DİKKAT: Sadece spoiler icerir...
Yazarın kendi hayatından kesitler sunduğu Martin Eden için yarı otobiyografik kitap diyebiliriz.
Yaşadığı, yetiştiği çevrenin sosyokültürel ve sosyoekonomik yapısından etkilenen, işçi sınıfına mensup olan karakterimiz ilk etaplarda doğmatik bir yapıya sahiptir.
Hayatı, karışmış olduğu kavga sonucu değişecek; kavgada taraf olduğu kişinin ailesi ile yemekte tanışma fırsatı bulacaktır. Aile, aristokrat-burjuvadır. Bu sınıfın aile yaşantısından etkilenecek, onlar gibi olmaya karar verecektir. Bu etkileşimin sonucunda okumaya, araştırmaya; kendini yetiştirmeye, geliştirmeye başlayacak, günlerce kütüphaneye ve eve kapanacaktır.
Önceleri kitapların esiri olurken, kısa süre zarfında büyük bir hırs ve azim ile kitapları esiri haline getirecek, kendisinde her daim merak uyandırmış olan burjuva kesimin aslında beklediği gibi olmadığı sonucuna varıp sürekli ideolojilerini eleştirecek küçük görecektir.
Geçen zaman zarfında aşık olduğu ailenin kızı ile rahat-huzurlu bir hayat için yazılarını dergi-gazete gibi yayın organlarına gönderecek ancak her defasında red cevabı alacaktır. Zaman zaman maddi ve manevi bitme noktasında karşımıza çıkan karakterimizin hayatındaki en önemli dönüm noktası nişanlısının terk etmesi ve yolladığı yazıların artık değer görülmesidir.
Aşkı-insanlığı en önemlisi de varoluşu sorgulayacak olan Martin EDEN'in sonunu bu varoluş sorgulamaları şekillendirecektir.