Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
"İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiilerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum..." Kitabın arka kapağından ufak bir alıntı ile başlamak istedim sözlerime. Kitap gerçekten edebi bir eser olması yanı sıra psikolojik anlamda da
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Özdemir Asaf, nefret ve sevginin o ince çizgisinde sol elle çekilen bir çizgi gibi...
Bazen aşık oluyorum kelimelerine bazen anlamsızca yan yana dizilmişler gibi. Tüm bu yorumları kendimce yaptığımı, kendi incelemem olduğunu belirterek yazıyorum. Bu konuda eleştiri kabul etmiyorum.
Ve Özdemir Asaf'ın Lavinia'sı. Bir sürü şiiri kalbime dokundu, öyle çok sevdim ki kitap bittiğinde "Nasıl yaa? Nasıl bitti o kadar sayfa?" dedim. Bir sürü post-it yapıştırdım ve bir çok şiirin altını çizdim.
Bir çok kez okuyacağım ve hatta ezberlemek istediğim şiirler oldu. En en sevdiklerimden olanı şimdi buraya da koyayım... Güzel günler.
Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin
Yalanlar isteyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim.
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.
Kitap hakkında ne söylersem söyleyeyim kitabı anlatmaya yetersiz kalacağının farkındayım, lakin kitaba dışardan bakıldığında iki olgu insanın gözünün önünde açıkça belirleniyor.
Bunlardan birincisi:
İki yazarın değerlendirilmesi gibi olmuş yani bu yazarların eserlerinde belirtmiş oldukları ortak paydadan söz edilmiş. Peki kimdir bu yazarlar o kısma gelecek olursak da biri ünlü filozof, René Decartes diğeri ise Antonie De Saint-Exupéry.
İkincisi ise,
Öncelikle "Küçük Prens" kitabı başta olmak üzere Antonie De Saint-Exupéry'in kitaplarının binevi bir tefsiri gibi olmuş. Burda bahsedilen Gece uçuşu, kale ve insanların dünyası kitaplarından okumadığım tek kitap kale kitabıydı. Ve eserin onla ilgili küçük bir bölümü hariç genel olarak kitapları okumuş olduğumdan çok güzel bir şekilde anlamış oldum. Bu yüzden, Size tavsiyem bu kitabi okumadan önce bu kitapları okuyun öyle okumaya başlayın çok daha fazla faydasını göreceğinizden eminim.
Decartes ve Saint-Exupéry'in aynı ahlak çerçevesi adı altında aynı duyguları beslediğini görmek ve aradaki ilişkiler göz önünde alınarak hayattan bir anlam kazanmaya çalışmak oldukça başarılı bir eser olmasında büyük rol oynanmış bir eserdir.
55 alıntıyla en fazla alıntı yaptığım eser oldu sanırım. Sayfa sayısına göre değerlendirildiği zaman (136 sayfa) burdan bile eserin ne derece nitelikli olduğu anlaşılıyor. Ayrıca bana göre puanlama olarakta 10'dan fazlasını hak ediyor.
Okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Herkese keyifli okumalar dilerim...
Ve üçlemenin son kitabı..
Dört gözle okumayı beklediğim kitap bitince üzülmedim değil. Ben seri kitaplar bitince üzülüyorum biraz.. Çünkü karakterlerin yeni maceralarını düşünüp heyecanla beklemeyi seviyorum galiba ben..
Mercedes Katili'nin acımasız saldırısıyla başlayan üçleme, Son Nöbet'te yine Mercedes Katili'ne odaklanmış. Benim ve sanırım diğer okuyucuların da beklediği şeydi bu. Her ne kadar Brady Hartsfield'i sevmesem de, yazarın yarattığı karakter gerçekten nefes kesici çünkü gözümde canlandırabildiğim, her hareketinden farklı anlamlar çıkarabildiğim karakterlerden Brady!
Biraz kitaptan bahsetmek gerekirse, Stephen King üçlemeyi çok dikkat çekici şekilde sonlandırıyor bir kere.. Kim Bulduysa Onundur'u okurken kitabın son bölümünde şüphelendiğim olayı, son kitapta görmek beni çok sevindirdi. Hatta aradaki ilişkiyi kurunca heyecanıma engel olamadım! Harika dedektifimiz Billy Hodges, ortağı Holly Gibney ile yeniden Mercedes Katili'nin peşine düşüyorlar ve bu kez onu durdurmaya kararlılar.. E biz de artık Brady'nin durmasını istiyorduk :)
Kitapta ilgimi çeken diğer bir detay da Brady'nin yapabildiği şeyler ( tabi ki neler yaptığını anlatmayacağım o zevki size bırakıyorum dostlar :))
King yine efsane bir iş çıkarmış.. Beklentilerimizin karşılığını fazlasıyla veriyor demeliyim.
Üçlemeyi okumayanlar için de şunu söyleyeyim;
Isterseniz kitapları bağımsız şekilde de okuyabilirsiniz. Küçük detaylarla olayların üzerinde durmuş King. Ancak benim tavsiyem, sırayı bozmadan her sayfanın tadını çıkararak okumak.
Sizi bugün insanlardan #nefret eden, hatta baya baya ağız dolusu tiksinen, #atarlı bir karakterle tanıştırmak istiyorum. Atarlı dediğime bakmayın, içine içine atarlanıyor anca Atar. Hazırsanız Atar’a #usulca merhaba deyin. Malum bizden pek hoşlanmıyor ama haksız da değil hani.Yaşadıklarını, başına gelenleri okuyunca Atar #uçarca ‘nın nefret
“Başlangıçta iki aşık vardı. Şarkı gibi saf ruhlu iki bikes aşıkan başlangıcın ta kendisiydi esasen” alıntısı ile sondan başlayalım kitabı anlatmaya; gücümüz yeterse. İsmail Güzelsoy’un tüm kitaplarını okumuş olmakla övünmekle birlikte “Avucumda Rüzgar var” romanını da sabırsızlıkla bekledim. Bilenler bilir ben kitap okurken not almam,
