Burada dolaşan bir delikanlıyı şüphe üzerine yakalayan Çerkezler, hemen onu sorgulamaya başlar. Delikanlı, Efe ile ilgili sorulanları inkar ettikçe Çerkezler de dayağı artırır. Çerkezler, kaba etlerini parça parça etmelerine karşın konuşturamadıkları delikanlıyı Kuşçubaşı'na götürürler. Eşref'le delikanlı arasında şu konuşma geçer: -Oğlum, sen Çakırca 'nın yatağı imişsin; susma da söyle. Bak daha pek gençsin, cahilsin, şöyle otur bakalım! -Bende oturacak hal mi kaldı kim! Kaba etlerim dayaktan paramparça oldu! -Vah vah! Oğlum şu Efe'nin nerede olduğunu söyle, bak sen mert bir delikanlıya benziyorsun! -Ben mert bir adanımı ha! Öyle ise mert bir adam Osmanlı'ya Efe'sinin nerede olduğunu söyler mi hiç! Bu söz karşısında oldukça şaşıran Eşref hemen belinden kamasını çıkarıp delikanlıya hediye eder ve onu salıverir.
Sayfa 43 - Bengi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Susma Üzerine
*Bazen sesini duyurabilmen için susman gerekir. (S.Lee) *İnsanların bazen birbirlerine söyleyecek sözü yoktur, ama yine de konuşurlar. (Senancour) *Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol. (Mevlana) *En tesirli konuşma en kısa olanıdır. (Dale Carnegie) *Konuşmak ihtiyaç olabilir; ama susmak bir sanattır. (Goethe) *Akıllı olan herşeyi fark eder, aptal ise fark ettiği her şey üzerine konuşur. (Atasözü) *İnsan ne söylediğini bilmeli, fakat her bildiğini söylememelidir. (Namık Kemal)
"Susma ağacının dallarında, huzur meyvesi vardır."
Sayfa 186 - Türkiye İŞ Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sırrımı saklarsam, benim tutsağım olur.Açığa vurursam, ben onun tutsağı olurum.Susma ağacının dallarında, huzur meyvesi vardır."
Sayfa 186 - T.İ.B.K.Y, 5.Basım 2008, İstanbul
Reklam
151 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.