Öncelikle bu kitap çok önerilen ve çok okunan bir kitap ama anlamlandırma bakımından da öyle mi?
Trafikte bir şoförün yeşil ışığı beklemesi sırasında kör olması ile başlayan bir salgının yavaş yavaş tüm ülkeye yayılmasını ve ilk hastalık bulanların bir akıl hastanesinde tecrit edilmesini anlatmış yazar
Kurgusu ve akıcılığı gerçekten güzel, konuşmalar virgül ile ayrılmış, biraz garip gelebilir ama okuma konusunda hiçbir sıkıntı oluşturmuyor.
Yine kitapta kişi isimleriyle değil de dış görünüşleri veya meslekleri ile isimlendirmiş ( doktor, ilk kör ...)
Bütün körlerin arasında bir gören olmak...
Kitapta aslında şuan da var olan; adaletsizlik, zulüm, makam sevgisi, para tutkusu, tecavüz, zina, bana bir şey olmasın da ne olursa olsun diyenlerin, ... Kısacası şuan yaşadığımız dünyayı farklı bir dil ve hikaye ile özetlemiş.
Peki körler içindeki gören doktorun karısı.
Yukarda anlatmaya çabaladığım dünyanın yaşanmayacak kadar kötü hale sokan bizleri (körleri) , yaşanacak bir dünya için çabalayanlar
Peygamberler, alimler, arifler, yada o yolda olmaya çalışanlar mı acaba?
(Belki yaptığım benzetme çok da uygun değildir ama la teşbih vela temsil)
Herkes kendince benzetmelerde çıkarımlarda bulunabilir şüphesiz.
Kitapta açık şekilde müstehcenlik vardı. Belki yazar olayın vahametini anlatmak için bu şekilde anlatmış olabilir ama gerçek değişmez.
Bu sebeple kitabı keşke Ramazan ayında okumasaymışım dedim. Tavsiyem okuyacaksanız Ramazan'dan sonra okumanız olur.
İncelemeyi Malcolm X in bir sözüyle bitirmek isterim:
"Bütünm uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter."