Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Dikkat spoiler içerir.
Yazarın doktora tezinin kitaplaştırılmış hali olan bu eser, Türkçülüğün 1900lü yılların başından itibaren nasıl geliştiğine dair ipuçları veren güzel bir araştırma eseri. En başta Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin gibi isimlerin, Dünya savaşı sonrasında ülkenin nasıl kurtulacağına dair tezler
Dikkat spoiler içerir.
Gazeteci yazardan ordu ve Kemalist ideoloji aleyhtarı yazılmış bir kitap. Belki de gazete yazılarının birleştirilmiş hali de olabilir emin değilim. Genel olarak aynı şeylerden bahsediyor. 28 şubat sürecinde asker ve öğretmen maaşları ile ilgili yaptığı bir haber yüzünden bazı komutanların patronlarını tehdit ettiği, ülkemizin laik olması ama demokratik olmaması, Erbakan'ın kendisine verilen şansı iyi değerlendirememesi, Sincan'da balans ayarı yapanlara da e-muhtıra yapanlara da hiçbir şey yapılmaması, Monteskiyö'nün 250 yıl önce koyduğu devlet kurallarına hala uymamamız, laik olan bazı diktatörler olması, ordunun sürekli kışla içinde bazı grupların da cami içinde kalması ve vatandaşın ekonomisini kimsenin düşünmemesi, Kitabevi bombalama olayında askerin kazanması, RP kültür bakanı İsmail Kahraman'ın meşhur bir Bizans tarihçisini Taksim'de cami yapmak riskli olur dediği için işten atması, AKP döneminde liyakat yerine sadakate önem verilmesi, RP Susurluk olayında kötü bir sınav vermesi, kışla cami kavgası yüzünden AB girmenin de sorun olması gibi konular anlatılıyor. Olaylara farklı bir açıdan bakmak isteyecekler için incelenebilir bir kitap.
Dikkat spoiler içerir.
Ülkedeki cemaatler ve tarikatların eğitim konusunda nasıl bir tekel olduğunu anlatan güzel bir araştırma eseri. Genel olarak Süleymancıların yurtlarında yaşanan olaylar anlatılıyor. Aladağ'da ruhsatsız yurtta çıkan yangın, başka bir yurtta kolunu kıyma makinasına kaptıran çocuk, her olaydan sonra aynı şeylerin yaşanması, velilere gidip cennetlik olacaklarını söyleyerek şikayetçi olmamalarını sağlamaları, devletin yeterince yurdu olmadığı için kaymakam, ilçe eğitim müdürlerin bile bu yurtlara verileri yönlendirmeleri anlatılıyor. Süleymancıların geçmişi, sırayla başına kimlerin geldiği, hangi seçimde kimleri desteklediği gibi tarihi bilgiler de veriliyor. Karaman'da yaşanan tecavüz olayı, Ensar vakfı işin içine girince herkesin sus pus olması, tecavüzcü öğretmenin çocukları okuldan okula taşıyıp, evine bile götürüp tecavüz etmesi, sürekli ifade değiştirmesi, ancak bu tür olaylarda genelde kimseye ceza verilmemesi, veya bir günah keçisi seçilip sadece ona ceza verilmesi, yangın çıkan yurt binaları, çalıştırılan çocuk işçiler ve daha neler neler. Ülke gerçeğini tokat gibi suratımıza vuran bir kitap.
Dikkat spoiler içerir.
Leyla Taşçı, 4 abisinden sonra gelen kız çocuğu olduğu için sevilen biridir. Küçükken bir koyunları doğurup ölmüş, Mazlum adını verdikleri kuzuyu beslemiştir. Ama sonra amcası ve babası onu kesip yediği için artık et yememektedir. Babası taşı toprağı Altın diye İstanbul'a gelir. Burada evler pahalı olduğu için Leyla da çalışacaktır. Amcası yoluyla Hayri Abi adında birinin konfeksiyon dükkanında çalışmaya başlar. Burada Ömer adında bir ustaya aşık olur. Ama Hayri abisi ona tecavüz eder. 1 ay işe gitmeyen Leyla, babasının zoruyla işe gideceği zaman Ömer ile konuşur. Ömer onu kaçıracağını söyler ve onunla da yatağa girer. Ama o akşam gelmez. Babasından dayak yiyen Leyla sonra çocuk düşürdüğünü öğrenir. Hayri'yi öldürmeye giden babası ve amcası sakince döner. Kan parası alıp, evi almışlardır. Kızı da Remzi diye birine verirler. Remzi sürekli içip içip Leyla'yı döver. 2 kere çocuk düşürür ama sonra Ayşe dünyaya gelir. Kızına çok özenir. Hastanede Ülker ablası ile tanışır. O da kocasından dayak yediği için evden kaçıp, hastanede insanlara refakatçi olmaya başlamıştır. Leyla da ister ama 1 hastanede 2 refakatçi olmaz diye kabul etmez. Eczaneden Antabus adlı ilacı alır. Remzi'ye verecektir ki artık içki içmesin. Ama Remzi içmeyi bırakmaz. İkinci çocuğu erkek olacak diye yalan söyler ama kız doğunca suçu hastaneye atar. Uyku hapı ile uyumaya başlayan Leyla, kızını da dövmeye başlar. Ama Ülker onu kendine getirir. Bir gün Remzi eve çok sinirli gelir. Acaba bundan sonra ne olacaktır? Ayşe'nin okulunda ona ne diyeceklerdi? Leyla ne yapacaktır? Keyifle soluksuz okunan bir roman.
Dikkat spoiler içerir.
İsmet İnönü zamanında başlayan çok partili demokrasi süreci ve ülkeyi 10 yıl yöneten Demokrat Parti ile ilgili olarak yazarın Marksist bakış açısı ile yazılmış güzel bir araştırma eseri. İkinci Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında CHP bünyesinde İnönü başkanlığında çok partili sisteme geçiş çalışmaları yapılacakken, Toprak
Dikkat spoiler içerir.
San Clara kasabasında orman tarafında yapılan cephaneliği bekleyen orman bekçi grubu vardır ve lideri de Del Colle'dir. Kaldıkları bina eskidiği için yeni bir bina yaparlar ve o akşam bir kutlama düzenlenir. Del Colle eski eve bakıp geleceğini söyler. Ama kimliği belli olmayan birileri tarafından öldürülür. Cesedini ilk bulan Barnabo olur. Bekçiler dağlarda bulunan bu haydutları yakalamak için karar alırlar. Maede yeni lider olur. Benton ve Barnabo da yola çıkar. Ama dağlar çetindir ve yolculuk başarısız olur. Bir sonraki yolculukta dönerken Barnabo, yerde bir karga yavrusu görür ve onu almak için vakit kaybeder. Bu arada cephanelik önündeki arkadaşlarının saldırıya uğradığını görür. Korktuğu için onlara yardım edemez. Benton onu savunur ama bekçilikten ayrılmak zorunda kalır. 5 sene boyunca kuzeninin yanında toprak işçiliği yapar ama Benton ile kasabaya geri döner sonra. Eski arkadaşları artık kasabadadır. Cephanelik kapatılmıştır. Haydutları son gece geldiklerinde bir sonraki sene görüşürüz demişlerdir. Bu yüzden yeni evde bir nöbetçi düşünülür. Barnabo bu işe dünden razıdır. 25 eylülde haydutlar geleceğini söylemiştir. O vakte kadar tek başına kalır. Bir önceki gün güzel yemekler hazırlar ama geleceklerini söyleyen arkadaşları gelmez. Buna üzülen Barnabo ertesi gün ne kadar cesur olduğunu gösterecektir. Haydutlar gelir. Peki Barnabo ne yapacaktır? Haydutlar vuracak mıdır? Yoksa başka şeyler mi düşünecektir? Keyifle okunan bir roman.
