Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

sümeyra

sümeyra
@sumeyranazli
2001
4 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
88 syf.
·
Puan vermedi
Mürebbiye
MürebbiyeStefan Zweig
7.2/10 · 26,3bin okunma
Reklam
Söylediklerinin hepsini yapacağım, ruhum seninkine bir zarf, yüreğim güzelliğine bir yuva, bağrım kederlerine mezar olacak. Seni kırların baharı sevmesi gibi seveceğim, sende gün ışığındaki bir çiçeğin yaşamını süreceğim. Köy kiliselerinin çan seslerini yankılayan vadiler gibi adını şakıyacağım; dalgaların öyküsünü dinleyen kıyılar gibi ruhunu dinleyeceğim. Bir yabancının sevgili yurdunu, aç bir adamın ziyafeti, tahttan düşmüş bir hükümdarın şanlı günleri, bir mahkûmun özgür olduğu anları hatırlaması gibi hatırlayacağım seni. Seni tohumun harman yerinde bağlı olduğu buğday başağını ve çobanın yeşil kırları ve tatlı dereleri hatırlaması gibi hatırlayacağım.
Sayfa 53 - Araf yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
·
Puan vermedi
Kısa ve etkileyici bir hikaye...
Kitabın bıraktığı his karmakarışık. Halil Cibran'ın okuduğum ilk eseriydi. Yazarın kaleminden kaynaklanıyor olsa gerek kendimi hala o tapınakta hissediyorum. Elalem denilen kesimin ve onun kurallarının, insanın hayatında ne kadar zehirli bir put olduğunu seyrediyorsunuz... Kitabi olurken Faris Efendi'ye ve kızı Selma'ya korkaklıklarından ötürü biraz sinirledim. Faris Efendi'nin kızının mutluluğunu düşünürken toplum baskısından kaçamayışı, Selma'nın da aşkı için uzak diyarlara gidemeyişi bana hep korkaklık olarak geldi. Halbuki biraz cesaret ve gözü karalık ile bambaşka hayatlar varolabilirdi. Tüm bu sinirime rağmen betimlemeler ve kullanılan dilin sadeliği beni etkiledi. Özellikle tapınakta geçen son kısım ve Selma'nın bebeğiyle olan kısacık anları gözlerimi doldurdu.
Kırık Kanatlar
Kırık KanatlarHalil Cibran · Araf Yayınları · 20129,5bin okunma
sümeyra
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer
Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet GezerLaurent Gounelle
8.5/10 · 6,2bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
İlk incelemem Sabahattin Ali'den olsun dedim. Bende yeri ayrıdır.
İlk İçimizdeki Şeytan'ı okuyunca demiştim 'işte o yazarı buldum'. Çünkü çevremde insanların hep bir "o yazar"ı vardı. O yazar benim için Sabahattin Ali olacak gibi duruyor. Zamanla göreceğiz. İçimizdeki Şeytan ve Kürk Mantolu Madonna'nın ardından Kuyucaklı Yusuf'u okuyunca bir eksiklik, tatminsizlik hissettim. Belki sonundan dolayı ve belki benim için yarım ve havada kalan birkaç şeyden ötürü diye düşünüyorum. Yusuf'a yer yer üzüldüm fakat bu kadar iletişimden yoksun oluşu daha çok sinirimi bozdu diyebilirim. Muazzez ile aralarındaki bağ kavuşuktan sonra bir yanılgıya dönüştü sanki. Günlük hayatta anlamlar yükleyip de zamanla o anlamını yitiren insanlar gibiydiler birbirlerine. Bu da romanı daha gerçek kılıyor tabii. Fakat yine de Yusuf'un sevdiği kadına durup kafasının içinden geçenleri anlatmasını, en azından durup bir dertleşmesini bekledim. İç dünyasında kendisiyle, dünyayla hesaplaşmalar veren bir insanın bu kadar sessiz oluşuna ben sessiz kalamadım. Okurken yer yer sanırım bu roman ilk romanı dedim ve baktığımda doğru olduğunu gördüm. Eğer yazarımız ömrü yetseydi de bir seri haline getirebilseydi eminim muhteşem bir seri olurdu. Yarım kalmış bir hikaye ve yarım kalmış karakterler. Hayatlarındaki boşluğu doldurabilmek için aradıklarına ve arzuladıklarına ulaştıklarında asıl cevabın asla bu olmayışının bilinciyle gelen o boşluğun daha da derinleşmesi durumu. Kaymakam Selahattin Bey ile uzun uzun oturup konuşmak isterdim.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021173,5bin okunma
Halil Cibran
''... Ölüm korkunuz yalnızca çobanın, kendisini eliyle onurlandıracak olan kralın önündeki titremesidir. Karşısında titriyor olsa da kralın nişanını taşıyacak olmanın neşesi içindedir.''
Sayfa 84
Vatikan Komplosu
Vatikan KomplosuJonathan Cross
6.1/10 · 87 okunma
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.