Efendimiz (aleyhissalatu vesselam), terbiyesinde olan çocuklara karşı davranışlarını sevgi ve müsamaha üzerine bina etmiştir. Hatalarını tashihte de aynı yolda devam etmiş, azar, tenkit, tahkir, surat ekşitme gibi yollara başvurmamıştır. Hz. Enes’ten bu konuda yapılan muhtelif rivayetleri şöyle birleştirmek mümkündür: “Hazerde ve seferde on yıl
"Bu son dal için doğru yeri bir türlü bulamıyorum," diyerek surat astı Küçük Ejderha.
Büyük Panda düşünceli bir şekilde bambusunu çiğnedikten sonra, "Onu mükemmel yapan şey kusurları," dedi.
Erkek duygusal kadını, kolay bir yem olarak algılar.
Erkek sizi çantada keklik gibi görürken sizin duygularınızı ifade ediyor olmanız bir işe yaramayacaktır. Bunu erkeğe
hareketle göstermeniz gerekir. Sürekli olarak duygularınızı ifade etmek yalvarma gibidir. Bu, asil bir görüntüden ziyade
aciz bir görünüm yaratacaktır. Erkek sınırı aştığında kendinizi geriye çekmek oldukça asil ve saygın bir
"Ne zamandan beri övgüye ihtiyaç duyuyorsun?" diyerek surat astı Howl.
"Hoş biri olduğumun söylenmesinin ne kadar hoş olduğunu anladığımdan beri," dedi Calcifer.