Kan parası
Arabistan’da bulunduğum sıralarda bir insanın kanı bedeli 333 lira, 33 kuruş, 33 para olarak kabul edilmiş ve aradaki Arap tazmine mahkum edildiği ve ya sulha karar verildiği vakit, bu paranın da mirasçısına verilmesine birlikte karar verilirdi. Cemal Paşa’nın af kararı ve icraatını müteakip orada bulunan Urban ve Aşair (Çöl Göçerleri ve
Günay (2003:52-191) da, metin yapısında yer alan katmanları metin oluşturma ölçütleri ile şu şekilde eşleştirmiş ve metnin yapısını üçe ayırmıştır: Metnin dilsel yapısını oluşturan bağlaşıklık ölçütünü içeren 'küçük yapı,' tutarlılık, niyetlilik, bilgilendiricilik, kabul edilirlik, gibi ölçütleri içeren 'büyük yapı' ve metinlerarasılık ölçütünü ve metin türlerini içeren 'üstyapı'.
Sayfa 36
(Gazi Üniversitesi, Ziya Gökalp Sempozyumu,
Ankara, 8 Mart 2004)
Seksen dört yıl önce, 25 Ekim 1924 tarihinde, Büyükada'daki
evinden sedyeyle getirildiği Taksim-Harbiye arasındaki Fransız
Hastanesi'nde öldü. Kesin bir tanı konulamamıştı, bir süredir devam
eden hastalığına aksi olsaydı bile ülkenin ve adı geçen sağlık
kurumunun o günkü
Sen Alman, ben Türk gibi bir kavram yoktu aramızda. Gelişi ve gidişi yine toprak olacak olan iki can.
Sayfa 59 - Etki yayınKitabı okudu
Erkeğin elinin kiri, kadının yüz karası demişler ya?!.
Sayfa 51 - Etki yayınKitabı okudu
Temiz ve ahlaklı topluma ulaşmanın yolu, galiba analarımızın eğitimi ile mümkün olacak.
Sayfa 51Kitabı okudu
Her sabah, ayaklarım o tarafa doğru sürüklüyordu beni...
Sayfa 29Kitabı okudu
Az canlar mı yandı? Anam gibi, benim gibi nice canlar ömür boyu acı çektiler.
Sayfa 29 - Etki YayınKitabı okudu