Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Düşmanın planı Kantara, Ferdan, İsmailiye, Şalof ve Süveyş kasabalarına hücum edip, asıl kuvvet ile de Tarsum taraflarından Kanal'a geçmek idi..." Yüzme bilmeyen bir kıt'a tulum takınarak, Kanal'a atıldı. Bizim kenardan dişlerine kadar silahlı olarak suya giren bu Anadolu çocukları, öbür kenara esir olarak çıktılar. İngilizler bu askerleri soyup güneşte kuruttuktan sonra, Halife ve imparatorluğu tezyif (alaya alma) için, Kahire sokaklarında çıplak dolaştırdılar.
Sayfa 131Kitabı okudu
Osmanlının Mısır Kanal Harekatı
2/3 Şubat, gece yarısını geçerekten, sac kaplı dombazlara bindirilmiş Osmanlı askerleri karşı yakaya çıkmak üzere harekete geçerler. Ancak, daha Kanal'da iken sahilden projektörler yanar, gemiler top atışına, sahil bataryaları çapraz mitralyöz ateşine başlar. Sahile yerleştirilen ağır obüs bataryamız bir İngiliz savaş gemisini vurursa da
Sayfa 332Kitabı okudu
Reklam
Gülümün beş parmağı beş lüle olmuş, her birinden sular akıyordu. İlk şaşkınlık anını atlatanlar suya koşmaya, kimisi kana kana içmeye, kimisi kırbasını doldurmaya, kimisi de susuzluk çeken arkadaşlarını çağırmaya başladılar. Asla kimse kimseyi incitmiyor, kimse diğerinin hakkını çiğneyecek şekilde yığılmıyor, hatta özveriyle kardeşini kendisine tercih ediyordu. İnananların paylaşma iradesine ben o gün şahit oldum. Hepsi çok susuz oldukları hâlde hücum edercesine suya saldıran yoktu. Oysa ben dostum İbrahim'den bu yana nice su kavgaları görmüş, birbirini boğazlayan nice insanlarla karşılaşmıştım. Yalnızca su mu; nadir bulunan ve hasreti çekilen bir nimete kavuştuklarında nasıl birbirlerinin üzerine çullanıp vahşice kapıştıklarını izlemiştim. Ama işte Müslüman ahlakı bu demekti.
Sayfa 492Kitabı okudu
_En büyük ustalık, zayıf ve beceriksiz gözükmektir. _Aldatmaca sanatını en iyi bilen kazanır. Zaferin yegane ilacı sürpriz faktörüdür. Karşı tarafı iyi bilin ve bilinmez olun. Rüzgar gibi hızlı, orman gibi yoğun ol. Düşmanı yanıltacak yemler kullanın. Sinirlendirmeye çalışın. Güçlerini bölün. Kontrolünüzü yitirmiş gibi yapıp, vurun. Savaşta
Düşmanların Estergon Kalesini İstilâsı
“Yirmi beş günden sonra lağım edüp, Tuna’ya bakan büyük su kulesinin taşra duvarını göklere çıkarup üzerinde bulunan gazilerin kimini içerü kimini taşra uçurdu. Ve ol vakıtta alup içine girip oturdular. Bundan sonra kalede olan sahrınç suyuna kalup beylerbeyi oturup defterle sipah ve yeniçeriye üleştirüp defterde olmayan serhadli ayallerinin hali kötü olmuştu. Nice fedayi su kulesine hücum edüp düşmana kendilerin ururlar, eceli olmayan matara ile su almak mümkün olmamağla esvabın suya batırup kanlı esvapla gelüp sakalar su yetiştirirler ve nice dahi sahrıncın etrafında sıcağın şiddetine mermerleri yalayup bir katre su deyu can verirlerdi.”
Sayfa 44 - Milli Eğitim Yayınları, Devlet Kitapları-İstanbul 1968Kitabı okudu
Rusların başarısız işgal girişimi
Sahib Giray Han Kazan'a dönmedi ve şehzade Safa Giray, Kazan tahtına çıktı. Safa Giray 1510 senesinde Kırım'da doğmuştu. O, Sahib, Muhammed ve Saadet Girayların biraderi olan şehzade Fatih Giray'ın oğludur. Ona Kazan Hanlığı'nın ağır günlerinde, 13 yaşında iken Kazan tahtına çıkmak mukadder oldu. 1524 senesinde Rus hükümeti
Reklam
SEKİZİNCİ NOTA: Ey sa'y ve ameldeki lezzet ve saadeti bilmeyen tenbel insan! Bil ki: Cenab-ı Hak, kemal-i kereminden, hizmetin mükâfatını, hizmet içinde dercetmiştir. Amelin ücretini, nefs-i amel içine koymuştur. İşte bu sır içindir ki, mevcudat hattâ bir nokta-i nazarda camidat dahi, evamir-i tekviniye tabir edilen hususî
Heotontimorumenos
Vursam sana kinsiz, kızmadan, Kasap gibi, nice vurduysa Kayaya değneğiyle Musa! Gözlerinden fışkırıp taşan Yaşlarınla Sahra'mın dibi İy'ce suya kansm isterim. Umutlarla gergin isteğim
Sayfa 69
Bir İngiliz raporu, Kanal'a kadar gelen Türk kuvvetini 15.000 asker ve 6 batarya top olarak tesbit etmiştir. "Düşmanın plânı Kantara,Ferdan, İsmailiye, Şalof ve Süveyş kasabalarına hücum edip, asıl kuvvet ile de Tarsum taraflarından Kanal'a geçmek idi…" Yüzme bilmeyen bir kıt'a tulum takınarak, Kanal'a atıldı. Bizim kenardan dişlerine kadar silâhlı olarak suya giren bu Anadolu çocukları, öbür kenara esir olarak çıktılar. İngilizler bu askerleri soyup güneşte kuruttuktan sonra, Halife ve İmparatorluğu tezyif (alaya alma) için, Kahire sokaklarında çıplak dolaştırdılar.
Sayfa 122 - Pozitif YayınlarıKitabı okudu
Blitzkrieg yıldırım taktiği Nazilere Fransa ve Polonya'da hızlı zaferler sağlayınca Hitler, Alman-Sovyet saldırmazlık antlaşmalarına rağmen aynısını SSCB için planladı. Barbarossa Harekâtı, Hitler'in kara kuvvetlerine Moskova ve Leningrad'ı (önceki adıyla St. Petersburg) ele geçirmeleri emri verilmesiyle 22 Haziran 1941'de başladı. Rus ordusu Stalin'in defalarca yaptığı askerî temizlikler ve Almanya'nın müttefiği Finlandiya ile girdiği Kış Savaşı yüzünden güçsüz düşmüştü. Alman birlikleri eylül ayında Leningrad'ı tamamen kuşattıktan sonra Moskova saldırısına destek olmak için yeniden konuşlandırıldı. İstilacılar kışa yakalandı (Napolyon gibi) ve Moskova'yı ele geçirmede yaşanan başarısızlık Hitler'in hızlı zafer hayallerini suya düşürdü. Leningrad 1944'e kadar kuşatma altında kaldı; Hitler Almanya'sı 1942'de gerçekleştirilen bir saldırıyla Stalingrad'ı (Volgograd) ve güneydeki zengin petrol sahalarını ele geçirdi fakat savaşın en çok kan dökülen çatışmalarından birinin sonunda başarısız oldu. Artık Almanya aşını gerginken SSCB'nin sanayi kapasitesi ve zorunlu askerlik oranı artmıştı. Almanların Kursk'tan geri çekilmesinden sonraki iki yıl boyunca Sovyetler hücum edip 1945'te Doğu Almanya'yı ve Berlin'i ele geçirdi (Soğuk Savaş için önemlidir). Avrupa çatışmaları sona erdi.
Reklam
İnananların paylaşma iradesine ben o gün şahit oldum. Hepsi çok susuz oldukları hâlde hücum edercesine suya saldıran yoktu. Oysa ben dostum İbrahim'den bu yana nice su kavgaları görmüş, birbirini boğazlayan nice insanlarla karşılaşmıştım... Ama işte Müslüman ahlakı bu demekti.
İna­nanların paylaşma iradesine ben o gün şahit oldum. Hepsi çok susuz oldukları halde hücum edercesine suya saldıran yoktu. Oysa ben dostum İbrahim'den bu yana nice su kavga­ları görmüş, birbirini boğazlayan nice insanlarla karşılaş­mıştım. Yalnızca su mu; nadir bulunan ve hasreti çekilen bir nimete kavuştuklarında nasıl birbirlerinin üzerine çullanıp vahşice kapıştıklarını izlemiştim. Ama işte Müslüman ahlâkı bu demekti.*
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.