"Doğru" dedim. "Sağ ol, haberlerini aldım ama yine de bu sefer çok uzun sürdü. Zaman akıyor durmadan."
Yüzündeki ekşi ifadeyi bozmadan acı acı gülümsedi:
"Akıyor, doğru" dedi. "Zaman bana da bir nehir gibi geliyor. O nehirde yüzüyorum. Sular akıyor ama hangi damla arkamda, hangisi önümde; nehir mi daha hızlı akıyor, ben mi; su önüme mi geçiyor, arkamda mı kalıyor anlayamıyorum. Gerçek olan tek şey sonsuz bir akış."