırsız yaratmak için, bir sahip yaratın; suç yaratmak istiyorsanız, yasalar koyun.
Sayfa 123Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ve böylece ertesi güne başlarız tekrar. Geçmişin aynı yerleşik kurallarıyla Büyük, şiddetli neşelerden kaçabilseydik Büyük acılardan da kaçabilirdik. Yolunu kapatan taşın etrafından Zıplayıp geçen kurbağa gibi. Guy-Charles Cros
. . devam eden bir fotoğrafın içinde olmaya olmaya büyüyen bir ağaçtım eskiden sadece birinin her şeyi şimdi manzaranın herhangi bir yeri . .
Sayfa 21 - Everest
Reklam
Başının ucuna su bırak mektubu
.. artık çırpınan bir kuşun kalbiyle uyanıyorum canımı demirle acıtıyor kaldığım yerden devam edemediğim rüyalar sonra anlıyorum ki hiçbir şeye kaldığı yerden devam edemiyormuş insan kaldığın yerde bitiyormuş her şey kaldığın yere kadar güzelmiş bazı zamanlar ..
Sayfa 11 - Everest
biraz da kaldığım hayattan yazıyorum bu mektubu sana çünkü sen ve hayat yarısı gelinen yarısı kalınan bir yermiş bunu asla unutma
Sayfa 30 - Everest yayınları
.. Dönmekte olan dünya topa çok benziyor. Dünya eğer topa benzemeseydi, üzerinde yaşamak daha ciddi bir durum olurdu.
Sayfa 101 - Dedalus
..Ama "Seninle konuşmak istedim," demişti. Abidin saldırganlaşıyordu böyle durumlarda, kendisinden bir şey istendiğinde, belirsiz bir şey, varlığı mesela, dostluğu... Zırvalardı bunu hissettiğinde. Zırvalamıştı. Oysa ne kadar da ihtiyacı vardı! Kutsal dostluk.
Sayfa 7
Daha az acı çekildiği, daha az adaletsizliğin, daha az sömürünün bulunduğu bir zaman oldu mu hiç? Bu türden bir hesap sorma söz konusu olamaz. Dünyanın katlanılmazlığının bir bakıma tarihsel bir başarı olduğunu anlamak zorunludur. Tanrı var olduğu sürece, önceden var olan bir düzenin hayaleti dolaştığı sürece, dünyanın büyük kesimleri bilinmeden kaldığı sürece, insan ruhsal olanla maddi olan arasındaki ayrıma inandığı sürece (pek çok insan, dünyayı katlanılır bulmalarını işte bu inançları nedeniyle haklı göstermektedir), insanların doğal eşitsizliğine inandığı sürece dünya katlanılmaz değildi.
Sayfa 31
Reklam
'Yaşam düşünenler için bir komedi, hissedenler içinse bir trajedidir. ' - Horace Walpole
"Zalime boyun eğmeyecek kadar güçlü ol ama zalim olacak kadar güçlü olma, derdi mesela. Güce aşık olursan o güç elinden gitmesin diye korkak olursun, korkaklığını gizlemek için de zalim olursun. "
Burnunun dibinde hep daha fazlası, daha iyisi var ve sen buraya hapsolup kalmışsın... Uzansan tutabileceğin kadar yakınında sanıyorsun ama tutamıyorsun işte çünkü aslında hep çok uzakta.
Korkmamalıyım. Korku aklın katilidir. Korku tam bir yok oluş getiren küçük bir ölümdür. Korkumla yüzleşeceğim. Üzerimden ve benden geçmesine izin vereceğim. Ve geçip gittiğinde yolunu görmek için iç gözümü çevireceğim. Korkunun gittiği yerde hiçbir şey olmayacak. Sadece ben kalacağım.
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.