Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

y

işadamı yalan söylemek, karşısındakini aldatmak zorundadır, ama buna başka bir şey diyor. önemli olan da bu. sen gidip o lastiği çalsan hırsız olursun ama o yırtık bir lastik satmakla senin dört dolarını çalmaya kalkmadı mı? buna iyi iş diyorlar.
Reklam
susun artık, bilgisiz! her şeye hayran kadın! çocukça gülen ağız! yaşam sanmayın sakın, tutan ölüm'dür bizi ince ağlarla çok kez.
yazgısını kıskanır oldum şimdi en beter hayvanların, bomboş bir uykuya dalabilen, ne yavaş çözülüyor zaman yumağı, bilsen!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
sizi öper gibi yiyen kurtçuğa, canım! o zaman şunu söyleyin: tanrısal özünü, biçimini sakladım dağılan sevgilerimin!
...öyle bir içki ki ne yaşam bulunsun içinde ne ölüm, ne istek ne de yokluk. hiçbir şey bilmemek, hiçbir şey öğrenmemek, hiçbir şey istememek, hiçbir şey duymamak, yalnız uyumak, uyumak hep, bugün tek dileğim bu. utanılacak, rezil bir dilek, ama yürekten.
Reklam
insan yüreğinin, bütün sevdiklerini içine alabilmesi için çok büyük olması gerektiğini bilmelisin.
seni unutmamın mümkün olmadığını, insanın kendini unutamayacağından biliyorum.
"...ama ben bunları yapsam da, yine de bunlarda bana uymayan bir şeyler olur diye düşünüyorum. benim durumumda yoksulluk, sonuna kadar yoksulluk olur. kar bile benim için o kadar çok yağmaz."
herkes her zaman haklı. bense, hiçbir zaman.
garipti, çünkü ben herkesle her zaman konuşurdum. ama yanıt verme işini içimdeki kuşun yüklendiğini düşünürdüm.
Reklam
trenlerde taşınan insanların her biri farklı bir yüze ve ruha sahip ama hepsi de ortak bir varlığın isimsiz parçaları. her biri kendi içinde bir bütün ve aynı zamanda bir parça.
zamanla, kendi dünyam diyebileceğim bir şeyi yavaş yavaş meydana getirdiğimi düşünüyorum. ve orada tek başıma olduğumda, biraz rahatlıyorum. ancak kendime özellikle böyle bir dünya yaratmış olmam, aslında çok hassas ve zayıf bir insan olduğum anlamına gelmez mi zaten? genel olarak toplumun gözünde benim dünyam cılız, zayıf bir dünyadır. mukavvadan yapılmış gibi, biraz kuvvetli rüzgâr esse, savrulup gidiverecekmiş gibi...
belki bu benim zayıf bir insan olmamdandır. zayıf olduğum için de akıntıya kapılıp gitmiş olabilirim. bir süre sonra sürüklendiğimi fark ettiğimde, kendime gelip durmam gerektiği halde, durmayı başaramamış olabilirim.
üzerinde durduğumuz zemin var ya, çok sağlammış gibi görünür ama en ufak bir şey olduğunda, pat diye altımızdan kayıp gidebilir. ve bir kez altımızdan çekilmeyegörsün, işte o zaman sonumuz gelmiş demektir; bir daha eskiye dönemeyiz. sonrasında, yerin altındaki o karanlık dünyada bir başımıza yaşamaktan başka çaremiz kalmaz.
147 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.