254 syf.
·
Puan vermedi
Benim için epey şaşırtıcı olan bir şeyi keşfettim bu kitapla. 1962 yapımı kısa bir Iran belgeseli vardı yıllar önce izlediğim ve kalbime dokunan. " House is black" ve ya "ev karadır" . Bu filmin yönetmeninin 
Furuğ Ferruhzad olduğunu bilmiyordum mesela. Film beni fazlasıyla sarsmıştı. Cüzzamlı hastaların günlük yaşamıyla ilgili bir belgeseldi ve izlenmesi fazlasıyla ağırdı, insana yaşadığı hayatı ve şükretmeyişini hatırlatıyordu. Insan doğasına bu kadar hakim olması ve insan acılarını bu kadar derin hissetmesi dışında birde bunu göstermiş görsel olarak. Oldukça başarılı bir şair..iyi okumalar
Eğer ille Ferruhzad okumak istiyorsanız önce 
Sonsuz Gün Batımında kitabıyla başlayabilirsiniz.
Ferruhzad'ı doğumundan öldüğü, son nefesini verdiği âna kadar anlatıyor. Kitabın sonunda paramparça oluyor ve Ferruhzad'ı tanıdığınız, bir yakınınız bir kardeşiniz gibi çok sevmeye başlıyorsunuz.
Ferruhzad'ın kelimelerini çok başarılı bulmadım ama hayatını tanıyınca onu kelimelerinden bağımsız bir çok okuru gibi bir acıma duygusuyla gerçekten çok sevdim.
Mutlaka okumanızı öneririm bu muhteşem kitabı. Burda sadece Ferruhzad var. İyi günüyle kötü günüyle hüznü kederiyle baştan sona Ferruhzad'li bir eser.
Ben yıllar önce ilk bu kitabı okuduğum için şiir kitaplarındaki beklentiyi bu yüzden çok yüksek tuttum ama hiç bir şiir kitabını bu kitapla kıyaslamasam söz konusu bile olamaz.
Feeruhzad şiirde iyi değil malesef ama bütün yaşamı tam bi baş yapıt.
Ruhumun ikizi hayran olduğum kadın
Birinci bölümde, Behruz Celali Furuğ'un şiirini ve hayatını anlatıyor. Anlatırken Furuğ'un şiirlerinden ve yazılarından alıntılar veriyor.
(Furuğ'un hayatı beni aşırı etkiliyor. Daha önce 
Yaralarım Aşktandır kitabını okumuştum. Onun yazdıklarını ve yaşadıklarını okumak içimi yakıyor. Çünkü onunla çok fazla ortak yönümüz var. Furuğ'u
