Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Temmuz - Kitaplarımız
Dönem bitmişti, babamın tüm ısrarlarına rağmen Ankara'da kalmıştım. Türkan Teyzeler bütün yazı Antalya'da geçireceklermiş, ev boşmuş, bir gün gidip Suna'yla arda kalacak, resimlere bakacaktık. Işık lstanbul'da avukatlık yapıyormuş. "Aramızda her şey aynen bildiğin gibi devam etti" diye anlattı Suna. Tam okumayı
Sayfa 123 - İletişim
Tiflis'teki karşılama komitesi, Çar'a yaraşır bir program hazır­lamak için büyük emek harcadı. Dünyanın geriye kalanı gibi Çar'ın yıldız gibi parlak bakışlarından korkan hizmetkarları ma­jestelerinin eğlendirilmesi gerektiğini söylüyordu. Gürcü Kilisesi Patriği, Sioni Katedrali'nde şükran günü ayinini bizzat yöneti­yor; soylular, görkemli ziyafetler, balolar ve davetler düzenliyor; sokak sanatçıları, Tiflis'te bugün dahi günlük hayatın bir parçası olan geleneksel eğlenceleri (sadeleştirilmiş bir şekilde) sergiliyor; zarif örtüleri, küçük yuvarlak altın para asılı başlıkları, katiba ya da dolman adı verilen kürklü elbiseleriyle milli kıyafetlerini giyen Gürcü güzelleri, Çar'ın huzurunda yerel dans gösterileri yapıyordu. Ama nafile. Çar'ı eğlendirmek şöyle dursun, asık su­ratını düzeltmek dahi mümkün değildi. "Ordumdan başka hiçbir şeyi gözüm görmüyor" diyordu Çar. Tiflisliler, şehrin buhar banyolarıyla ünlü Türk hamamında Çar'ı eğlendirmeye, meşhur ayyaşlar -Gürcüler fevkalade içicilerdi- ve yerel aydınlarla misafirlerini oyalamaya çalıştılar; ama nafile. Çavçavadze ailesi, Çar'ı Tsinandali'deki evlerinde -on beş yıl sonra bu ev yerle yeksan edilecek, hizmetçiler öldürülecek, Pren­ses Anna ve maiyeti kaçırılıp Şamil'in avulunda esir tutulacak­tı- ağırladılar; ama nafile. (Çar'ın himayesinde) yeni kurulmuş yetimhanede kalan çocuklar, yedi yüzyıl önce yaşamış Gürcistan'ın en büyük şairi Şota Rustaveli'nin Kaplan Postlu Şövalye adlı destanından bin tane dörtlük okudular; ama yine de Çar'ı memnun etmeyi başaramadılar.
Reklam
●●● "Şükran günüdür bugün ." "Şükretme günü ." ●●●
Sayfa 281 - Doğan KitapKitabı okudu
Evet, hayat garip ve acımasızdı. Kendi bilincinizin daracık çemberinde yaşıyordunuz ve, hani derler ya, gözden ırak olan gönülden de ırak oluyordu. Zavallı bir işçi size ait bir kuyunun içine düşüverdi diye Şükran Günü yemeğiniz mahvoluyordu ama bütün ülkedeki kuyularda yaralanıp ölen onlarca, belki yüzlerce işçi umrunuzda olmuyordu.
Sayfa 171Kitabı okudu
Edmund Burke, Macaulay ve Clive'in daha önce verdiğimiz konuşmalarında ve yazılarında Kumpanyanın ne kadar kötü bir idare sergilediği ortaya konmuştu. İngiliz Kraliyetinin kendi 'mücevherine' el koyması ise meseleye farklı bir boyut katmaktadır. Kraliçe Victoria'nın 1858'deki beyannamesi ile İngilizler, Hindistan'daki
Sana bir sürprizim var, baba dedim. Mehtap ile birlikte Şükran Günü'nde aranızda olacağım.
Reklam
Mustafa Kemal Paşa ve Halep Sokak Muharebeleri
23 Ekim 1918 tarihinde ileri hatlarda başlayan muharebe, 25 Ekim 1918'de Halep'in güneyine intikal etmiş, Halep o gün önemli vakalara sahne olmuştur. Bir taraftan Halep'in güneyinde muharebeler olurken, öte yandan İngilizlerle hareket eden Araplar ile Şerif Faysal'ın kuvvetleri de, doğudan şehre hücum ederek Halep'e
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Tanrı, Kral'a bakıyordu. Kutsanma töreniydi: Şükran günü, bedel anı, saygı zamanı.
Yemi her gün aksatmadan verilen bir hindi düşünün. Önüne konan her yem, politikacı tabiriyle “onun çıkarını kollayan” insan ırkının dost üyeleri tarafından her gün beslenmenin hayatın genel kuralı olduğuna dair inancını pekiştirecektir. Şükran Günü’nden önceki çarşamba günü öğleden sonra, hindinin başına beklenmedik bir şey gelecek ve inancını gözden geçirmesine yol açacaktır...
Sayfa 66 - Nassim Nicholas TalebiKitabı okudu
208 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.