Ankara'da toplu konutlardaki birden fazla evin banyo zemininden sızan su gibi aktı gitti. Kitap, sağlam bir karakter kurgusuna sahip. Kendimi böylesine bulduğum Cemil'in detaylara takılması ve büyük resmi sürekli kaybetmesi, aynı zamanda bunun farkında olması oldukça etkileyici. Çocukluğumda hissettiğim zamanın duygusunu bana yeniden hissettirdi. Kitabın özeti aslında içinde geçen, şu cümlede gizli: “Ama öyle bazı kitaplar da vardır ki, kendini bu kitaplara kaptırıyor, içini müthiş bir eşitlik duygusu kaplıyordu. Sade bir sevinç duyuyordu. Her şeyi sadeleştiren bir sevinç. Bu ışık. Bu kağıt. Bu çay. Zeytin, soğan ve ekmek. Kuru üzüm ile leblebi. Küçük bir tahta masa. Su şişesi. İki sandalye. Bir Faulkner. s:134