Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kitapları süs olarak dolap içinde tutmanın hiçbir değeri yoktur; çünkü o zaman kitapla diğer eşyalar arasında bir ayırım yapamayız.
328 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Son derece güzel bir Perry Mason romanı daha. Mauvis Maede adındaki bir yazar, sekreteri olan Gladys Doyle'u bir şahısla kendi yerine toplantı yapması için gönderir. Bu arada kestirme yoldan gelebilmesi için bir harita yardımıyla bazı tavsiyelerde bulunur ancak hava durumundan dolayı gece bir yerde kalan Gladys, kendisi uyurken işlenen bir cinayetin zanlısı olur. Mason yine ustaca bir şekilde olayı çözer. Komiser Tragg ve Savcı Hamilton Burger bu kitapta da mevcut
Gör Duy Sus
Gör Duy SusErle Stanley Gardner · Akba Yayınları · 19714 okunma
Reklam
Hiçbir süs edep kadar güzel değildir. -Hz. Ali
Kediler her zaman aç çek elini yavrum, uzaktan sev, bak. Kedi çekirdeği koklar, kendisine bir daha bakar, sonra gider duvara sürünür. Kediler her zaman aç, kediler aç, kedileri doyurmalı. Burun çekilir, evde bir kedi isterim denir. olmaz, niye olmaz, haminnen sevmiyormuş, niye, pismiş, niye, sus haydi yavrum geç kalmayalım.
Ütopyalar Güzeldir-Ferhan Şensoy youtube.com/watch?v=3CWWWzV... Düşten de mor bir aşkı yaşadın da gittin yar Bir gittin ki sus oldu pusa büründü hisar Öyle bir yar sevdim ki, evim artık gül kokar Bir vapur dumanıyla sanki gelecek gibi Bir gün gelecek elbet, ütopyalar güzeldir qu'on me la donne ou pas, je m'en fou complétement. j'ai si aimé cette femme, que ma maison sent la rose. comme la fumé d'un bateau, comme la siréne l'a ramené. qu'elle reviendra ça c'est sure. les utopies sont belle
- Sen hayatında her şey yapmış bir kadınsın. Fakat hiç birine alışamamışsın, hiç birinde ihtisas kazanamamışsın: Evlendin, fakat tam mânasıyla zevce olmadın; sevdin, fakat yekpare bir aşkın olmadı, birçok hâdiseler en büyük ihtirasın billûrunu kırdı; seyahat ettin, fakat sende bir seyyah melekesi teşekkül etmedi; birçok hafiflikler yaptın, barlarda, balolarda, tiyatroların kulis aralarında yaşadın, fakat bir kokot pişkinliği elde edemedin; tercemeler yaptın, fakat bir satır yazı neşretmedin; çocuklara bayılıyorsun, fakat ana olmadın; her emelin, her gayenin büyüklüğünü ve güzelliğini anlıyorsun, fakat hiç bir emelin ve gayen yok; bir çocuk saflığıyla en basit yalanlara inanabilirsin, fakat hiçbir şeye iman etmiyorsun. Birdenbire avucunu ağzıma kapadı: -Sus! dedi, seni Makbet'teki cadılara benzetiyorum. Tüylerim ürperiyor... Zekânın aynasında kendimi korkunç görüyorum. -Ben senin gibi insanlar tanımadım değil. Hatta kadınlardan daha çok. Bunlar bizim memlekette âdeta bir sınıf teşkil ederler. Hem de hepsi asil dediğimiz ailelere mensupturlar. -Sus! Ben yalnız olmak isterdim. -Hiç kimse bir zümreye mensup olmaktan kurtulamaz. Bununla beraber içlerinde en tipik örnek sensin. Çok hızlı gidiyorsun sen. -Bizim sonumuz ne olur? Fakat cesur bir cevabımdan o kadar ürktü ki hemen gözlerini sımsıkı yumdu: -Söyleme, dedi, haydi, içelim.
Reklam
Nuh son anda bileğimi kavrıyor. - Çok dünya yutmuşsun! Ama oldu işte. Kurtuldun! Artık sus! Sus ki, altlarından ırmaklar akan evler gerçek olsun. Kilim silkelesin şehir çocukları tahta balkondan. Genç ağaçlar yapraklarını döksün. Gizleyelim mahrem yerlerini ruhumuzun. Sus ki, ipil ipil yağsın yağmur! Sen yine hayat de adına, ben dallarından ölü serçeler sarkıtan söğüt.
BEN SANA MECBURUM Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.