Rivayet edildiğine göre büyük bir nahiv âlimi olan Kisai, nahvi öğrenmek için çok uğraşmış fakat başarılı olamamıştı. Bir karınca gördü. Karınca bir hurma çekirdeğini taşımaktadır. Karınca çekirdeği duvara çıkarken düşürür. Bunu defalarca tekrarlar. Sonunda çekirdeği duvara çıkarır ve duvarı geçer. Kisai der ki: Sübhanallah! Şu karınca bu çekirdeğe başarılı oluncaya kadar katlandı. O halde ben de başarıncaya kadar nahiv ilmini tahsile katlanacağım. Sabretti ve nahivde Kufe halkının imamı oldu.
Sayfa 641
"Subhanallah" kelimesi dile hafif olup çabuk söylenebilir. Müslüman, dakikada seksen defa "Subhanallah" diyebilir. On dakikada ise sekiz yüz defa söyler. Allah'ım! Bu büyük iyilik için sana hamd olsun.
Bunu okuduktan sonra huzura erdim.
🍃🌹🍃 Ehl-i İrfandan Bir Nasihât;
*"Aklının ve Yüreğinin Rahat Etmesi İçin, Şundan Emin Ol; Allah’ın Senden Aldığı ya da Seni Mahrûm Ettiği Şeyde Hayr Yoktur."*
SubhanAllah ne muazzam bir kelâm 🤎
Çok şükür....
“Sinek kanadından tut, tâ semavat kandillerine kadar öyle bir nizam var ki akıl onun karşısında hayretinden ve istihsanından "Sübhanallah, mâşâallah, bârekellah" der, secde eder.”
GÜNEŞ'E BİRDE BÖYLE BAKALIM
Acaba dünya sarayını ısındıran Güneş sobasına veyahud lâmbasına ne kadar odun ve kömür ve gazyağı lâzım olduğu hesabedilsin. Her gün yanması için -Kozmoğrafya'nın sözüne bakılsa- bir milyon Küre-i Arz kadar odun yığınları ve binler denizler kadar gazyağı gerektir. Şimdi düşün; onu odunsuz, gazsız daimî ışıklandıran Kadîr-i Zülcelal'in haşmetine, hikmetine, kudretine Güneş'in zerreleri adedince "Sübhanallah, Mâşâallah, Bârekâllah" de.}
Ebu Hüreyre Rasûlullah'tan (sav) şu hadîsi rivayet eder:
إن الله تعالى اصطفى من الكلام سبحان الله والحمد لله ولا اله الا الله والله أكبر فاذا قال العبد سبحان الله كتب له عشرون حسنة وتحط عنه عشرون سيئة واذا قال الله أكبر فمثل ذلك .
Allah Teâlâ (cc) konuşmalardan şu cümleleri seçmiştir: 'Allah (cc) her türlü eksiklikten münezzehtir. Hamd O'na mahsustur. Allah (cc)'tan başka ma'bud yoktur. O herşeyden daha büyüktür'. Kul Sübhanallah dediği zaman kendisine yirmi hasene yazılır ve defterinden de yirmi seyyie silinir. Allâhu Ekber dediği zaman da aynı şey olur.
Hz. Peygamber (sav) hadîste geçen diğer kelimeleri de aynı minval üzere değerlendirmiştir.
Câbir (ra), Rasûlullah'tan (sav) şu hadîsi rivayet eder:
Kim 'Sübhânallâhi ve bi hamdihi' ders
Bir gün daha yaşamak..
Hadi abdest alalım diye çekiştiriyor beni. Hiç böyle abdest alan birini görmedim ben. Teni içiyor suyu. Bir denizi kurutabilir bu cehennem. Dudakları kıpırdıyor, merak ediyorum okuduğu duayı. Kubbeler bir bebek gibi koruyor koca adamı. Nefes alıp verişi rahatlıyor altında. Mihraba doğru yürüyor, birkaç adım daha atsa taşın içinden geçecek, tutuyorum kolunu. Kolunu kurtarıyor elimden ve kaldırıyor havaya: Allahuekber! Hiç böyle tekbir duymadım ben. Kocaman bir günü olan adam eğilip kalkarken, eğilip kalkıyor binlerce ölü.1 kere Subhanallah deseler eksilmeyecek gün. Bir kere Allah deseler dirilecekler.
Sayfa 29Kitabı okudu
Sübhanallah, şu insanların aklı ve inançları ne acayip! Yıllarca ne methiyelerlerle kafamızı doldurdukları şu Frengistan ne garip şey. Anlatılanların bir benzerini bulamadığımız gibi karşımıza tam tersi çıktı...
Sayfa 98 - Mehmed Said Halet Efendi. Paris (1803-1806)Kitabı okuyor
Ne muazzam bir bakış açısı, subhanAllah…
Doğru kişilerin, kendilerini güzel amellere ulaştıran azimleri vardır. Sana, seni hayırdan hayra sevk eden azim yeter…
Kafaya gel! SubhanALLAH!
Muslumanlarin kalpleri ve gözleri, Allahını alameti ve büyüklüğü ile dolmuştu. Kralların haşmetine ve içinde yüzükleri debdebe, luks, konfor mücevher ve süse, insan elbisesi gitmiş heykel gibi bakiyorlardi.
Sayfa 126Kitabı okuyor
