"Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz? Düpedüz, sarıl bana dedikten sonra, sarılmanın ne anlamı kalır! "
AĞLAMAK DA BİR ZEVKTİR, BU YÜZDEN ÇOK AĞLAYINIZ.
Bulut ağlamayınca, yani yağmur yağmayınca, yerdeki çimenler nasıl güler? Çocuk ağlamayınca anasının sütü nasıl coşar?
Bir günlük çocuk bile, yolunu bilir, "Ağlayayım da şefkatli dadım yetişsin gelsin." der.
Sen bilmiyor musun ki, dadıların dadısı olan "Kerim AIIah"
Etkili İletişimde Modernin ve İslâm'ın Baktığı Açı..
Modern dünyanın "kişisel gelişim" anlayışında "etkili iletişim"in temeli, "sözlü iletişim" ve "beden dili"ni etkili bir şekilde kullanmaktır. Önemli olan güzel ve etkili konuşmaktır; sözdeki samimiyet, ikincil bir değerdir. Beden dili muhatapta
köylü dostum sarıl söze
dağ başını indir düze
bel bağlama boz öküze
geç başına makinanın
bas düğmeye keyfe bak sen
işçi kardeş davanı bil
gözündeki çapağı sil
oturmanın günü değil
geç başına makinanın
bas düğmeye keyfe bak sen
Seni sevmenin ve sevdiğimi anlatmanın sonsuz yolu vardı. Ben sana nasıl anlatayım bir türlü dilim söyleyemiyor, elim tutuluyor, aklım karışıyordu.
Sonra Seni seviyorum dedim ne olacaksa olsun içim içime sığmazken, yüreğim ateşlerde yanmaya devam edecekse belki ruhumu dinlendirecek cevap sendeydi.
Bir tende eriyip sen olmak var. Dahası biz
Kutuplaşma artık insanlarla bu yapay zekalı insanlar arasında olacaktır! İnsan kalabilenler ve zombiler! Hollywood buna hazırlıyor dünyayı! Ama ters anlamlandırmayla elbette! ABD’nin kendisi de hazırlık yapıyor böyle bir saldırı için! Pentagon askerlerin beynine chip yerleştiriliyor! Çünkü biliyorlar! Şeytan, teknolojik şirk-etleriyle Yasak elmayı ısırttı insana! Yapay kan insanın damarlarında artık! Dünyada her an milyonlarca insan, ateşten putlara bakıyor tapıyor, ters zikir yaptırıyor vücudunun her bir zerresine! Birliğini bozuyor vücudunun, kendi eliyle! Kendi kendini dijitalleştirıyor! Ötekileştiri yor! İnsanlıktan çıkartıyor!
Bu insanın artık bir okuması olamaz kendi hakikatini! İçindeki öfke her an şiddete dönüşebilir! Tehdittir şeytan onu kışkırtıp, sokaklara dökebilir! İnanın ki bu insanların çoğu neden sokağa çıktıklarını bile bilmezler! Bir bilgisayar oyunu gibi! Senden olanlar ve olmayanlar var! Olmayanları imha et! Kazanan kim ki bu eylemin sonunda! Şeytandır!
Ey dijital seçkinleri! Tüm oyunlarınızın farkındayız! En ayrıntılı planlarınızın! aklınızın dijitalleşmesiyle Bu hayati oyunu kaybediyorsunuz aslında! O çok güvendiğiniz yapay zeka, öyle bir an gelirki aklınızı tümüyle dumura uğratır! Cenabı Hakk’ın salih kullarının o duygu yoğunluğu içinde yaptıkları bir dua sizin tüm planlarınızı bozar! Yapay zekanız erorr verir! Ve kalbe taşıtılan emanet artık söze gelir! O biranın içinde hidayete ererler, bunca zaman emaneti kalplerinin içinde özenle taşıyanlar! Ey Mehdiyet! Hakikat!
İyiliğin kılıcı kınından çıkmak üzeredir! Biraz daha sabır ve dua ne olur!
Ya ALLAH! Ya Bismillah !
Marmara Üniversitesi'nde 'Dünyayı Dipnot Olarak Gören Mütefekkir: Sezai Karakoç ve Diriliş Ülküsü' programı gerçekleştirildi. Ayşe Sadiye Doymuş yazdı.
İstanbul’dan bir güzel etkinlik daha geçti… Gök kubbe altında hakikat adına bir toplantı daha yapıldı. Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü’ndeyiz… Yusuf Kaplan’ın deyişiyle,