O çobanlığı hiyerarşik düzen içinde belki de en alttaki 'level'lardan biri olarak görüyor, ve Cumhuriyet rejiminde bunun yükselmeye mani olmadığını kanıtlamak için de 'Süleyman hep başbakan'ın bir vakitler 'Çoban Sülü' olduğunu söylüyordu. Çobanın 'güdücü'den geldiğini biliyordu bilmesine ama, kendini milleti 'gütmek'le vazifeli gördüğünü söylemiyor, belki de gerek duymuyordu. Liberal muhafazakar başbakan Adnan Menderes onun yerine, pek veciz olmasa da, durumu tüm çıplaklığıyla tarif etmişti zaten: "Ben odunu aday göstersem milletvekili seçtiririm" demişti! Aynı yoldaydılar, o kadar liberal ve 'hür düşünce'den yanaydılar ki, aynı Menderes halka 'Siz isterseniz hilafeti bile geri getirirsiniz!' diyebilmenin serbestliği ve rahatlığındaydı! Demirel de onu başka ifadeleriyle sürdürüyor, 'dün dündür bugün de bugündür' diyerek 'günoğlu' sıfatının hakkını veriyordu.