Mahkûmları söyletmek için cellâtlar tarafından tatbik edilen
işkenceler:
Ustura ile diri diri deri yüzmek, saçları kesilen başa ateşte kızıl hale getirilmiş demir tas giydirmek cımbızla sinirleri çekmek, bir uzvun içine sonda gibi burgu sokmak, kaynar sudan soğuk suya ve soğuk sudan kaynar suya sokup çıkartmak, çekiçle kol ve bacak, el ve ayak kemiklerini kırmak... İdamından evvel kendisine bu korkunç işkenceler tatbik edilmiş devlet adamları, Onyedinci asır defterdarlarından Yahnikapan Abdülkerim Paşa ile Sadrazam Melek Ahmet Paşa'nın kethüdası yani dahiliye nazırı Gadde kethüdadır.Usulen, bir devlet adamı idama mahkûm olunca, ferman, kendisine bostancıbaşı tarafından eteği öpülerek hürmet gösterilir ve teselli yollu sözler söylenir ve aptes alıp iki rekât namaz kılmasına müsaade olunurdu; bu tebliğ ekseriya da metanetle karşılanırdı.
Nefret ettiğimiz insanlardan sonsuza dek uzak kalamayız. Öte yandan yine aynı nedenle sevdiklerimize asla büsbütün yakın olamayacağımızı da düşünebiliriz.
Birine karşı duyduğumuz sevginin büyüklüğü, bir üçüncü kişiye karşı beslediğimiz kinin boyutlarıyla açığa çıkıyor, bu günlerde bunu öğrenmeye başladım.