96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Türkçü yazar Ömer Seyfettin'in okuduğum en güzel hikayelerinden biridir. Milliyetçilik duygularını canlandıran yalın bir dil ile yazılmış ve birçok bilgi ile yoğrulmuş güzel bir hikaye. Avrupada eğitim görmüş ve batı hayranı mühendis Kenan Bey, içinde Türk düşmanlığı besleyen Italyan bir ailenin kızı ile evlenir. Babası Kenanı Türk olduğu için kızıyla ilk başta evlendirmek istemez ancak sonra bir sürü şartlar ile kızını verecektir. Bu şartlar Kenan Bey'in Türk akrabaları ile görüşememesi, doğan çocukların İtalyan kültürü ile yetişmesi vb. şartlardır. Trablusgarp savaşı patlak verince Kenan Bey asıl barbar olanların her yeri sömüren Avrupa olduğunu, asıl ırkçıların kendi milleti dışındaki insanları insan yerine koymayan Avrupa olduğunu vs. anlayacaktır. Aynı süreçte oğlu Primo da ne kadar Avrupa kültürü ile yetişse de çevresini gözlemleyerek ve Türklüğün bilincine vararak Türk milliyetçiliğini benimser. Ve bundan sonra balkan savaşlarına kadar uzanan hikaye başlar. Ne kadar güzel bir hikaye de olsa bazı eksiklerden ve yanlışlardan söz etmeliyim. Öncelikle ben Ömer Seyfettin'in çocuk edebiyatı için fazla ağır bir yazar olduğunu düşünüyorum. Gerek kadınları bazı aşağılayıcı tarzda cümleleri ve hikayelerinin bazılarının travmatik derecede üzücü oluşu buna sebeptir. Bir yazarın sadece yalın bir dil kullanması onu çocuk edebiyatçısı yapmamalıdır.
Primo Türk Çocuğu
Primo Türk ÇocuğuÖmer Seyfettin · Timaş Çocuk Yayınları · 20031,181 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
222 - Eleştiri yazısının uzun hali için: shadelessmind.tumblr.com/post/6151312509... Kitap Akpolat'ın ilk kitabı olma niteliğini taşıyor ama okuduktan sonra şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki umarım son kitabı olmaz. Instagram'da paylaştığı birkaç basım hatasını
Ezhel - Kazıdım Tırnaklarla
Ezhel - Kazıdım TırnaklarlaBarış Akpolat · Karakarga Yayınları · 202041 okunma
Reklam
90 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
İlk olarak 1965 yılında yayımlanan Yanık Saraylar'ın öykücülüğümüzde önemli bir yeri bulunmaktadır. İçinde altı öykü yer alan kitap biçimci yanı ve anlatım şekliyle öne çıkmaktadır. Özellikle öykü başlarında manzum formda başlayış, düzyazı halindeyken de noktalama yerine tire işaretinin kullanımı, tamamen büyük harfle yazım gibi unsurlar söz konusudur. Keza Ah Ya Rab Yehova öyküsünün baş kısmında Tevrat dilinin kullanımını görürüz. Ayrıca öyküde ana karakter Bilal Bey'in güncesi de yer almaktadır. Bu öykü daha sonra 1982 yılında Sahibinin Sesi adıyla yazar tarafından tiyatro oyununa da uyarlanmıştır. Bu kitabı detaylıca anlattığım videoyu izlemek için: youtu.be/bvJ3XK_Vjew
Yanık Saraylar
Yanık SaraylarSevim Burak · Yapı Kredi Yayınları · 2018766 okunma
192 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Ahmet Hamdi Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar
'ın bir makalesinde: "Batı etkisindeki modern Türk edebiyatı bir medeniyet kriziyle başlar." şeklinde bir cümle yer alır. Ülkemizde medeniyet krizi ise doğu ile batı arasındaki kültür alışverişinin sağlıklı biçimde sağlanamamasından kaynaklanır. Tamamen kendi kültürümüzü geride bırakabilmek ile batı kültürüne adapte
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat ve FitnatŞemseddin Sami · Özgür Yayınları · 201929bin okunma
78 syf.
10/10 puan verdi
Eserde olaylar ön plandadır. Betimlemeler yer verilmiş, ruhsal tasvirler arka plandadır. Dili sadedir. Yazar Kenan Bey’i kültürüne, milletine, vatanına ters bir yapıda olan bir karakter olarak tasvir etmiştir. Bu karakter üstünden kültüründen, milletinden, vatanından kopan insanları eleştirmiştir. Kenan Bey de Türklüğü ve Türk âdetlerini benimsemediğinden Avrupa’yı üstün görmesi normaldir. Türkleri sevmeyen bir kadınla da evlenmesi bunun sonucudur. Bu durumda asıl öne çıkan durum ise Avrupa hayranı Türk bir baba ile İtalyan anneden olma çocuğun kendi kendine Türk kimliğini bulmasıdır. Primo’nun çocuk yaşta olmasına rağmen Selanik’in işgal edilmesine karşı olması milliyetçiliğini ortaya koymaktadır. Trablusgarp’ın İtalyanlar tarafından işgal edilmesiyle Avrupa gözlüğünü çıkaran Kenan Bey, kendi benliğini kaybetmenin pişmanlığını yaşamaktadır. Sonrasında eşinin Türk düşmanlığını engelleyemeyeceğini anlar ve boşanır. Oğlu ile yaşamaya başlar. Oğlu Oğuz ismini alır. Bu sırada Kenan Bey tutuklanır. Daha sonrasında Primo’nun kahramanlıklarına yer verilir. Yazar, vatan söz konusu olduğunda, her Türk’ün bir çocuktan daha cesur olması gerektiğini ve milli değerlerine sıkı sıkıya sarılarak milli kimliğini kaybetmemesi gerektiğini gösterir. Eser bittiğinde Orhan’ın ‘’Korkma, sen Türk’sün! Türkler hiçbir vakit hiçbir yerde hiçbir şeyden korkmazlar.’’ Sözü akıllarda kalmaktadır.
Primo Türk Çocuğu
Primo Türk ÇocuğuÖmer Seyfettin · Karbon Kitaplar · 20181,181 okunma
50 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
2023 (Tavşan) yılında okuduğum 6.betik [Akman ayının ilk betiği]
Ülkemizde ilk kez bilimkurgu öykü dergisi hazırlayan Ruhşen Doğan Nar'ı takdir ediyorum. "Roket" adı yerine kültürümüzde ve ulamış bilgimizde bilimkurguyu çağırıştıran bir ad verilmesini yeğlerim. Türk sibernetiğin ilk adımlarını atan ve ilk işgörüyü (robotu) yapıp çalıştırdığı kabul edilen Artukli Türk'ü İsmâil bin er-Rezzâz
Roket 1
Roket 1Kolektif · Plüton Yayınevi · 041 okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.