596 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kolay okunabilirliği ve kurgusuyla, kitap okumama ivme kazandırsın diye başlamıştım. Çok bir beklentim yoktu açıkçası. Kitap bana Albert Camus yabancı kitabını anımsattı. Harold Silver'ın insan olma hikayesiydi bizi bağışla. Duygusuz, duyguları reddetmiş değil de duyguların ne olduğunu bilmeyen bir adam Harold. Ailesi tarafından ciddiye alınmayan, pek arkadaşı olmayan, sıkı bir düzenle hayatını idame ettiren birisi. Bir şükran günü kardeşinin eşiyle öpüşmesiyle dağılan hayatı, kendini sorgulaması ve o dağınıklığın içinde kendisini keşfedip aslında hep özlem duyduğu aileyi kurmasının öyküsü. O insan olurken insanların neleri başarabileceğine tanık oluyorsunuz. İçim ısındı kitabı bitirince. "Bu bir yakarış, bu bir efsun. Bizi bağışla."
Bizi Bağışla
Bizi BağışlaA. M. Homes · Sel Yayıncılık · 201416 okunma
Fazla anlamlı (din, din adamları (!) için muhteşem bir şey)
Vatikan bürokrasisi, 2500 işçisiyle dünyanın en kalabalık dinsel topluluğunu (yaklaşık 900 milyon) hiç bir aksama olmadan yönetmektedirler. Bu gerçeği yeni öğrenen bir Amerikalı zengin kendini tutamamış ve “Aman Tanrım! Meğer dünyanın en kârlı şirketi Vatikan’mış” deyivermişti. 600 kişinin yönlendirdiği 900 milyon insan koşulsuz olarak Vatikan’a bağlıdırlar ve onun emirlerine tabidirler. Dahası, onu korumak, geliştirmek ve gerçekte daha da zenginleştirmekle yükümlüdürler. Bu emeklerine karşılık Papa’dan alabilecekleri tek “gelir” her Pazar günü Papa’nın onlar adına yaptığı şükran “Duası”dır, o kadar.
Reklam
Yıllar önce, bir şükran günü akşam yemeğinin ortasın­da, annesinin, kocasının arkadaşlarıyla golf oyna­maya gittiğiyle ilgili dedikoduları dinlerken kafası­nı kaldırıp masanın öbür ucuna baktığında, üç yıldır evli olduğu sevimli kadını görmüştü. Fakat aniden, aslında annesiyle evlenmiş olduğunu anlamıştı. Bu, kafasında şimşek gibi çakmış, yumruk yemişe dön­müştü.K e n
Satanistler astronomik ve astrolojik takvime, dünyanın, ayın ve gezegenlerin hareketine göre çok sıkı bir ritüel programı uygularlar. En önemli tarihler de Şükran günü ile 1 Mayıs'tır.
Beşinci Caddedeki postanede yatar kalkardı. Ankesörlü telefonların bulunduğu salondaki yattığı yere girmeden önce onun kokusunu alırdım. Kir içindeki kıyafetlerine çiş kokusu sinmişti. Bir tane bile sağlam diş kalmamış ağzından ise çürük kokusu yayılırdı. Artık evsizleri dışarı atabilmek için postaneyi saat altıda kapatıyorlar. Kendi kendisiyle
HUZUR EVİ..! Beş senedir huzurevinde yaşayan bir annemizin kaleminden duygusal bir hikaye... Tüm evlatlara ithaf olunur..!!! Buz gibi odalarla dolu kocaman binalar diktiler ülkeme. İçine ömürlerinin son demlerinde olan anneleri, babaları doldurdular. Adına huzur evi dediler. Oysa huzur hiç uğramadı oraya. Eskiden yaşlılarımızı kapatmazdık başka
Reklam
390 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.