Öyle bir hayat yaşadım ki
Cenneti de gördüm cehennemi de
Öyle bir aşk yaşadım ki
Tutkuyu da gördüm pes etmeyi de
Bazıları seyrederken hayatı en önden
Kendime bir sahne buldum oynadım
Öyle bir rol vermişler ki
Okudum okudum anlamadım
Kendi kendime konuştum bazen evimde
Hem kızdım hem güldüm halime
Sonra dedim ki "söz ver kendine"
Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin
Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin
Öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanıdım
Öyle çok değerliymiş ki zaman
Hep acele etmem bundan,
Anladım...
Bir sabah annem tezgahta unuttuğu süt yüzünden tüm gece uyuyamadığını söylemişti. Onun endişesini küçümsedim. Fakat o öldükten sonra anladım ki çocukluğunda sütü dışarıda bıraktığında aç kalacağını öğrenmişti. Aynı şekilde üç kardeşi de aç kalacaktı, çünkü onları doyurmaktan da sorumluydu. Yaşadığı gerçek acı beyninde halihazırda varolan şeyleri harekete geçirmişti. Keşke bunu o hayattayken anlasaydım.
Sayfa 63Kitabı okudu
Friedrich Nietzsche
Öyle bir hayat yaşıyorum ki,
Cenneti de gördüm, cehennemi de.
Öyle bir aşk yaşadım ki,
Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de.
Bazıları seyrederken hayatı en önden,
Kendime bir sahne buldum oynadım.
Öyle bir rol vermişler ki,
Okudum okudum anlamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde.
Hem kızdım hem güldüm halime
Sonra dedim ki ' söz ver kendine '
Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin.
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin.
Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin.
Öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanıdım.
Öyle çok değerliymiş ki zaman,
Hep acele etmem bundandı
Anladım...
Friedrich Nietzsche
Dünyanın tanınmış motivasiya yönümlü natiqi Nik Vuyçiç deyirdi:
"Həyatımın ilk mərhələlərində həyatımı dəyişəcək möcüzəni gözlədim. Sonra anladım ki, özüm həyatlar dəyişən möcüzəyəm".
Sayfa 13
GELMEYEN İLHAM PERİSİ
Tak tak tak…
“Güzide! Güzide! Lütfen kapıyı açar mısın?” dedi Osman.
Gözleri yarım açık ve ayakta uyuyan bir halde kapıyı açtı Güzide. “Osman, ne oldu? Niye bu saatte kapıyı çalıyorsun?” diyerek kapıya yaslandı Güzide.
“Acil bir durum var. Sen Türk Dili Edebiyatı öğretmeni değil misin?” diye sordu Osman.
“Evet.” dedi Güzide.
“Ben şiir yazmak
Yeni yeni anlamıştı ki;
Yaradılışı ve yetenekleri ona en çok uygun olan erkek oydu,
Anlayışı ve huyu ona hiç uymuyordu ama bütün arzularının karşılığıydı,
İkisinin de yararına olacak bir birliktelikti,
Kadının rahatı ve canlılığıyla adamın aklı yumuşayacak, tavırları düzelecek ve adamın sağduyusu, bilgisi ve hayat tecrübesiyle kadın daha önemli şeylerden faydalanmış olacaktı.
Ama hiçbir mutlu evlilik beğeni dolu insanlara evliliğin gerçek mutluluğunu öğretemezdi...
Jane Austen
(Kendini ifade tarzı dram dolu hayatını okuduktan sonra bana çok da tuhaf gelmeyen bir yazardır kendileri, önceleri tuhaf geliyordu.. aşkı bu denli tutkuyla ve cesaretle kağıda dökebilmek normal bir insanın yeteneği olamazdı, gerçek hayat hikayesini okuduğumda anladım ki aşk insanın içinde zaten var olan yeteneğe farklı bir boyut kazandırarak dünya çapında tanınacak kadar değerli olmasına vesile oluyormuş, çoğu büyük yazarın hayat hikayesini okuduğumda hikayelerinin aşkla başladığı buna kanıtımdır.)
(06.02.2023)
Nereden başlasam bilmiyorum. Bir sabah uyanamamak ölüm korkusuyla baş başa kalmak. Bir anda 1 dakika içerisinde birçok sevdiğinizi kaybetmek ve hala düzelememek. En çok ağladığım kendimden geçtiğim bir günden bahsediyorum 6 Şubat. O günden sonra anladım ki çaresizlik kadar kötü bir durum yoktur. Vefat eden arkadaşlarımı can kardeşlerimi çok seviyorum onları çok özlüyorum ve inanıyorum ki Rabbim ahir zamanda bizleri buluşturacak mekanları cennet olsun inşaAllah. Bu günü bizler yaşadık Rabbim hiç kimseye yaşatmasın inşaAllah.