Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
Zamanın Aşık Veysel i
Şiirin sadece aşklar için değil ayrılıklar için değil her şeye yazılabiliceğini gösteren bir usta Orhan Veli... Yine bizim görüp bakamadığımız pencerelerden hayatı seyredip şiirlerini hayatımıza katmış bir gözlemci. Uyku, baş ağrısı , seyahat, yokuş, ağacım, intihar, mangal, manzara, sol elim acemi elim, gölgem, şoförün karısı, nasır (yazık oldu süleyman efendiye) bunlar hatırladıklarım sadece. Hayata sadece aşklar ve ayrılık olarak değil farklı perspektiflerden bakması çok yönlü bir yazar olarak yer edindi bende.
Garibim
Bir İstanbul aşığı olan ve Beykoz doğumlu şairimiz Orhan Veli'nin, bende yeri çok ayrıdır. Bu sebeple kitabına ve Orhan Veli'ye ithafen yazdığım; onun şiirlerinden, şiirlerinde geçen satırlardan oluşturduğum aşağıdaki mısralarla başlamak istiyorum. Umarım beğenirsiniz.
Bazen gün doğar, bazen doğmak istemez.
Bazı bir deniz özlemi, bazen
Nedeni bilinmeyen (!) bir körlük "salgını" tüm kenti esir alır. Ardında ise yanıtsız sorular bırakır. Bu soru işaretlerinden daha sonra bahsetmek istiyorum.
SPOILER!!!
Salgına gelecek olursak trafik ışıklarında bekleyen bir şoförün aniden beyaz felakete uğrayarak "Kör oldum!" diye bağırmasıyla ilk vaka gerçekleşmiş olur, ardından kör adamı evine bırakmak isteyen ama aslında araba hırsızı olan bir başka adamın da kör olmasıyla bu körlüğün gene bilinmeyen bir nedenle bulaşıcı olduğu anlaşılır. İlk körün karısı kocasının aniden kör olmasına anlam veremez ve bir göz doktoruna başvurur. Körlük bu şekilde doktora, sekreterine ve çocuk, yaşlı demeden diğer hastalarına da bulaşır. Bu sebebi belirlenemeyen salgını bir nebze yavaşlatmak için hükümet, körlük bulaşmış insanları bir akıl hastanesinde tutar ve körlük yayıldıkça bu bina da dolup taşar. Çeşitli sebeplerden dolayı kaosun ve insan dışı yaşantının hüküm sürdüğü bu akıl hastanesinde bir yangın sonucu körler tahliye olur ve normal birer insanken yaşadıkları evlerine geri dönmek isterler ancak dışarda "karşılaştıkları" manzara bambaşkadır. Tüm bu yaşananlar ise körlükten etkilenmeyen tek kişi olan doktorun karısı tarafından, capcanlı olarak okuyucuya aktarılır. Körlüğün neden ve nasıl yayıldığı, doktorun karısının neden kör olmadığı ve körlük salgınının ne sonucunda sona erdiği ise benim için yanıtı zor sorulardır. İlgilenen olursa cevapları beklerim.
Bin Muhteşem Güneş (ÇOK FAZLA SPOILER VAR)
Kitaba bayıldım afganistan da geçen bir olay , genç yaşta evlendirilen kızlar, hamile kalmadığı için hayati kocaları tarafından mahvolan kızlar doğruyu bilmeden evlenen kızlarda .Bazı yerlerini sinirle bazı yerlerini üzüntüyle okudum , ama sonu mutlu bittiğini aşıkların kavuştuğunu ve bir çocukları daha olduğunu söyleye bilirim . Kitabın
KADINLARI ANLAMAK İÇİN OKUNACAK BİR ROMAN
8 Mart’ta, sadece bir gün değil her gün kadınların, annelerin, günüdür. Kapitalist düzene ve tuzaklarını klişe ve kasvetli cümlelerden ziyade ‘Yeryüzü Blues’u hatırlayarak işlemek daha iyi olur diye düşündüm. Kadınları ve yaşamak zorunda kaldıkları hâlleri anlamaya ve çözmeye faydası olur belki.
‘Yeryüzü Blues’ dedik, bodoslama daldık da, bir
İntiharı Süslemek
Birbirinden farklı insanları, hayatları, yaşadıkları sonucunda psikolojik durumlarının ne hale geldiğini ve nasıl intihara sürüklendiğini geride kalanların yaşadıkları durumlarını anlatan bir kitap #i̇ntiharısüslemek kitabı. Bir köy okulunda öğretmenlik yapan öğretmen ile tanışıyoruz. Eşi ile yaptığı trafik kazası sonucunda eşi Ayla bir çocuğun ölümüne sebep olur bunu bir türlü atlatamaz günden güne erir biter ve sonunda daha fazla dayanamaz hayatına son verir.
Daha sonra Niçe ve ablası ile tanışıyoruz. Niçe'nin ablası Andra yaşadığı aşk çıkmazı ve darbesinden sonra psikolojisi bozulunca kardeşi Niçe tarafından akıl hastanesine yatırılır burada içinde bulunduğu duruma katlanamaz hayatına son verir.
Ayrıca cesur halk için canını veren Vafara şoförün karısı Zehra'ya söyleyemedikleri ile de buluşuyoruz. Kitapta köy öğretmeni, ablası ölen Niçe ve diğer geride kalan kahramanların kalan hayatlarının nasıl yol aldığı tüm incelikleri ile insanların neler yaşadığı nelerin üstesinden gelip gelemediği ruh hallerindeki iniş çıkışları bize satırlar arasında sunmuş yazar. Ayrıca kitap içinde köy öğretmenimizin okuduğu "paslanmış ses" kitabını da okuma şansı yakalıyoruz. Kitap içinde kitap deneyimi hep sevdiğim bir kitap içeriği
