ÖNCE İMAN
Ebu İmran el-Cüveyni, Cündüb’ün şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Biz, Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem’in yanında bulunan bir kaç delikanlıydık; Kur’an’ı öğrenmeden önce imanı öğrendik, ardından Kur’an’ı öğrendik ve onunla imanımız arttı”(Zehebi,Siyeru A’lami’n-Nübela III,174)
Darü'l-Erkâm'ı anlamaya çalışırken diyoruz ki bu evin azıkları iman, Kur'an, namaz, ilim, gözyaşı, ahlak ve adalettir. Eğer bir evde bunlar varsa, o ev Darü'l-Erkâm'ın şubesidir. Yok eğer bir evde şer, küfür, günah, dedikodu, gıybet, yalan, iftira varsa, o ev de Darü'n-Nedve'nin şubesidir. Dolayısıyla bir yerin hangi evin şubesi olduğunu ortaya koyacak şey isimlerinden ziyade o evin azıklarıdır.
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
Hz hatice
Davanın başarısında saliha hanımın tesiri büyüktür. Bu, Hz. Hatice (ra)'nın davranışlarından ve ilk defa vahiy ile yüzleşen Peygamber (sav) in yanındaki duruşundan ortaya çıkmaktadır. Bunda şüphe yok ki, bu ilāhi mesajı taşımaya ehil olan saliha bir eş, kocasının hayattaki görevlerinde özelliklede insanlarla olan ilişkilerinde başarılı olmasında büyük rol oynamaktadır. Allah'a davet konusu insanların omuzladığı en büyük ve en ağır yüktür. Dâvetçi, yetenekli ve saliha bir eşe kavuşmuş olması, dâvetçinin diğerlerine karşı başarılı olmasının en önemli sebeplerinden biridir. Resûlullah (sav) şöyle buyurmaktadır: "Dünya bir metadır. En güzel meta-ı da saliha kadındır.
"Bizden bir şey (söz) işitip, onu aynen işittiği gibi başkalarına ulaştıran kimsenin Allah yüzünü ağartsın. (Çünkü) kendisine bilgi ulaştırılan nice insan vardır ki, o bilgiyi, bizzat işiten kimseden daha iyi anlar ve tatbik eder." (Tirmizi, İlim, 7)
Hırs, genel itibarıyla kötü bir haslettir. Türkçe karşılığı açgözlülük, doymak bilmeyen nefis, kanaatsizlik anlamlarına gelir. Fakat iki alandaki hırs caizdir; hatta bu iki alanda hırs olmazsa tam anlamıyla başarı elde edilemez. O alanlardan biri ilim, diğeri ise davettir. Bir talebe ilme doyduğunu söylerse, orada hırs göstermezse, yani daha ötesini daha ötesini istemezse, ilimden nasibi fazlalaşmaz. Çünkü ilim bir okyanustur, derya gibidir; biz o deryadan ancak katreler alabiliyoruz.
Sayfa 263Kitabı okudu
İlim Öğreniminde ki Hırsı Ve Gayreti
Cami önündeki o alana gidip, illüzyon gösterisi yapanların halkasını seçmek için değil"13" aksine muhaddis olan birini arardım. Oradaki hoca siyer rivâyet ederdi, ben orada duydu- ğum her şeyi ezberler daha sonra da eve gidip ezberlediklerimi yazardım."14"
13 : O yaştaki çocuklar genelde illüzyon gösterisine merak duyarlar , şirk vs.yerlere giderler. İbnu'l -Cezvî ise kendisini böyle olmadığını belirtiyor. 14 : İbnu'l Cezvî,age,s.34.Kitabı okudu
Reklam
615 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.