Jon don quijote conejo blanco
@sukutuderun
Okumak özgürlüktür... Okumasam, okuyamasam çıldırırdım...
Okur, yazar, düşünür
Dil, Sosyloji, Adalet, MKSP
Adana
19 okur puanı
Ekim 2018 tarihinde katıldı
… sana göre insan kendini nasıl fetheder?
Bir şeyi defalarca yaparak, öyle ki artık kendinle yaptığın şeyi ayırt edemez hale gelirsin.
Ayrıca, Sürüye kabul edildiği zaman onun için bir boğa ile bedel ödedim. Bir boğanın değeri azdır, ancak Bagheera’nın onuru, elbette uğruna savaşacağı bir şeydir.
Ben düşündüğüm şeyler sayesinde zengin olmadım. Ben oturarak zengin oldum. Anlatabildim mi? Yerimde sıkı sıkı oturarak!
Okur Takip Önerileri
Kanıtlamak istediğinizi kanıtlayamıyorsanız, aynı şey olduğunu iddia ederek başka bir şeyi öne sürmeyi deneyin. İstatistiklerle insan aklının çarpışmasının çıkardığı toz duman içinde kimse farkı anlamayacaktır.
... ve bilmiyoruz ki pek yakında unutulmuş olacağız/
mısralar da çözülecek ev önünde kar misali.
“Düşünce, çok daha geniş bilinç alemine bağlı olmadan, tek başına hızla kısır, anlamsız ve yıkıcı hale gelir.”
Şunu hiçbir zaman unutmayın, ilk aklınıza gelen düşünce, sürülerin yani kalabalıkların düşüncesidir ve bu genellikle gerçekleşmez. Borsa da çoğu zaman sıradışı davranan yatırımcı kazanır.
Bir varlık sınıfına değer katmanın en iyi zamani onun savunmasız, zayıf olduğu zamanlardır. Ancak bu, kitleleri çeken bir şey değildir. Kitleler istikrarlı biçimde kanıtlanmış büyümeye tepki verir ki biz buna ortak akıl diyoruz... Bu da zamanla fiyatı yükseltirken değeri, net ve marjı aşağı çeker.
Dünyadaki en iyi insanların peşinden gitmek, yaptığım her şeyde, gerçekten karşılığını vermiştir.
Bir dereceye kadar, kritik bir kitle etkisi vardır. Yeterli sayıda insan kaliteli yaşamı seçerse, kaliteli yaşam bir gereklilik olup çıkar.
Daha karmaşık bir dünyada, bilgiyi kullanma şeklimiz bilginin kendisinden çok daha önemli olmaktadır.
Özgüvenimizi en çok güçlendiren ve bizi kendimizle en çok uzlaştıran şey devamlı yaratma yeteneği, günbegün ellerimizle bir şeyleri meydana getirdiğimizi görmektir.
Kendimizi sürekli pozitif olmaya zorlarsak yaşamdaki sorunlarımızı inkar ederiz. Böylelikle onları çözme ve daha mutlu olma şansımızı da yitiririz. Sorunlar hayatımıza anlam ve önem katar. Sorunları yok saymak (sözde hoş olsa da) anlamsız bir varoluş demektir.
“Bir çok insan anlamsız bir yaşamın peşinden koşar. Önemli olduğunu düşündükleri bir şeyi yaparken dahi yarı uykuda gibi bir halleri vardır. Bu, yanlış şeylerin peşinde olduklarındandır. Yaşama anlam kazandırmanın tek yolu kendini insanları sevmeye, içinde bulunduğun topluma adamak, sana anlam ve hedef veren bir şeye hasretmektir."
Eylemlerinizin belirleyicisi olarak sistemlere bel bağlamayı sürdürdükçe, yeniyi görmenizi olanaklı kılan sezgileriniz de o derece zayıflayacaktır.
