Beş kuruşunu hesaplayan bir ihtiyaç sahibinin, cebinden kazara yere düşmüş beş lirasının bekçisiyim. Gecenin içindeyim, 'Evlerinin önü Mersin'.
Elinde çantası ile az gidilip uz gidilerek bir türlü bitmeyen yolların başında, her sabah bekleyen bir görmez\işitmezin değneğiyim. 'Olmasam da olur'um her sabah için; yalnızca o sabah için 'var olan'ım, yarım, işe yaramazım.
Gündüzün gürültüsüne endeksli çeyiz sandığında bir gül gibi solan sırım, giz(liy)im. Gizlenmeliyim.
Kollarımda tükenen anıların gibi, seninle birlikte ölen o şiirin hecesiyim.
Ben ölen dostumun yasıyım.
Toprağı gül kokanın göz yaşıyım, suyuyum...