Esma-i ilahiye
Güz mevsiminin eline emanet edilen tohumlar, çekirdekler, kökler, İsm-i Evvel'in sikkesini.. ve yaz mevsiminin kucağına dökülen, eteğini dolduran meyveler, hububat ve sebzevatlar İsm-i Âhir'in hâtemini.. ve bahar mevsimi, huri'l-în misillü birbiri üstüne giydiği sündüs-misal hulleler ve yüzbin nakışlar ile süslenmiş fıtrî libaslar İsm-i Zahir'in mührünü.. ve baharın içinde ve zeminin batnında işleyen samedanî fabrikalar ve kaynayan rahmanî kazanlar ve yemekleri pişirttiren rabbanî matbahlar, İsm-i Bâtın'ın turrasını taşıyorlar.
Dünyaya ancak rıza-yı İlahîye bizi götüren hayırlı vechesiyle bakıyoruz.
Sayfa 565 - veche: yön
Reklam
Ey insan! Senin nokta-i istinadın ancak ve ancak Allah’a imandır. Ruhuna, vicdanına nokta-i istimdad ise ancak âhirete olan imandır.
Sayfa 648 - envar neşriyatKitabı okudu
"Madem her şey geçici ve fanidir ve ölüm ölmüyor ve kabir kapısı kapanmıyor ve zahmet ise rahmete kalboluyor; elbette biz, sabır ve şükürle tevekkül edip sükût ederiz.."
İşte iman ve imandaki şuur ve intisab ile bu mezkûr bâki, manevî vücudlara sahib olunabilir. İman olmazsa, bütün o vücudlardan mahrum olmakla beraber zahirî vücudu dahi onun hakkında ademe ve hiçliğe gider gibi zayi' olur. Şualar - 70
Yeterki görmek iste, yeterki O'ndan iste..
Evet, bu dünya memleketine ve misafirhanesine gelen her bir misafir, gözünü açıp baktıkça görür ki: Gayet keremkârane bir ziyafetgâh ve gayet sanatkârane bir teşhirgâh ve gayet haşmetkârane bir ordugâh ve talimgâh ve gayet hayretkârane ve şevk-engizane bir seyrangâh ve temaşagâh ve gayet manidarane ve hikmet-perverane bir mütalaagâh olan bu güzel misafirhanenin sahibini ve bu kitab-ı kebirin müellifini ve bu muhteşem memleketin sultanını tanımak ve bilmek için şiddetle merak ederken; en başta göklerin nur yaldızı ile yazılan güzel yüzü görünür: "Bana bak, aradığını sana bildireceğim!" der.
Yedinci Şua/Ayetü'l-kübraKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.