Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
268 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Fena değil diyebileceğim bir araştırma eseri. Susurluk kazası sonucu ortaya çıkan derin devlet temalı bir kitap. Öncelikle Susurluk olayına kadar olan olaylar 1950'den itibaren kronolojik bir sırayla anlatılmış. Sonrasında kazanın aktörleri ile ilgili bilgiler, Mehmet Ağar'on Susurluk komisyonuna verdiği ifade, olaydan sonra Süleyman Demirel'in topladığı ve siyasi parti liderlerinin katıldığı zirvede olayla ilgili olarak konuşulanlar, CIA hakkında bazı bilgiler, devletin Asala ile olan mücadelesi gibi pek çok bilgi detaylı bir şekilde anlatılıyor. O karanlık dönem hakkında bilgi edinmek isteyenlerin mutlaka okuması gereken kitaplardan biri.
Susurluk Labirenti
Susurluk LabirentiHakan Türk · Akademi - Hakan Türk · 200231 okunma
254 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Güzel ve bilgilendirici bir araştırma eseri. Yazar, bütün dünyada meşhur olan Mason örgütü hakkında bilinmeyen pek çok bilgiyi okuyucusuna sunuyor. Menşeinin ne olduğunu, esas amacının ne olduğunu, Tapınak Şövalyeleri ile olan ilişkilerini, İlluminati, CFR, Skulls & Bones gibi örgütlerle olan dirsek temasını anlatıyor. Ayrıca kurulduğu yerin İngiltere olması, dönemin siyasi olayları ile ilişkisi, İngiltere, Fransa, Almanya, ABD, İtalya gibi ülkelerde yapılanması anlatılıyor. Son bölümlerinde de Ku Klux Klan, 1 Dolar üzerindeki işaretler, Kennedy Suikasti, ülkemizdeki gelişimi, V. Murat, Süleyman Demirel gibi isimler ve Abdülaziz Han, Abdülhamit Han gibi isimlere yapılan karalama kampanyası ile son buluyor. Oldukça güzel ve eğitici bir kitap.
Masonların Saklı Tarihi
Masonların Saklı TarihiTuncar Tuğcu · GKY · 200628 okunma
Reklam
1991 yılında Sovyetler Birliği dağılıp Türk toplulukları birer birer bağımsızlıklarını ilan edince, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel "hazırlıksız yakalandık" demişti. Çünkü yıllarca Amerika, Avrupa, İran, Japonya, Çin ve Arap ülkeleri, Türkistan ile ilgilenip, bu coğrafyanın yer altı, yer üstü kaynaklarını, dillerini, inanvlarini
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Usta yazardan son derece güzel bir siyasi eser. Aziz Nesin tarzı bir mizah kullanarak özellikle 27 Mayıs sonrasında çok göz önünde olan siyasi kişiliklerimizi bir yandan hicvederek bir yandan da hakkında detaylı bilgiler vererek anlatıyor. Süleyman Demirel, Ferit Melen, Nihat Erim, Sadi Koçaş, Mahir Kaynak, Turhan Feyzioğlu, maliye uzmanı Yılmaz Ergenekon, İsmet Paşanın damadı Metin Toker, Nihal Atsız ile kavgalı olan Reha Oğuz Türkkan, Kemal Satır gibi pek çok siyasi ismi anlatan yazar, bazı isimlerin hayali ihracatlarını, bazılarının askerlikten kaçmasını, bazılarının CHP, DP, AP, CGP ekseninde sürekli dönüp durmasını, bazılarının ihtilalci yalakalığını, bazılarının araştırma yapmadan doçent veya profesör oluşunu anlatırken çuvaldızı direk olarak muhatabına batırıyor. Ancak bunu mizah dozu yüksek bir şekilde yapıyor. Yukarıda saydığım isimlerin bir kısmını merak edenlerin keyifle soluksuz okuyacağı bir kitap.
Büyüklerimiz
BüyüklerimizUğur Mumcu · Um:ag Yayınları · 1997196 okunma
Uluğ Nutku Bilime kapalı toplumlar Bilime kapalı toplumun özelliği, herhangi bir dinin dünya ve insan görüşü tarafından kuşatılmış, daha yerinde bir deyişle, kıskaca alınmış olmasıdır. Din bilimi kullanmak, kendi temel önermeleri doğrultusunda bilimden yararlanmak ister, çünkü inanma, bilmeyle çatışma halinde olmasını sürekli göze alamaz. Dinin
Rahmetli Turan Güneş CHP kadrolarını "İleri gelenler" ve "İleri gidenler" diye ikiye ayırırdı... CHP'nin genel başkanının ve cumhurbaşkanı adayının konuşmalarını dinlerken bugünün CHP'sini ileri gidenlerin temsil ettiğini kolayca söyleyebiliriz. İnönü'nün sırtındaki  1950-60 arasındaki tüm seçimleri Demokrat Partikazanırdı.
Reklam
TÜRKİYE EĞİTİMİ KISA TARİHİ
TÜRKİYEDEKİ EĞİTİMİN NASIL DEĞİŞTİĞİ HAKKINDA ÇOK GÜZEL BİR YAZI: Eğitim Bakanı, eğitimde köklü değişim sinyalleri verdi. 1970'lerde bozulan sistemi tamamen değiştireceğiz dedi. Peki Türkiye'deki bitmeyen eğitim sorunu nasıl başlamıştır? Gerçek bozulma tarihi 1970 midir? Eğitimi gizli anlaşma ile bitiren hükümet hangisidir? 1* Türk eğitim
400 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Tarihi roman konusunda son derece başarılı olan Turgut Özakman'ın en iyi eserlerinden biri olduğuna inanıyorum. Ulu Önder'imiz 1938'de ebediyete irtihal etti. Ancak bir mucize olsaydı ve 19 Mayıs 1999'da, tıpkı 80 sene önceki gibi tekrar Samsun'a çıksaydı ve oradan Ankara'ya geçseydi neler olurdu? Atatürk'ün kurduğu ve yönettiği Türkiye Cumhuriyeti, O'nun vefatından sonra ne hallere düştü? Bu ülkeyi bu hale getirenlerin, Atatürk üzerinden bu ülke insanına verecek cevabı var mıdır? İşte Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetenlerin, Atatürk'ü ne kadar anladıklarının ve icraatlarının Atatürk ilke ve ınkılaplarıyla ne şekilde örtüştüğünün belgesi olan kitap. Yakın tarihimizi Atatürkçü bakış açısıyla ele alan yazar, hayali biçimde siyasilerimizi, Atatürk'ün huzuruna çıkartıyor. İşte Atatürk önünde yargılanan siyasi liderler; Süleyman Demirel Bülent Ecevit Tansu Çiller Devlet Bahçeli Necmettin Erbakan Turgut Özal Adnan Menderes Recep Tayyip Erdoğan gibi siyasi liderlerin yanı sıra Said Nursi gibi isimler de sorguya çekiliyor. Ben hem yakın tarihimizi öğrenmek istiyorum hem de Atatürkçü düşüncenin siyasi uygulaması hakkında somut örnek arıyorum diyen tüm ilgililere tavsiye olunur. * Kitapta N. Erbakan'ın bir sözü çarpıtılmış. Şöyle ki Erbakan'ın, "futbol statları dolduğu gibi camiler de dolmalı" sözünü, futbol statları cami yapılacaktır minvalinde bir anlatıma yorumlanmış. Yani kitapta geçen her cümle yüzde yüz doğru diyemem ama mesela Said Nursi hakkında %100 haklı olduğunu biliyorum...
19 Mayıs 1999 Atatürk Yeniden Samsun'da (Birleştirilmiş 2 Cilt)
19 Mayıs 1999 Atatürk Yeniden Samsun'da (Birleştirilmiş 2 Cilt)Turgut Özakman · Bilgi Yayınevi · 2012205 okunma
159 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Eski başbakan ve cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hakkında özellikle 28 Şubat sürecinden sonra siyasi düşüncelerindeki bazı değişiklikleri konu alan bir araştırma eseri. İslamköy'de doğan ve ABD'ye burslu gidene kadar olan hayatı anlatıldıktan sonra dönemin ABD başkanı ile çekilmiş fotoğrafları sayesinde AP genel başkanı olan ve önlenemez yükselişi başlayan Demirel'in 28 Şubat sürecinden sonra türban karşıtı olması, cumhurbaşkanlığının uzatılması için yapılan çalışmalar, kendisi hakkında yazılan yazılar, darbe karşıtlığı ve orduyu derin devlet olarak tanımlaması gibi dikkat çekici açıklamalar, Erdoğan ile olan atışmaları vb detaylı bir şekilde anlatılıyor. Keyifle okunan bir kitap.
Süleyman Demirel İslamköy'den Türban Karşıtlığına
Süleyman Demirel İslamköy'den Türban KarşıtlığınaAytekin Gezici · Akis Kitap · 20068 okunma
Yıllar sonra Demirel cumhurbaşkanı olmuştu. Mahsuni Şerif ise Ozanlar Derneği genel başkanıydı. Bir vesileyle ozanların Çankaya Köşkü’ne gitmesi gerekti. Dernek olarak hep beraber köşke çıktılar. Mahsuni, yıllarca hakkında ağır türküler yazdığı Süleyman Demirel ile artık karşı karşıyaydı. Demirel, Mahsuni’yi diğer ozanları karşıladığı gibi kapıda gülerek karşıladı, buyur etti. Salona geçildi. Sohbetler edildi. Bir ara Demirel, Mahsuni’ye dönüp, gülerek, “Beni en çok ve en ağır eleştiren sen oldun. Ne Caferliğim kaldı ne de köyün çobanlığı. Her fırsatta benimle uğraştın “ dedi. Mahsuni de aynı yüz ifadesiyle, “o zamanlar öyle gerekiyordu Sayın Cumhur Başkanı” cevabını verdi. Gülüştüler. Demirel, “Sen halk ozanısın. Halkın ozanı bunu yazar da söyler de benim kırgınlığım yok. Sen böyle yüreklice türküler yazdığın için halkın ozanı oldun” diyerek hoşgörüsünü gösterdi. Mahsuni’nin ağır eleştiri ve türkülerine hedef olan Süleyman Demirel, ünlü ozan hakkında bir defa dahi yargı yoluna gitmemiş, başbakan iken yani tüm güç elindeyken dahi herhangi bir dava açmamıştı.
Sayfa 65 - Doğan KitapKitabı okudu
129 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.