Bozkurtlar, Nihal Atsız'ın okuduğum ilk kitabıydı. Yazarın anlatımını çok beğendim. Kitabın incelemesine gelicek olursam ilk kitap olan "Bozkurtların Ölümü" beni çok etkiledi, savaş sırasında Kür Şad'la, İşbara Alp'la ve diğer yiğitlerle adeta o anı yaşıyor gibiydim.
Yiğitlerin birer birer uçmağa varması beni çok etkiledi. Her Gök Türk askeri şehit olduğunda üzüldüm ama özellikle Kür Şad'ın ölümü çok başkaydı benim için. O, öldüğündeki derin üzüntümü kitap boyunca bir daha hissedemedim. Onun ölmemesini, Gök Türk Devleti'ni Ötüken'de yeniden kurmasını kitabın sonuna kadar çok istedim. Kür Şad'a duyduğum hayranlık çok başkaydı. Onun devletin başına geçmesini ve Kağan olmasını sürekli bekledim.
İkinci kitap olan "Bozkurtlar Diriliyor" ise ilk kitap kadar akıcı gelmedi bana. Gök Türkler, bir Ay Hanım'dır tutturdu gitti. Urungu'nun bu kadar kutlu ve yüce bir Şad'ın evladı olup bir türlü bunu açığa çıkarmamasına sinirlendim. En sonunda da Ay Hanım uğruna kendini Ölüm Uçurumu'na bıraktı. Sözün bittiği yer...
Yahu sen koskoca Kür Şad'ın oğlusun hiç yakıştı mı sana böyle bir ölüm.
Kitabı tarih seven sevmeyen herkes okuyabilir bence. Bu kitabın tarih sevmeyene bile tarihi sevdireceğini düşünüyorum.