Kendimizi hep tek kişi olarak değerlendirme eğilimindeyiz. Halbuki fiziken
ve zihnen tek olsak da içimizde iki parça var, sağlıklı ben ve sağlıksız ben. Bu
iki ben, her insanın içinde mevcuttur. Ama eğer sağlıksız olan “ben”in sesi daha
çok çıkıyorsa, seni o yönetiyorsa, diğer tarafın ezilir, aşağılanır ve ihtiyacı olan
ruhsal besinleri karşılayamaz. Bunun sonucunda içinde bir boşluk hissedersin,
sıkıntı, mutsuzluk, değersizlik ve sevgisizlik sarar her yanını. Hayatın doğal
zorluklarında bile, içindeki sağlıksız sen, seni suçlar. “Sen aptalsın, sen
yapamadın, sevilmiyorsun işte, değersizsin, önemsizsin” der. Ve sen sağlıksız
seni, kendin zannedersin, onun söylediklerini doğru kabul etmeye başlarsın... Ve
sonuç, senin adına hüsran olur. Kendine iyi davran derken amaçladığım şey,
sağlıklı “ben”in sesinin yükselmesini sağlamak, kendine anlayış ve şefkat
göstermek konusunda pratik öneriler vermek. Olumlu yanlarını keşfederken,eksik olup da değiştiremeyeceğin şeyleri kabullenme ve iç huzurunu yakalama
konusunda sana yol arkadaşlığı yapmak istiyorum. Kendine iyi davranmak çok
ama çok önemli.
Çünkü sen kendine iyi davranmazsan, kimse sana iyi davranmıyor. Sen
kendine iyi davranıyorsan yani ona anlayış ve şefkat gösteriyorsan, diğer
insanlar kötü olsalar bile bundan çok fazla etkilenmiyorsun. Sen kendini
sevmiyorsan diğer insanlar da sana, umduğun değeri vermiyor. Ve çok acıdır ki,
bugüne kadar tanıdığım binlerce insanı göz önünde bulundurarak sana şunu
söyleyebilirim: Bir insana en büyük zararı diğer insanlar değil kendisi veriyor.