Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Günaydın Yaşamak!
Ceviz ağaçları. Uzun bıyıklı adamlar Toz içinde kadınlar. Cızırtılı bir radyo Yalnızlığı çalıyor. Pencerelere kadar kar Köpekler olmasa herkes ölü. Puhu kuşları bile.
"Sanırım kimsenin kimseyi kurtarabileceğine inanmıyorum." the whale 2022
Reklam
227 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Yetenek özgünlüğün, özgünlük samimiyetin ölçütü...
Marcel Proust u eleştirmek için okuma altyapısı sağlam biri olmak gerektiğini bilerek , asla iddialı olmadığımı altını çizerek belirterek , haddimi aşamamaya gayret göstererek, yazar, edebiyat öğretmeni ve burada okuma kültürü zengin herkesten özür dileyerek fikirlerimi paylaşmak istiyorum. Kitap kurgu dışı bir edebiyat eleştirisi. Marcel Proust her zamanki naif kişiliğini burada da sergilemiş . Okurken üniversite yıllarıma dönüp bir film eleştirisi nasıl yapılmalı diye tartıştığımız sinema-tv dersi gözümün önüne geldi defalarca . Bir yazarı okurken , sözlerin ardında bambaşka ezgiler bulan , farklı tınıları çok net tespitler yaparak ortaya koyan bir okurun yorumlarını okuyoruz kitapta. Bir yazarın ezgisi sağlamsa kelimeleri nasıl peşpeşe döküverdiği kıyaslamalarla anlatılmış. Fikirlerin tıpkı kuru havada filizlenmeyip ölen tohumlar gibi ifade edilemediği ellerde nasıl ziyan olduğunu, ama bir ustanın kaleminde biraz nem ve ısıyla buluşup dirilen bir tohum gibi nasıl yeşerdiğini örneklerle göstermiş . Yazarın bilişsel derinliğinin okurdaki tezahürünü usta bir ressam gibi resmetmiş. Çocukça şeylerle doldurduğumuz bir kitap nasıl çocukları geliştirmezse, halk için kitap yazmak da okuru gelistirmez diyor Proust. Ve söylediği gibi yazdığı kitap da yer yer beyin yakan ve bitmek bilmeyen upuzun cümlelerle okuyana ciddi bir beyin antrenmanı yaptıran bir metin olmuş. Proust un yaşıyor olmasını ve Türk edebiyatı için böyle bir eleştiri kitabı yazmasını çok isterdim. Tekdüze okuma listemi renklendiren ve bu kitapla tanışmamı sağlayan
Şeyma R.GZN...
Şeyma R.GZN...
ve
Zeynep B.
Zeynep B.
de teşekkür ederim . Okumayı düşünen herkese keyifli okumalar...
Sainte-Beuve'e Karşı
Sainte-Beuve'e KarşıMarcel Proust · Doğu-Batı Yayınları · 2007103 okunma
Altın Palmiye Ödülü hangi film festivalinde verilmektedir?
Bir toplumda çürüme baş gösterdiğinde her alanda çöküş başlar; ister siyaset olsun ister spor yada sinema, sanat, kültür, ahlaki değerler hepsi bir bir çökmeye başlar...
Etkisini uzun süre üzerinden atamadığınız film var mı ?
Reklam
ben ölürsem #85
ben ölürsem karakutumu bulamayacaklar ne bir buz yorgunluğu ne bir sinema perdesi yırtık… küçücük kabrim bir çocuk kalbi gibi haylaz olacak!
Selma Kolukısa yazdı: "Kieslowski Sineması ya da İnsanlığın Ortak Değerleri: Acı, Keder, Sevinç, Aşk" edebifikir.com/sinema/kieslows...
Zindan Adası
14 yıl önce bugün sinemada bu filmi izledik. "Yaralar, canavarlar yaratabilir ve sen bir yaralısın." Mükemmel bir alıntı. Bu replik aslında çok önemlidir. Teddy (Andrew) karakterinin bu halde olmasının sebebi geçmişteki yaraları, yani travmalarıdır. Yara kelimesi burada "travma"yı temsil eder. "Travma" kelimesi
424 syf.
10/10 puan verdi
Hala kitabın etkisinden çıkamıyorum . Sanki sinema salonundan henüz çıkmış filmin etkisindeymişim gibi avel avel geziniyorum .Şaşkınlığı, bilgiyi, heyecanı , deliliği , cesareti vb tüm duyguları karakterler ile beraber yaşamışta bütün olayın etkisindeymiş gibiyim. İlk defa bir kitap hiç bitmesin diye yalvardım. Her güzel şeyin sonu olduğu gibi bitti. Ödül maması almış bir canlının coşkusu gibi okudum bu kitabı .Şiddetle tavsiye ederim.
Pia Mater
Pia MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 201914,5bin okunma
Reklam
Bizim kimsemiz yoktu! O iyi bildiğim, tanıdığım, ezberlediğim yüzüne ne oldu Nemo?! Hangi aşkın kezzap hışmına uğradın?! Yarım bir his. Yarım bir rüya mı artık artakalan, artakalıveren?! Bu huzurevi, neyin bedeli?! Bu öne eğik başın tüm deliklerinden sinema salonlarına yayılan çığlık, neyin karşılığı? Çelik bir yorgunluk, yaşlılık ve sigara kokusu. Yaşlanan Çürük Et'in kokusu.
Genç bir adamken zihnimi o kadar çok görüntü ve hikayeyle doldurdum ki o zamandan beri bunları kullanıyorum.Elimin altında,bir düzine ömre yetecek kadar malzeme var.Hakikat şu ki bugünlerde etrafımdaki olup biten çok az şeyi kaydeder buluyorum kendimi.Çok daha genç olan sizlerin böyle bir mazereti yok.
Ben seni boşuna sevmiyorum Kiyarüstemi
Sıradan olanın içindeki güzelliği bulmanıza yardım etmek istiyorum.Farklı bir açıdan bakmanıza ve etrafınızı geleneksel olarak görme şeklinizin ötesine geçmenize yardım etmek istiyorum.Bu hafta,gözlerimizi hep beraber arındıracağız.
Dizlerinizi tutup alıp verdiğiniz her bir nefesi dinleyene dek yürüyün.Sonra oturun ve bir şiir kitabı okuyun.Hayatı,dünyadaki yerinizi derinlemesine düşünün.Yalnızca keyif alın.
Hayatta süreklilik çok azdır.Yaşlandıkça bağlarımız azalır.Arzular yok olur.Her şeyin cazibesi eksilir.Arkadaşlar,aile,yemek,mal mülk gibi bir zamanlar önemli olduğunu düşündüğüm şeylere duyulan hasret uçup gidiyor.Çocuklarım konusunda eskisi kadar kaygılanmıyorum.İyi bir yemek için duyduğum arzu ve diğer insanlarla beraber olma konusu eskisi gibi değil artık.Her şeyi ardımda bırakmak rahat hissettiriyor.Tüm bunların yerini alan her geçen gün daha da kuvvetli bir hale gelen şey gençken ilgimi çekmeyen ve katiyen anlam veremediğim şey şehrin şatafatından kaçma,dış dünyayla birlik kurma,başımızın üzerinde uzanan gökyüzünün sersemletici ve çınlayan enginliğini seyretme,mevsimlerin değişimini deneyimleme,doğanın kendisini bizlere bir kez daha gösterdiği anları yakalama arzusu.Yalnızca bunların tadını çıkaramama düşüncesi ölümden korkmamı sağlıyor.Eğer doğayı yanımızda götürebilseydik fanilik tüm anlamını yitirirdi.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.