Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayat Devasa Bir Hindi Ve Her gün Şükran günü
Sayfa 123 - Parantez YayıncılıkKitabı okuyor
[11.52] WATNEY: Mahsuller patates; Şükran Günü için hazırlayacağımız patateslerden yetiştirdim. Durumları çok iyi ama elimdeki tarla süreklilik için yeterli değil. Sol 900 civarı yiyeceğim bitecek. Ayrıca: Mürettebata hayatta olduğumu söylesenize! Manyak mısınız, amına koyayım?
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
Sapık şeyhin ifadesinden,
"Ahmet C. benim müridim olur. Ahmet'i çok kereler badeledim ve ters ilişkiye girdim. Ahmet C. dergâha kendi yakınlarını ve akrabalarını getirirdi. "Yılmaz Y. benim müridim olur. "Ümüt S'yi sadece badeledim. Cinsel ilişkiye girmedim. Ümüt yanında kardeşi Muhammet ve eşi Ayşe S.'yi getirdi. Ayşe'yi çok kereler
Sayfa 56 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
İki hipotez
Nişancı ve çiftçi. Bunlar, Bilimin Sınırları üyesi bilim insanlarının tartışmalarında kullandığı, evren yasalarının temel doğasını içine alan iki hipoteze verilen isimlerdi. Bu, evren yasalarının temel doğasını içine alan iki hipoteze bir atıftı. Nişancı hipotezinde, iyi bir nişancı her on santimde bir delik açan bir atışla hedefi vurur. Farz edelim ki bu hedef düzlemi üzerinde iki boyutlu zeki canlılar yaşıyor. Onların biliminsanları evreni gözlemledikten sonra bir yasa keşfediyor: “Her on santimde bir, evrende bir delik vardır.” Halbuki evrenin değiştirilemeyen bir yasası için nişancının anlık merakının sonuçlarını göz ardı etmiş oldular. Diğer taraftan, çiftçi hipotezinde biraz daha korku filmi tadı vardı: Bir çiftlikte birkaç tane hindi vardır. Bilim insanı olan bir hindi, hiç değişmeyen bir şablon tespit ediyor ve şu keşfi yapıyor: “Her sabah saat 11'de yemek geliyor.” Bilim insanı olan hindi bir Şükran Günü sabahı bu keşfi diğer bütün hindilere duyurur. Ama o sabah saat 11'de hindilere yem vermek yerine, çiftçi gelip tüm kümesi öldürür.
Genç kam'ın (oyun'un) mesleğe girme töreni, Yakutlar'da çok tantanalı olur. Kam'ın bütün yakınları, oymak mensupları toplanır ve bir dağ tepesine çıkarlar. Namzedin (adayın) üzerine "kumu" adı verilen bir giysi giydirilir. Eline at kılları bağlanmış bir "asâ" verilir. İhtiyar şaman, belli kaideler yerine
Sayfa 17 - Türk Dünyası Araştırmaları VakfıKitabı okudu
Çiçekçi
Georgia'nın çiçekleri klitoristleri, vulvalar ,vajinalar göğüs uçları, göbek delikleri kadın doğmuş olmanın sevinciyle kutlanan bir şükran ayinin kutsal kadehleriydi.
Sayfa 86 - SelKitabı okudu
Reklam
… daha geldiğimin ertesi günü nasıl olup da Camelot’u keşfettiğimi sordu. Ona fotoğraflardan söz etmedim ve sanki Zuhal’den söz etme hakkımı özlemin içime ne zaman biteceği belirsiz bir kuraklık gibi çökeceği günlere saklamak istermişçesine sadece, ‘İnternet,” dedim.
İşte size bir şükran duygunuzu ifade yolu önerisi: Doğum günü kutlamaları, kişinin yaşamı kutlamasıdır. Onca yıl yaşadığı için yaşama şükran duygusunu dostlarıyla güle oynaya paylaşmasıdır. Doğum gününüzde, arkadaşlarınızın size verecekleri hediyeler yerine kimsesiz çocuklar yurdu, çocuk esirgeme kurumu gibi yerlere hediye vermelerini sağlayabilirsiniz. Bulunduğunuz şehirdeki bir kurumla irtibata geçip çocukların yaş gruplarını ve nelere ihtiyaç duyduklarını tespit edip, o tür hediyeleri alarak çocukları ziyarete gidebilirsiniz. Çocuklara hem hediye götürmüş olursunuz, hem de çok ihtiyaç duydukları sevgi ve ilginizi paylaşmış olursunuz. Bu sizin ve arkadaşlarınızın kendinize verdiğiniz en güzel armağan olmaz mı aynı zamanda? Hem başkalarına da ilham olursunuz.
Temmuz - Kitaplarımız
Dönem bitmişti, babamın tüm ısrarlarına rağmen Ankara'da kalmıştım. Türkan Teyzeler bütün yazı Antalya'da geçireceklermiş, ev boşmuş, bir gün gidip Suna'yla arda kalacak, resimlere bakacaktık. Işık lstanbul'da avukatlık yapıyormuş. "Aramızda her şey aynen bildiğin gibi devam etti" diye anlattı Suna. Tam okumayı
Sayfa 123 - İletişim
Tiflis'teki karşılama komitesi, Çar'a yaraşır bir program hazır­lamak için büyük emek harcadı. Dünyanın geriye kalanı gibi Çar'ın yıldız gibi parlak bakışlarından korkan hizmetkarları ma­jestelerinin eğlendirilmesi gerektiğini söylüyordu. Gürcü Kilisesi Patriği, Sioni Katedrali'nde şükran günü ayinini bizzat yöneti­yor; soylular, görkemli ziyafetler, balolar ve davetler düzenliyor; sokak sanatçıları, Tiflis'te bugün dahi günlük hayatın bir parçası olan geleneksel eğlenceleri (sadeleştirilmiş bir şekilde) sergiliyor; zarif örtüleri, küçük yuvarlak altın para asılı başlıkları, katiba ya da dolman adı verilen kürklü elbiseleriyle milli kıyafetlerini giyen Gürcü güzelleri, Çar'ın huzurunda yerel dans gösterileri yapıyordu. Ama nafile. Çar'ı eğlendirmek şöyle dursun, asık su­ratını düzeltmek dahi mümkün değildi. "Ordumdan başka hiçbir şeyi gözüm görmüyor" diyordu Çar. Tiflisliler, şehrin buhar banyolarıyla ünlü Türk hamamında Çar'ı eğlendirmeye, meşhur ayyaşlar -Gürcüler fevkalade içicilerdi- ve yerel aydınlarla misafirlerini oyalamaya çalıştılar; ama nafile. Çavçavadze ailesi, Çar'ı Tsinandali'deki evlerinde -on beş yıl sonra bu ev yerle yeksan edilecek, hizmetçiler öldürülecek, Pren­ses Anna ve maiyeti kaçırılıp Şamil'in avulunda esir tutulacak­tı- ağırladılar; ama nafile. (Çar'ın himayesinde) yeni kurulmuş yetimhanede kalan çocuklar, yedi yüzyıl önce yaşamış Gürcistan'ın en büyük şairi Şota Rustaveli'nin Kaplan Postlu Şövalye adlı destanından bin tane dörtlük okudular; ama yine de Çar'ı memnun etmeyi başaramadılar.
Reklam
●●● "Şükran günüdür bugün ." "Şükretme günü ." ●●●
Sayfa 281 - Doğan KitapKitabı okudu
Evet, hayat garip ve acımasızdı. Kendi bilincinizin daracık çemberinde yaşıyordunuz ve, hani derler ya, gözden ırak olan gönülden de ırak oluyordu. Zavallı bir işçi size ait bir kuyunun içine düşüverdi diye Şükran Günü yemeğiniz mahvoluyordu ama bütün ülkedeki kuyularda yaralanıp ölen onlarca, belki yüzlerce işçi umrunuzda olmuyordu.
Sayfa 171Kitabı okudu
Edmund Burke, Macaulay ve Clive'in daha önce verdiğimiz konuşmalarında ve yazılarında Kumpanyanın ne kadar kötü bir idare sergilediği ortaya konmuştu. İngiliz Kraliyetinin kendi 'mücevherine' el koyması ise meseleye farklı bir boyut katmaktadır. Kraliçe Victoria'nın 1858'deki beyannamesi ile İngilizler, Hindistan'daki
Sana bir sürprizim var, baba dedim. Mehtap ile birlikte Şükran Günü'nde aranızda olacağım.
Mustafa Kemal Paşa ve Halep Sokak Muharebeleri
23 Ekim 1918 tarihinde ileri hatlarda başlayan muharebe, 25 Ekim 1918'de Halep'in güneyine intikal etmiş, Halep o gün önemli vakalara sahne olmuştur. Bir taraftan Halep'in güneyinde muharebeler olurken, öte yandan İngilizlerle hareket eden Araplar ile Şerif Faysal'ın kuvvetleri de, doğudan şehre hücum ederek Halep'e
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
206 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.