“Su vârisi olmak istiyorsun değil mi Nova?”
Barajları açılmış gibi yaşla dolan gözlerimi ona çevirdim ve kendimi bile şaşırtarak ağır ağır başımı salladım. Bundan kaçsam da, inkar etsem de, artık men edilmiş olsam da bu diyarda bildiğim tek şey buydu.
“Ben deli su vârisi olmak istiyorum,” diye fısıldadım acıyla. Yaşadıklarımın anlamı olmasını istiyorum. Onunda yeniden sırt sırta vermek istiyorum. Krallığımızı geri almak, halkımızı uyandırmak, diyarı eskiden olduğu gibi görmek istiyordum. Ait olduğuma inandığım kişi olmak istiyordum.
" Olmaz ya hani geliversen,
Hiçbir şey sormasan
Hiçbir şey söylemesen,
Sussam, sussan, sussak.
Susuşların anlattığını dinlesek
Sırt sırta otursak
Katılasıya ağlasak
Sormasak birbirimize sebebini
Sarılsam, sarılsan, sarılsak.
Ve yine hiç bir şey konuşmasak
Ama anlasak
Ne vardı sahi?
Olmaz ya!
Hayal ya!
Hani diyorum olsa ne vardı.”
İşte en kalın yerinden başlıyoruz yine
Günlerden salıya benziyor kıpırtısız gülüşün
Ne sonunda ne başındayım bir şeylerin
Sırt sırta vermiş bir dağ ve deniz
Yanak yanağa bir kaldırım ve yol
Gibi ayrık ve bitişimsiz
Gibi ellerin
Senden başka kimsesiz...