60 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
***SPOİLER İÇERİR!!! Kitap içerisinde yazara ait 3 farklı hikaye bulunmaktadır. Bu hikayelerden ilki, kitaba ismini veren Sahaf Mendel'dir. Bu hikayenin ana konusu Viyana'da yaşayan Jacob Mendel isimli sahafın trajik hayatıdır. Sahaf, bırakın o zamanki kitapların bütün detaylarını bilmeyi, en eski kitapların bile her bir detayını bilen biri. Bu yüzden kitap antikacısı olarak da anılmaktadır. Hikaye sahafın gözünden değil, sahaf ile daha önce bir kez karşılaşmış ve yıllar sonra bir kafede aklına düşen biri tarafından anlatılmaktadır. İkinci hikaye ise Görülmeyen Koleksiyon'dur. Almanya'daki enflasyon dönemini anlatan kısa bir hikayedir. Bu hikaye Almanya'da yaşayan bir gözü kör gazinin, görülmeyen koleksiyonunu konu almaktadır. Üçüncü hikaye ise diğer hikayelere göre çok daha kısadır. Hikayenin ismi ise Unutulmayacak Bir İnsan'dır. İsmi Anton, sokaklarda gezen işi gücü olmayan herkes tarafından sevilen geçimu sağlanan iyi bir insandır. Bu hikayede ise paranın gücüne aldırmadan ve düşman edinmeden yaşayan bir adam anlatılmaktadır.
Sahaf Mendel
Sahaf MendelStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20228,5bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Schopenhauer
(Spoiler içerir)Kitap şaşırtıcı tespitlerde bulunuyor. Bizim “aşk” diye adlandırdığımız kavramın aslında cinsel bir içgüdüden kaynaklandığını söylüyor. Peki, nedir bu cinsel içgüdü? Deyimi yerindeyse üreme, çoğalma, insanlığın neslini devam ettirme, dünyaya kendinden bir parça bırakma ihtiyacı. Yazar buna gerçekten de ihtiyaç olarak bakıyor. Devamında Karşı cinslerin birbirinde aradığı nitelikleri sıralıyor örneğin erkeklerin büyük memeli (meme diyorum çünkü isminin ayıp bir ifadeymiş gibi gizlenmesi, yada göğüs denmesi yanlıştır göğüs anatomik olarak bir bölgeyken meme o dokunun adıdır) kadınları tercih etme sebeplerinin doğacak yavruları daha iyi besleyeceği iç güdüsüne dayanıyor yada balık etli, büyük düzgün kalçalı kadınları istemeleri; çünkü ne çok zayıf ne de cok kilolu bir kadınlar; sağlıksız bir üremeyi, kısırlığı temsil ediyor yazarın gözünde. Gelelim kadınların erkekte istediği özelliklere: kadınlar doğacak çocuğun kemik yapısını erkeğin iskelet sisteminden geçtiğini düşündükleri icin fiziki yapısı ne kadar yapılı uzun ve estetik durursa o kadar tercih ediyorlar. Kitapta geçen beyaz tenin olağandışı bir durum olması ya da eşcinsellik hakkındaki düşünceleri kafamı karıştırdı. Yazar anladığım kadarıyla (tam emin olamadım yine de) homofobik bir görüşe sahip. Zaten kitabı okurken de üreme içgüdüsü de homoseksüellik kavramlarının çeliştiği yer yer aklıma geldi. Kitap sonunda da yazar aklıma takılan konuya yer vermiş olsa da yine de tam anladığım söylenemez. İkinci bir okumaya değer bi kitap, hatta Schopenaur defalarca okunup düsünülmesi gereken bir yazar.
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Ayrıntı Yayınları · 201813,5bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
SPOİLER İÇERİR Gönül, diğer adıyla Kokoro, Sõseki'nin 1914 yılında yazdığı bir romanıdır. Bu inceleme de kitabın eleştirisini yapacağım. Ben kitabı Maya Kitap basımı ile okudum ve çeviriyi çok beğendim, her ne kadar İthaki Yayınevi'de kitabı bassa da Maya'nın baskısını öneririm. Önsöz bölümünde Sõseki'nin hayatına ve kitabına
Gönül
GönülNatsume Soseki · Maya Kitap · 20181,591 okunma
KOKU (spoiler içerir)
*Koku en eski duyudur denir, en ilkel canlılar önce kokuyu algıladılar. Hayatta kalmak için elzemdir, ancak tek başına karar verici olabilmesi hele de bir katile tavır konusunda, insani değil de hayvani değil midir? İnsanın akıllı bir hayvan olduğunu söyleriz, öyleyse insan yalnız koku ile bu derece manipüle olabilir mi? Anlaşılan yazar insanın pek de rasyonel olmadığı kabulüne de sahip. *Kitapta hoşlanmadığım şey Grenoulle bir şeyi yaparken bir şeye direnirken bir şey için didinirken neden öyle yaptığını onu orada neyin tuttuğunu bilmeyişimiz. Önce amaçlar sonra eylemler olur ya, bu kitapta önce eylemler var ve o eylemler neticesinde bir şekilde Grenoulle'in amaçladığı şeyler doğuyor. Bu kitabın bir eksiği değil kasıtlı bir sunuş ise Grenoulle'in kokusunu bilmediği gibi ne istediğini de bilmeyen nehirde bir yaprak gibi sürüklenen biri olduğunu söyleyebiliriz. *Kitapta bazı tekrarlar bulunuyor. Grenoulle önce kendi varlık çığlığı ile annesinin ölümüne neden oluyor, tabakhaneden ayrıldığında ustası karlı alışveriş yaptığını sanırken ölüyor, parfüm ustası Baldini yüzlerce formül ve şöhret kazandıktan sonra iç rahatlığı ile Grenoulle'i uğurlamasının ardından dramatik bir şekilde ölüyor, yer gazı kuramcı adam yine Grenoulle sayesinde şöhret kazanıp onun ardından ölüyor, son olarak kalfa olarak çalıştığı Grasse'deki dükkanda gidişinin ardından baş kalfa idam ediliyor. Bu dramatik tekrarlar dikkatimi çekti.
Koku
Koku
·
Puan vermedi
Spoiler
Kitap güzel değildi ilk başlarda güzel gidiyordu kitabın kurgusu çok güzel ama kitap sıkıştırılmıştı duygu yansıtılmamisti hic 200 sayfalik bir kitapta nasil bir ters köşe yapicaktiki kitap başlamadan bitti yazim dili cok kötüydü kisaca asiri boş bir kitapti kurguyu kullanabilirdi yoldan gecen herhangi biri bu yazım diliyle yazardi herkes yazar olmamali dediğim bir yazar kitap yarım kalmıştı mesela bestenin geri kalan hayatinda neler oluyor ayrica oğuzun ölümü cok saçmaydı tam kurtulurken bir anda nasil öldü ölümünün sebebi yoktu her bölümde birini öldürmeye başlamıştı yazar bu da kitabin akisini bozmuştu oturup bastan yazsin kitabi gerçekten
Yere Yakın Yıldızlara Uzak
Yere Yakın Yıldızlara UzakEmine Tavuz · Epsilon Yayınevi · 201911,3bin okunma
218 syf.
·
Puan vermedi
Dostoyevski’nin genç yaşlarında kaleme aldığı oldukça hazin bir aşk öyküsü Beyaz Geceler.. Hikayemiz St Petersburg’un dört gecesinde geçer.. Tek başına yürüyüş yaptığı gecelerden birinde kitabın baş karakteri olan anonymus adam Nastenka isimli genç bir kadınla tanışır ve bu dört gecede onunla dostluk kurarak genç kadına aşık olur.. Bundan sonrası spoiler içerir.. Adam fedakar kız hoppanın teki.. İşin özü kız aslında başka birine aşık, beklediği adam gelmeyince bakıyor bu anonymus adam da iyi birisi, onu mutlu etmek için etrafında pervane oluyor falan, aslında beklediği adam da gelmeyecek bu garibime umut veriyor, hatta umut vermeyi geçtim direkt aynı evde yaşamayı teklif ediyor, resmen garibanın duygularıyla oynuyor.. Sonra bu mevzular konuşulurken Nastenka’nın asıl beklediği adam 4. gece çıkıp geliyor ve bir defa Nastenka diye seslenmesi, bu hain kadının anonymus adamcağızı arkasında bırakıp kendisini onun kollarına atması için yeterli oluyor.. Bazı yerlerde gördüm o...sun Nastenka falan demişler.. Ben bu kadar ileri gitmek istemiyorum lakin bana kalırsa da Nastenka oldukça hafif bir kadın.. Unutmamalıydın anonymus adam; sen birinin yarasına yara bandı olmak isterken, o birisinin yarası iyileştiğinde yapacağı ilk şeyin o yara bandından kurtulmak olacağını unutmamalıydın..! Dramatik ve oldukça hazin.. Okuyunuz efendim..!
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202075,4bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.