Cenab-ı Hak bir makam murad ettiği kullarının ruhunu cenderelerden geçirmek suretiyle sıkar. Pek çok tavlarda döver. Böylece bildirmek ister ki huzura erdiğinde kadir kıymet bilsin. Hem Hızır'ını göndermek için kulunu daraltmak O'nun ayetlerindendir.
"Bu Âl-i Osman bir sâdık soydur. Onlardan meşrû olmayan bir hareket sâdır olmamıştır. Onlar, ulemanın günah dediği hareket ve amellerden son derece kaçınmışlardır."
Nitekim onların bu sûrette davranışları sebebiyledir ki, Molla Fenârî, cemâate devam etmemesi sebebiyle Yıldırım Bâyezîd'in şahitliğini kabûl etmeme cesaretini
Ey insan! Bunca uzun emel senin neyine gerek? Fani dünyadan el çek, arzulardan vazgeç.
Dur ! Durul da bir bak !
El uzattığın herşeye ulaşabiliyor musun?
Hayır ! Çünkü ömür çok kısa...
Hayâl ettiğin her şey gerçektir.
Görmek sınır koymamış, anladım.insan sadece gördüğü kadar sanırmış dünyayı, yeni öğrendiklerini bile gördüklerine benzeterek anlarmış.oysa benim gözüme inen o perde sınırları kaldırıvermişti.
''Üzülme' dedi o ses ALLAH cc bazen vermek için alır.
Evlat yol kaybedilmez insan kaybolur, yoksa yol olduğu yerde durur
Kölelere sultan olmaktansa asıl sultana köle olmayı seçen birisi asıl adı Hamid idi lakin ona somuncu baba diyorlar.
Görmek için illaki göz gerekmez hatta bazı şeyler gözle görülmez.
Ahmed Yesevi yeni müslüman olmuş olan Türkleri "hikmet denen şiirleriyle irşad etti.
Ahmed Yesevi Türklere Allah'ı, Peygamberi, ibadeti, ahlakı anlattı. Bu şiirlerde namaz da, zekât da vardır, aşk da, mu- habbet de.
Ahmed Yesevi'nin yaktığı meşale Orta Asya'dan Anadolu'ya onuncu yüzyıldan itibaren başlayan Türk göçleriyle taşınır.
Ahmed Yesevi 116 halife yetiştirdi. Somuncu Baba ve Hacı Bektaş-ı Veli bunlardandır. Halifelerine gurbete gitmelerini tavsiye ederdi. Anadolu'nun İslâmlaşmasında en önemli emek bu Yesevi büyüklerine aittir. Yani Hâcegân'a...
Hoca Ahmed Yesevî ve Abdülhalık Gücdüvânî Orta Asya'da yeni müslüman olmuş Türkler'e imanı, aşkı ve istikameti aşıladılar.