Hep yeniden ümit etmek, hep yeniden güvenmek, hep acı bir şekilde yanılgıya uğramak, başka türlü nasıl olabilir ki? Aksine güvensizlik, kötü kuşkular, nefret, intikam duygusu insanın ruhunda yuvalanmalı mı? Eğer öyleyse, sıcacık güven duygusu ve saf iyi kalplilikte kendini gösteren gerçek insani ilkenin bütün izleri eriyip gitmeli mi?
HAYIR !