şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
o mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız
gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
o mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız
İnsanın salt güzellikle karşı karşıya geldiği an yok mu, sevgili Sokrates işte yalnız o an için insan hayatı yaşanmaya değer! dedi Mantineialı yabancı kadın.
Büyüleyici nurlarını yüzüme vurup beni derin uykumdan uyandıran aşk, yakıcı dokunuşlarıyla ruhumu sardığında daha on sekiz yaşımdaydım. Nefasetiyle ruhuma can katan ve günlerimin bir rüya, gecelerimin şölen havasındaymış gibi sürüp gittiği mucizevî bir aşkın kanatları altına alan kadın: Selma Karami
Çaresizlik içinde yaşayan Yoksulluk Bolluk’tan bir çocuğu olmasını kurmuş, gitmiş yanına yatmış ve Sevgi’ye gebe kalmış. Aphrodite’in doğduğu gün ana karnına düştüğü için Sevgi bu Tanrının kulu, yoldaşı olmuş. Aphrodite güzel, o da yaratılıştan güzele düşkünmüş.