Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
237 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
#birlikteokuyoruz grubumuzla okuduğumuz bir kitap Yitik tarihin izinde. Daha önce romanlariyla tanıdığımız yazar bizi bu kez akademisyen kimliğiyle ama yine romanlarındaki çekici üslubuyla karşılıyor. Biz bir tarafta Osmanlı'ya küfreden diğer tarafta Osmanliyi yere göğe koyamayanlar arasında kalmış bir nesiliz gibi gelir bana . Yazarın alt başlıklar halinde ele aldığı konuları ciddi araştırmalara oturtmasini mutluluk verici aynı zamanda ikna edici buldum. "Batıdaki Türk İslam algısı "üzerine alışılmışın dışında bir konuyla yüksek lisans yapan Beyazıt Akman kitabında Fatih Sultan Mehmet 'i kalemiyle hak ettiği yere koymuş, ona atılan iftiraları temizlemis. İleriki bölümlerde beni çarpan şaşırtıcı gerçekler ise "ilahi komedya"nin adeta uyarlama bir Miraç name olması ve Shakespeare 'deki Türk Fobisidir. . . . Geçmişle övünüp durmak yerine biz eskiden bunları yapmışız şimdi neler yapabiliriz sorusunun cevabının daha önemli olduğunu düşünmekteyim. Bizim coğrafyanın kaderi bence okumak. "Oku, şâyed sana bir hisli yürek lâzımsa; Oku, zîrâ onu yazdım, iki söz yazdımsa.".
Kayıp Tarihin İzinde
Kayıp Tarihin İzindeBeyazıt Akman · Kopernik Kitap · 2017630 okunma
Reklam
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul duvarlarını toplarla döverken, Rum papazları Ayasofya Kilise'sinde toplanıyor ve bir iğnenin deliğinden kaç tane melek geçebileceğini söyleşiyordu.
...ceddimiz Fatih Sultan Mehmet yaşadıkları bu toprakları fethettiğinde ilk işi kiliselere dokunulmamasına ve halkın inançlarını yaşamalarına engel olunmamasına dair idarecilere ferman göndermek olmuştu. O ferman çoğaltılarak ülkenin her yerine dağıtılmıştı. Bugün dahi Osmanlıdan kalan, halen faaliyetlerini sürdüren medreselerin ve birçok müessesenin duvarlarında bu fermanın orjinal halinin kopyalarıyla beraber Boşnakçaları da bulundurulmaktadır.
fetih sembolü Ayasofya
Ve Ayasofya'nın içinde, dışında ilk defa ezan okundu: "Allahü Ekber, Allahü Ekber!" Fatih bir köşeye çekilip ikindi namazını kıldı. Ayasofya artık bir cami idi; 481 sene cami olarak kalacaktı. Fatih Sultan Mehmed, vakfiyesinde Ayasofya'nın cami olarak kalması gerektiğini belirttikten sonra, camii başka maksatlar için kullanacaklara beddualar yağdıracak, "Allah'ın ve peygamberlerin lânetine" uğramalarını dileyecekti. Yazık ki Fatih'in aziz mukaddes mirası, fethin manevî sembolü Ayasofya, 24 Kasım 1934'te çıkarılan bir bakanlar kurulu kararıyla müze yapılacak, ancak 8 Ağustos 1980 günü, büyük gayretler neticesinde, sadece hünkâr mahfili ibadete açılacak, ama o da 12 Eylül 1980 Askeri müdahalesinin hemen akabinde "Tamir" gerekçesiyle tekrar kapatılacaktı. Ve "tamir" yıllar yılı bir türlü bitmediğinden, kafaları kurcalayacaktı.
Sayfa 109 - nesil yayınlarıKitabı okudu
Ebu'l vefâ'dan bir dua
Ya ilahi!... Dünya ve âhirette karşılaşacağım her bir korku için 'lailaheillallah'ı; Her korku ve üzüntü için, 'maşallah'ı; Her bir nimet için, 'elhamdulillah'ı; Hayret verici her şey için, 'subhanallah'ı; Her bir günah için, 'estağfirullah'ı; Her darlık için, 'hasbiyallah'ı; Her musibet için, 'inna lillahi ve Inna ileyhi raciun'u; Her bir kaza ve kader için, 'tevekkeltu alellah'ı; Her bir itaat ve isyan hareketi için, 'la havle vela kuvvete illa billahil aliyyul azim'i, hazırladım... Ey Rabbim!.. Bize artır da eksiltme, bizi şereflendir de hor ve hakir kılma, bize ver de mahrum bırakma; bizi seç de, üzerimize ihtiyar etme... Bizden razı ol, bizden kabul eyle. Ey Kerem sahibi!.. Ey esirgeyenlerin en merhametlisi!.. Duamı kabul eyle. Hamd âlemlerin Rabbin'e mahsustur."
Reklam
Bizans'ta halk, Osmanlı ilerleyişlerini günahları yüzünden Tanrı'nın cezalandırması şeklinde yorumlamaktaydı.
Fatih Sultan ve Öğrencilerin Ayak Tozu
𝐅𝐚𝐭𝐢𝐡 𝐒𝐮𝐥𝐭𝐚𝐧 𝐌𝐞𝐡𝐦𝐞𝐝 𝐇𝐚𝐧, Fatih camii civarındaki meşhur medreseleri yaptırmıştı. Talebelerin medreseye girdiği ana kapının önünde mezar büyüklüğünde bir çukur kazılmasını emretmişti. Emri hemen yerine getirilmişti. " Çukur üzerine ızgara koyun!" diye devam etmişti cihan padişahı. Demirden ızgara da yerleştirilmişti çukurun üzerine. Ancak hiç kimse bu yapılanlara mana verememişti. Ta ki Büyük Fatih son emrini verene kadar: ☞︎︎︎"Ben vefat edince üzerime, mezarımdan çıkan toprağı atmayın! Onun yerine bedenimi, medreseye devam eden ilim talebelerinin ayakkabılarından koparak ızgaranın altında biriken bu mübarek tozlarla örtün. Umulur ki Cenab‐ı Hak, onların yüzü suyu hürmetine bana merhamet eder."
Sayfa 191
Fatih Sultan Mehmet ve İstanbul'un Fethi
Peygamber Efendimiz'in övgüsünü almış, Kutlu Komutan, Fatih Sultan Mehmet Han 29 Mayıs 1453 İstanbul'un Fethinin 564. Yıl Dönümü Kutlu Olsun.
Reklam
Avnî 'nin anlayışına göre aşk gizli bir hazineye benzer. Hazineler nasıl viranelerde gizli ise aşk da aşığın virane kalbinde gizlidir.
Sayfa 360Kitabı okudu
Ben benden umudumu kesiyordum da Allah benden umudunu kesmiyordu.
Sayfa 64
Bir padişah ki güzel, boylu poslu, aydınlık bakışlı. Biz diyelim Harun Reşid, siz deyin Fatih Sultan, onlar desin Sultan Süleyman, ben diyeyim Sultan Selim... Ne güzel isimler bunlar. Peki ta sahipleri... Hani o zamanlar oğullara, kızlara kızanlara, hep düşüne düşüne, ölçe tarta, incelikle verilirmiş isimler. Demezlermiş hiç çocuklarına Gök, Kaya,Taş, çiçek miçek. Ya? İlle de büyük, güzel büyüklerin isimlerini arayıp bulup verirlermiş ki onlar da gibi dine, Peygambere sadık olsunlar, İslam'a hizmet etsinler.
Sayfa 309 - BeyanKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.