"niçin bu sokağın karanlığından bir bilim güneşi doğmasın?"
İçinde 9 hikaye bulunan 72 sayfalık bu eser Türk edebiyatının modern anlamda ilk hikâye örneğidir. Hikayeler oldukça kısa olmasına rağmen çok güzel iğnelemeleri, üzerine düşünülecek yerleri var.
"Şairlerin, âlimlerin en büyük eserleri, ümitsiz ve hiddetli zamanlarda yazdıklarıdır."
"Bir âlimin varlığın içyüzüne bakışıyla bir şairin kâinata bakışı aynı mıdır?"
"Bir uçurumun içine düşerken etrafında rastladığı kişileri, tutunabileceği her şeyi kucaklayanlar gibi, bütün cemiyet içinde imdadına yetişecek kimsesi, sığınacak hiçbir yeri olmayan Dilsitan da kadınlık ve insanlık haysiyetinin alçaldığını gördükçe Behçet Bey'e büsbütün sarılarak sevmeye başlamıştı."
"Nefrete neden olması gereken olayların sevgiyi öldürmemesi ne acıdır!"
"Odaya girer girmez herkes gülüşmeye başladı. Çünkü Paskal, asılmış bir adam taklidi yaparak o meşhur maharetiyle dilini çıkarmıştı.
Hayatında herkesi güldürdüğü gibi ölümünde de kimseyi ağlatmayan zavallı Paskal'ın bu seferki halı taklit değil, ölüm kadar hakikatti."