Salih Mirzabeyoğlu ve Diyarbakır...
- " (…) Garip bir şey ama, hayatımın en diri hatıraları arasında Diyarbakır’ın esaslı bir yeri vardır; ve bir türlü inanamadığım bir şey varsa, benim o zaman o kadar küçük yaşta oluşum… Büyüklerin kendilerine nazaran iptidaî mahlûk gözüyle bakmalarının aksine, çocuk ayrı bir âlem ve varlık olmanın yanı sıra, demek ki o yaşlarda bile ne kadar
Sayfa 167 - 168,169,170,171,172,173 İBDA YayınlarıKitabı okudu
DELİ HALİT PAŞA DESTANI
Namusluyla namussuz Paltosu bir batman gelirmiş Deli Halit Paşa’nın Katlayıp attığında adam da devirirmiş. Paltosu tılsımlıymış söylence olmuş. Kurşunlar girer de çıkamazlarmış Şamanca bir gösteri olarak silkince paltosunu Onlarca yenik kurşun yerlere saçılırmış. Deli Halit Paşa’da çifte tabanca “Namuslu” dediği sağa takılı Düşmana
Reklam
İngiliz Kumandanı General Hamilton'un topçu ateşi raporu:
“9 Ağustosta Conkbayırı’na taarruza geçen üç koldan sağdaki, elde bulunan araziyi tahkim ve muhafaza ve cenuba doğru tevsi eyliyecek, ortadaki kol Conkbayırı’na hücum edecek, soldaki üçüncü kol da; Çatlakdere’den hareketle Conktepe’ye, asıl ana hücumu yapacak ve diğer kollar bu kol ile hareketlerini birleştireceklerdi. Bu fikirle 9 Ağustos, sabahı
Sayfa 56 - Erkânıharbiyei Umumiye Risayeti
Devletimizin Kuruluşunu Sağlayan Savaş
Mayıs ayının Türk tarihinde büyük bir yeri vardır: Türkiye’nin kurulmasını sağlayan tarihî ve destanî hareketler bu ayda yapılmış, bu destanların can alıcı noktası olan Dendânekan Meydan Savaşı 23 Mayısta olmuştur.Okul kitaplarında devletimizin ne zaman kurulduğuna dair bir işaret yoktur.Bazıları Malazgirt Savaşı’nın yapıldığı 26 Ağustos 1071
Alp Er Tunga Destanı Sakalar en eski Türkler olduğu için bunlara ait destanlar, en eski Türk tarihinin izlerini taşımaktadır. Sakaların, Türkistandaki yüksek hakimiyetleri milattan önce 7-4. asırlara ait olduğu için Saka destanı bu çağların tarihi vukuatının destanlaşmış şeklinden başka bir şey değildir. Saka destanı iki parçadır: “Alp Er Tunga”
Stalin fikirlerini ve sloganlarını hem sağdan hem de soldan aldı ve çoğu zaman bunları tutarsız olarak bir araya getirdi. Gücünün büyük bir kısmı da buradan geliyordu zaten. Her sorunu çok iyi bulandırıyor ve her tartışmayı iyice karıştırıyordu. Fikirlerinden herhangi birine hücum eden eleştiricilerin karşısına tam tersi başka bir sözü çıkarıyordu. Oradan buradan gelişigüzel topladığı formüller, memurların ve suya sabuna dokunmak istemiyenlerin çok işine geliyordu; bir çok namuslu, ama korkak ya da karışık kafalar bu formüllere bayılıyorlardı
Reklam
36 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.