Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Çok seveceğimi düşünerek başladığım bir kitabı maalesef hayal kırıklığı ile bitirmiş bulunuyorum. O Koku'dan beklentim dönemin o karmaşık siyasi yapısını yansıtırken biraz da eleştirel bir yaklaşımla hapiste geçirdiği yılları aktarmasıydı yazarın. Fakat olmadı, isimsiz bir anlatıcı siyasi suçlar sebebiyle girdiği hapisten serbest bırakılmasından sonraki günlerini anlatıyordu. 1960'larda geçen romanda anlatıcının günleri kız kardeşinin yanında, sokaklarda dolaşarak, sıradan günler içinde geçiyor. Monoton bir anlatım var, olay örgüsü yok, Mısır devrimine ya da arka plandaki siyasi çalkantılara dair hiçbir ayrıntıya yer verilmemiş. Konuyla hiçbir ilgisi olmayan bazı bedensel ve cinsel detaylar verilmiş ama bir amaca hizmet etmemiş maalesef. Kitaptan anladığım tek şey, hapisten çıkan ve yeni bir hayat kurma yolunda herhangi bir girişimi olmasa da bunu düşleyen, yalnız ve izole bir adamın kendini bulma ve şehri yeniden keşfetme çabası...Yazıldığı dönemde edebi çevrelerde şok etkisi yaratmış, defalarca sansüre uğramış ve toplatılmış O Koku, içindeki cinsel ve kadın özgürlüğüne yönelik söylemler dönemin Mısır toplumunu korkutmuş belli ki. Cesur diyebilirim yazar için, fakat edebi olarak çok ses getirmeyen, etkilemeyen, bekleneni vermeyen bir eser oldu benim için. Kitabın önsözünü daha çok sevdim.
Bir ülke düşünün Kız çocuğunun değerinin olmadığı, küçük yaşta koca adamlarla evlendirildiği, kadınların değersiz görüldüğü, yalnız dışarı çıkamadıkları, yalnız otobüse binemedikleri, kadınların yüzlerini göstermelerinin yasak olduğu, konuşamadıkları, çalışmalarının yasaklandığı, kızların okula gitmelerinin yasaklandığı... Bir devlet düşünün şarkı söylemeyi, dans etmeyi yasaklayan; kitap yazmayı, film izlemeyi, resim çizmeyi yasaklayan; evde kuş beslemeyi yasaklayan, okulları kapatan... Kadınlar için birr erkek tarafından istenip evlenmenin hatta çocuğunun olmasının şans sayıldığı, yemek-temizlik yapmanın görev olarak görüldüğü... Kadınların ve erkeklerin tedavi olduğu hastanelerinin ayrı olduğu kadınların hastanelerine gelecek olan bütçenin erkek aşevlerine gittiği adaletsizliğin zirve yaptığı bir sistem. Sıradan, kurgu bı kitap olmasını isterdim. Uzun süre etkisi altına alan bı eser.
Toshikazu Kawaguchi'nin ilk romanı Kahve Soğumadan Önce'nin devam kitabı olan bu eserde Tokyo'nun oldukça sıradan gözüken ama bir o kadar sıradışı olan kafesi Funiculi Funicula'da tanıştığımız kahve müdavimleri ile bir yolculuğa çıkıyoruz. Bu kafeyi sıradışı kılan şey işte bu yolculuk; zamanda yolculuk.
Belli başlı bazı can sıkıcı şartları kabul edenler, bu kafedeki sadece bir sandalyede zamanda geçmişe ya da geleceğe yolculuk yapabiliyorlar. Ama süre oldukça kısıtlı, sadece kahve soğuyana kadar.
İnsanların sevdiklerini bir kez olsun görebilmek için geçmiş ya da geleceğe bir an bile olsa gitmek için çabalamaları, pişmanlıkları, gözyaşları... Her biri şu anın ne kadar kıymetli olduğunu, o hiç söylemediğimiz "seni seviyorumu" şuan söylememiz, vermediğimiz hediyeyi şuan vermemiz, yaşamadığımız her güzelliği tam şuan yaşamamız gerektiğini hatırlatıyor bizlere.
Bu nedenle bu kitabı hemen okumalısınız. Çünkü pişman olmamak için okumadığımız o güzel kitabı da "şuan" okumalıyız!
192 syf.
9/10 puan verdi
Sıradan bir kitap beklemeyin. Yazarı bir kere sıradan değil. Takdir edilecek yaşama azmine sahip. Okurken hem gurur duydum hem de duygulandım. Gerçek bir hikaye. Okumadan geçmeyin.
Sabahattin Ali'nin "Kürk Mantolu Madonna" adlı romanı, Türk edebiyatının klasikleşmiş ve en çok okunan eserlerinden biridir. Roman, derin bir aşk hikayesini konu alır ve insan ruhunun en gizli ve karmaşık duygularını ustalıkla işler.
Ana karakter Raif Efendi, içine kapanık ve sıradan bir hayat süren bir adamdır. Ancak, gençliğinde Berlin'de yaşadığı ve hayatını tamamen değiştiren bir aşk macerası vardır. Maria Puder adındaki gizemli ve çekici bir kadınla tanışması, Raif Efendi'nin hayatına anlam katar ve bu derin aşk, onun en büyük sırrı olur.
Sabahattin Ali, "Kürk Mantolu Madonna"da sade ama etkileyici bir dil kullanarak, okuyucuyu karakterlerin iç dünyasına çeker. Roman, aşkın ve insan ilişkilerinin karmaşıklığını, yalnızlık, tutku ve hayal kırıklığı temaları üzerinden anlatır. Ali'nin psikolojik derinliği ve karakter analizleri, eseri sadece bir aşk hikayesi olmaktan çıkarıp, insan ruhunun derinliklerine inen bir başyapıt haline getirir.
"Kürk Mantolu Madonna", yayımlandığı günden bu yana, duygu yoğunluğu ve evrensel temalarıyla, okuyucuların kalbinde özel bir yer edinmiş ve edebiyat dünyasında unutulmaz bir eser olarak kabul edilmiştir.
~ Frida Kahlo & Aşk ve Acı ~
Frida Kahlo; hakkında üstünkörü bir bilgiye sahip olduğum, yalnızca zorlu bir yaşamı olduğunu bildiğim bir ressamdı. Hayatını daha detaylı öğrenmek amacıyla aldığım bu kitap da bana kendisi ve sanatı hakkında kesinlikle çok şey öğretti.
Aşk ve Acı, genel olarak ressamın hayatını hikayeleştirerek anlatan ve Frida Kahlo'nun kendi yazdıklarını
