süheyla çandıroğlu
@suheylacndrgl
Fernando Pessoa sever... Ya da Ricardo Reis, Alvaro de Campos, Bernardo Soares, +124
öğretmen
308 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
o kadar nezih, özenli ve güzel ki..
O kadar keyifli ki okumak, bitirdiğim yerlere bile dönüp duruyorum.
Kitap; hem en önemli ressamları tanımak, hem de onları eserleriyle birlikte anlamak için derlenip oluşturulmuş harika bir eser(Elbette konsept dahilinde). Kocaman bir boşluk vardı ve o boşluğu Celil Sadık yetkin bir şekilde doldurdu.
"Bu dünyadan gelip geçmiş bütün aşkların şerefine!" demiş yazar..
En önemli, en ünlü aşk konulu resimlerin, kaliteli bir basımla verilip, çok güzel bir şekilde açıklandığı, size resim yorumlamayı öğreten, farklı bir bakış açısı kazandıran zengin bir üçlemenin, birinci kitabı..
Celil Sadık ellerinize, emeğinize, yorumunuza sağlık.. Uygarlığın Ayak İzleri üçlemesinin diğer kitaplarını da aynı keyifle okuyacağımdan eminim.. öyle güzeldi ki..
Aralara serpiştirilmiş bir kaç alıntı ekliyorum.
🔸"Birine ya da bir şeye duyulan aşk, büyük bir motivasyon kaynağıdır. Hepimiz içimizdeki gücü onunla tanırız. Sınırlarımızı onunla aşarız. Kendimizi yeniden keşfederiz."
🔸"Aşk,hayat demektir. Baharın gelmesi, yeşilin güçlenmesi,sarının ışıldaması,mavinin açılması turuncunun ısıtması,dünyanın renklenmesi demektir."
🔸" Ve aşk, ölüm demektir. Kışın gelişi,grinin güçlenişi, sarının solgunluğu, mavinin en koyu tonu, siyahın yok edişidir."
🔸"Aşk, sizinle biri ya da bir şey arasında oluşan muazzam dengesizlik, önü alınamaz bir uyumsuzluk hâlidir. Ne zaman yere çakılacağınızı dahi kestiremediğiniz sonsuz bir düşüş, mutsuz bir sondur.."
Tavsiyem olsun.. çok özel bir baskı, çok özel bir eser olmuş.
Uygarlığın Ayak İzleri 3: Batı Resminde Aşk ve Bazı Küçük FelaketlerCelil Sadık · Epsilon Yayınevi · 2021206 okunma
Daha önce okumuş olduğum, "antropoloji ve modern yaşam" , "yol bilenler" , "ilerlemenin kısa tarihi" adlı kitaplara paralel olarak okunması gereken bir kitap bırakıyorum..Aynı içerikle başka kitaplar var evet, ama bir Türk tarafından yazılmış, 10 yıllık bir araştırmanın ürünü olan (araştırmanın bir kısmının yerinde -Avusturalya'da-olduğu belirtilmiş) bu kitabı alıp okumamız bence daha kıymetli..Benim gördüğüm üstün bir uğraş, cesur bir çalışma.Gurur duydum!
Yol Bilenler 'de olduğu gibi, sarsıcı, yumruk sıktıran, insanlıktan utandıran gerçeklerle dolu bir araştırma-inceleme kitabı olmuş. Belgeler, fotoğraflar, kaynakça hepsi verilmiş..
Okuyun.. okutun değerli kitapseverler!
Sağlıkla kalın..📚
Okur Takip Önerileri
"İyi ki satın almışım" dediğim bir eser oldu. Elimdeki diğer Van Gogh eserlerinden çok farklıydı. Daha ince olmasına rağmen, daha kapsamlı ve daha öz bilgiler vardı. Çok beğendim.. Samimi bir eser olmuş. Okurla konuşan bir düzenlemesi var sanki. Van Gogh sevenlerinin edinmesi gerektiğini düşünüyorum. Sevgili okur arkadaşım 
tersbakiye, es geçmeyin derim ..
Bir kaç yazım yanlışı, noktalama hatası vs de en sondaki hayli özenli ve titizlikle sıralanmış notlar bölümü ve kaynakça derlemesi sayesinde dikkate değmeyecek ufak aksaklıklar olarak kaldı zihnimde. Yine de söylemeden olmaz, 2021 3. Baskı 'ya pek yakıştıramadım.
Ressamlığı kadar, edebiyatçı olduğuna da inandığım müthiş bir adam Van Gogh.. tavsiyem olsun. Yine büyük keyif aldım, bırakamadım elimden.
Schopeanhauer ile barış :))
Franz Boas; bir çok bilim insanına, antropoloji alanındaki çalışmalara öncülük etmiş, hayran olunası, açık fikirli, ileri görüşlü, harika bir bilim insanı. Kitap 1920 lerde yazılmasına rağmen, güncelliğini koruyan bir çok önemli noktaya sahip.
Bugün insanların ağzında dolaşan, ayıplanan "Zenci-Beyaz" gibi söylemleri açık yüreklilikle kullanarak, medeniyet ve mantık çerçevesinde, 'ırk' - 'ırkçılık' ile ilgili ayrımları, "elit- soylu" gibi ayrıştıran, kategorize eden sınıflandırmaları bilimsel verilere dayandırarak, yersiz oldukları yönünde detaylandırarak açıklamalarda bulunmuş.
Objektif bir tavırla, yer yer öz eleştiri ile, oldukça çarpıcı bir şekilde.
Yazarı, daha önceden okuduğum Yol Bilenler kitabının içerisindeki alıntı ve yorumlarla tanıma fırsatı buldum. O kadar hayran oldum ki Boas'ın tespitlerine, 2 defa okudum kitabı.
100 yıl önce yazılmış, bugün gibi çıkarım ve tespit yapılmış, dayatmasız, kitlesel eleştirisiz, devinim yaratan bir kitap olmuş. Aklıma sık sık Atatürk'ün bu kitabı okumuş olabileceği geldi.
Evet bence de ; 
Franz Boas zamanının çok ötesinde, müthiş bir adam.
Tavsiyem olsun.
Geçenlerde, severek takip ettiğim booktuber 
Sercan Baylan , bir videosunda, bir yazarın alıntısından hareketle; "bir kitap, içimizdeki donmuş denize inen balta gibi olmalıdır" demişti. Ve eklemişti "oturduğunuz yere mıh gibi çakan,adeta döven, dayak yemiş gibi hissettiren kitaplar var" demişti.
Bu kitap öyle bir kitap evet.. ve
